Hipnoz ve Bilinçaltı Değişim Uzmanı Mehmet Başkak, kitlelerin hipnozunun çok daha kolay olduğunu söylüyor. Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak’a göre, kalabalık bir miting alanında ortalama akıl yaşı yedi! İçlerinde doktor, profesör, mühendis olsa da bu gerçek pek değişmiyor.

Durum böyle olunca içine gizleyeceğiniz telkinlerle insanları maniple edebilir, oy tercihlerini değiştirebilir, herhangi bir hedefe doğru harekete geçirebilirsiniz.

Dünyada örnekleri de var. En bariz örnek, ABD’de iki dönemdir seçimi kazanan Obama. Obama’nın şaşırtıcı yükselişini ve ona verilen desteği sadece onun mükemmel bir konuşmacı olmasıyla açıklamanın yeterli olmadığını belirten Hipnoz Uzmanı Başkak, Obama’nın Amerikalılar’ı hipnoz ederek seçimleri kazandığını iddia ediyor.

Obama’nın, hastalar üzerinde terapide kullanılan yöntemleri onların bilgisi olmadan kullandığını savunan Başkak, bu ilginç konuyla ilgili şunları söyledi:

LİDERİ DELİ GİBİ SEVİYORLAR

 “Obama, tam bir söz ustası. Obama’nın bilinçaltı mesajları onu dinleyenlerde çok güçlü duygular uyandırıyor, sonra da o, bu duyguları kendi üzerine transfer ediyor. Bu sayede Obama’yı dinleyenler mantıklı düşünmeyi bir kenara bırakıp, farkında olmadığımız ve hatta bilinçli bir şekilde sorgulayamayacağımız hipnotik emirlerin etkisi altına giriyorlar.

Çünkü bilinçdışı zihin enerjimizin kaynağıdır ve hiçbir mantıksal akıl yürütme onu alt edemez. Bilinçdışı zihin eleştirel değildir, bilgisayar sistemi gibi işler ve kendine ulaşan her bilgiyi kesin doğru kabul eder. Hipnozun ve kitlesel hipnozun etkileri, bir insanın en temel biyolojik dürtülerini ve içgüdülerini etkilediği için birinin sadece bilinçli düşüncelerini etkilemekten daha güçlü olabilir. İşte bu yüzden, Obama’yı destekleyen birçok insan onu deli gibi sever, daha önce hiçbir başkan adayını desteklemedikleri ölçüde desteklerler, bazıları onu gördüğünde heyecandan bayılır, hatta bazıları da onu Hz. İsa’ya benzetir.”

KADINLARI ETKİLEMEK İÇİN DE KULLANILABİLİR

“Gizli hipnoz” ya da “konuşarak hipnoz” yönteminin tamamen Erickson’un tekniklerine dayanarak geliştirildiğini belirten Hipnoz Uzmanı Başkak, şöyle devam ediyor:

“Bu yötem hipnotist ve hipnozu bilen psikiyatrist ve psikologlar tarafından yaygın olarak kullanılır. Konuşarak hipnoz çoğunlukla Erickson hipnozu olarak bilinir. Bu yöntemde “hipnoz” kelimesi kullanılmaz ve hipnozun kullanıldığına dair açıktan bir şey söylenmez. Bu hipnozu tespit etmek kişi için neredeyse imkansızdır. Bu teknik maalesef kötü amaçlar için de kullanılır, mesela satış elemanları insanları bir ürünü satın alma konusunda ikna etmek için kullanırlar, daha da kötüsü bazı erkekler kadınları etkilemek ve onları kandırmak için yine bu yöntemi kullanılır.

BEYNİN BİLİNÇLİ KISMI  BYPASS EDİLİYOR 

Bunun kötü olmasının sebebi gizli hipnozun mantıksal düşünmeyi kenara itmek için tasarlanmış olmasıdır. Temel olarak, bu hipnoz tekniği beynin baskın yarısının ve kritik faktörün bypass edilmesiyle gerçekleşir. Bu yöntemde, bilinçaltı zihin kendisine gelen komutları kesin doğru kabul etsin diye kandırılır. Bu komutlar bilinçli zihin tarafından kabul edilip, onaylananlar olduğu gibi, ayrıca bir hipnotist tarafından verilen telkinler de olabilir. Bu yöntemin kötü niyetli kişilerin elinde çok tehlikeli sonuçlara yol açacağını bildiği için, Erickson’un sadece uzmanların kendi yöntemlerini tedaviye kullanması konusunda kesin sınırları vardı.

Bilinçaltı inanışlar, kişinin ruhsal aygıtının en derinlerine yerleşmiş olduğu için kişinin bilinçli olarak inandığı düşüncelerden daha güçlüdürler. Gizli hipnoz sıradan bir konuşmanın içinde gizli olduğu ve hipnoz edilen kişi de bunun farkında olmadığı için, bu hipnoz çeşidi sıradan bir hipnozdan daha etkilidir. Bilinçli zihnin gönderilen mesajlardan haberi bile olmadığı için, bu mesajlara yönelik herhangi bir denetim ya da karşı koyuş yoktur. Kişi, gönderilmekte olan mesajları sorgulamaz bile ve bu mesajlar, hipnotist tarafından kişiye, en temel inanışlar olarak yerleştirilirler. Sonrasında, kişinin bilinçli zihni bile bu inanışları söküp atamaz.”

BİR KİŞİ TAVUK GİBİ GIDAKLAYABİLİR

“Bu konuyu daha nasıl basitleştirebiliriz?” diye sorduğumuzda Başkak, çarpıcı bir örnek veriyor:

“Günlük hayatta, birine “tavuk” diye seslendiğinizde, bu o kişinin gerçekten “tavuk” olduğuna inanmasına ve öyle davranmasına sebep olmaz. Çünkü, kişinin kritik faktörü bu bilgiyi durdurur ve onun bilinçaltına geçişine izin vermez. O telkini  reddeder. O zaman, bir hipnotist bir kişiyi nasıl tavuk olduğuna inandırıp, tavuk gibi gıdaklamasını sağlar? Öncelikle kişilerin bulunduğu bağlam çok önemli ve hipnotist uygun bağlam ve zeminde kişiye kendisinin tavuk olduğunu ikna etmek için, bu hipnotik telkini ona kritik faktörünü bypass ederek verir, bu sayede kişinin bilinçaltı zihni bu bilgiyi sorgulanamaz bir doğru olarak kabul eder ve kişi normalde bilinçli olduğu halde tavuk gibi gıdıklamakta bir sakınca görmez. Bu durum kalabalıkta çok daha basittir.” 


Editör: TE Bilişim