Çiftlik İlçesine yolumuz düşüyor. Dönüşte Solucak mevkiinde Pınarcık Köyü’nden iki amca ile karşılaşıyoruz. Sedat Özer ve Mustafa Solmaz’ı Solucak-Çadırkaya mevkiinden topladıkları keven mantarlarını yol kenarında satmak için mola vermiş şekilde buluyoruz.  Selam vererek kendimizi tanıttıktan sonra büyük bir nezaketle bizi konuk ediyorlar.

Bir yanda kendi yaptıkları ocakta küçük ateş odunundan simsiyah olmuş demlikleriyle odun ateşinde pişirdikleri çaydan ikram ediyorlar. Topladıkları mantarlara bakıyoruz. Bu mantarları nerden topladıklarını sorduğumuzda arka tarafta bulunan yüksek dağları göstererek oralardan topladık diyorlar.

Yaşları 60’dan fazla emekli misiniz diyoruz “Emeğimizde yok yemeğimizde yok” diyor ve  “Davar(koyun-keçi) yok bizde davarın bakımı zor inek gibi değil ona bakmak ayrı bir emek ister biz bu yaştan sonra onu yapamayız. Davarın her dilinden anlamak lazım. Neyden hastalanır hastalanırsa ne iğneler yapılmalı bunları bilmek gerekir” diyor Mustafa Amca.

Konu siyasete geliyor; Mustafa Amca ilk sefer bu hükümete ben de oy verdim diyerek söze başlıyor “bundan sonra vermem daha da vermem daha da vermem sebebi ne dersen, adam malına bakıyor çamaşırını yıkıyor her işini görüyor üç aydan üç aya bin ikiyiz lira alıyorlar. Birde hastası varsa bakım parası alıyor yazık günah değil mi neden doğru düzgün denetlenmiyor. Ya gelen memurun hatası bu Başbakanın neyden haberi olacak. Benden senden vergide alıyor ama bedavadan dağıtıyor. Evet, hastası yatıyor kalkamıyorsa alsın bu parayı ama adamı yere çak çivi eğilir o eğilmez (sağlam yani) ona bile bakım parası veriliyor. Bu nedenle oy vermem vermeyeceğim” diye konuşuyor.

Odun közünde özenle hazırlanan mantarı pişirdikten sonra kendi elleri ile ikram ediyor Pınarcıklı amcalar. Bizler mantarın lezzetini ala ala yerken muhabbet devam ediyor.

CEYRANI KESTİLER MİLLETİ MAHVETTİLER

Konu siyaset olunca Niğde’nin son günlerde çok gündeme gelen bütün çiftçilerin ortak sorunu olan elektrik konusuna da değinen Sedat Özer; “Bir Anadolu’ya mı ait bu ceyran(elektrik) parası? Biz doğulularla çalıştık bize diyorlar ki siz enayisiniz, bizim evimizin her yerinde ceyran vardır her yerde kullanırız ama ceyran parası ödemeyiz diyorlar ve enayi olduğumuzu söylüyorlar” diye isyan ediyor. Bu yıl gücü yetmeyipte ceyran parasını ödeyemeyenlerin ceyranını kestiler milleti mahvettiler diyen Mustafa Solmaz; “Patates düştü, millet elektrik olmadığından ekip dikemedi de maalesef. Ama bence seçimlerde yine Erdoğan alır. Barış süreci çıkardılar amacını ben bilmiyorum. Vekiller bile bilmiyor. Biz nerden bilelimki. Bilen varsa bize anlatsın bu konuyu, biz bilmiyoruz nasıl olacak” dedi.

Yoldan geçen bir araç duruyor ve mantara müşteri oluyor. Müşteri takılıyor Sedat ve Mustafa amcaya kurtlu bu mantarlar diye. Sedat amcada “Hediyesi kıyması biz kıymayı içinde veriyoruz” diyerek latife ediyor. İki poşet mantarı bizim orada bulunduğumuz sürede satan köylülerden bereketli bir gün dileyerek ve ateşte pişmiş çayın renginin güzelliğine hayran olarak ayrılıyoruz. Niğde’nin güzel insanlarının nerde olursa olsun her konuda fikri bilgisi olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. Bu güzel insanlardan ayrılırken biraz hüzün birazda mutluluk duyarak ve bu güzelliği görmemiz için fırsat veren Allaha şükrederek Niğde’ye doğru yol alıyoruz.


















Editör: TE Bilişim