Bor’da Kurban Bayramında kesilen kurbanların kellelerinin ve paçaların temizliği demirci ustalarına gelir kapısı olmaya devam ediyor. Bor’da kurbanlarını kesen vatandaşlar, kurban kellesinin ve paçaların (ayakların) temizliği için Bor Eski Sanayisinde sayıları az sayıda kalan demirci ustalarının yolunu tutuyor.

Demirci dükkanlarında körüklü kor ateşlerde demir işlemek için yakılan ateşler, bu kez kurbanlık hayvanların kellelerinin temizliği işine yarıyor.
Hayvan başına 15 TL alan demirci ustaları, hayvan kellelerini ve paçalarını ateşte temizliyor.

Bor ve bölgesinde yıllar öncesinden beri süre gelen ve yaşayan mutfak kültürü lezzetleri arasında yer alan ‘kelle-paça’, Kurban bayramlarında ‘kelle ütme’ işleriyle uğraşan ustalara gelir kapısı oluyor.

Kurban Bayramı'nda kendine has bir tadı olan müdavimlerinin terk edemediği kelleyi ütenler, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Borlular kestikleri kurbanların kelle ve bacaklarını, yünlerinden temizlenerek ütülmesi için demirci ustaların yada başarılı olan ev hanımlarına başvuran vatandaşlar, unutulmaya yüz tutmuş körük yardımıyla kelle ve bacakları tütsüleyerek üten kelle ütme ustaları, bayram sürecince ustalar gece geç saatlere kadar yoğun bir mesai ile çalışıyor. Kadınların da kendilerine yardımcı olduğu ütücüler, meraklılarına iş yetiştirmekte zorlanıyor.

Niğde’nin Bor ilçesinde kellelerin tanesini 10-15 Liradan üten demir ustaları ise ateşte kızdırdığı demirlerle kelleleri dağlayarak, tüylerinden temizliyor. Kelle ütme ustaları, bayramda yoğun bir taleple karşılaştıklarını ve işlere yetişemediklerini söylediler. Bir geleneği yaşatan ustalara, ütme işlerinde eşleri de kendilerine yardımcı oluyor.

Bor’da kurbanlıklarını kesen vatandaşlar, kelle paçaları yemek haline getirebilmek için tüylerinden temizleme işleminin yapıldığı kelle ütme ustalarına ev hanımları ya da Sanayinin yolunu tutuyor. Vatandaşların Eski Sanayi Sitesindeki demirciler yada tecrübeli ev hanımların önüne getirdiği kelle ve paçalar, ütülmeyi bekliyor.


Kelle ütenlerin ustalarda değil Bor’da bazı ev hanımları da kelle üterek para kazanıyor, kadınlar ise körüklerle alevi harlandırıyor ve kelleyi kıllarından arındırmak için yakma işlemini yapıyor.

Kelle ütmenin çok zahmetli olduğu kadar, tadının da bir o kadar lezzetli olduğunu belirten Demirciler ve Tamirciler Odası Başkanı Ethem Bozdoğan, “Hem vatandaşın ütme kelle yeme zevkini yaşatıyoruz hem de kurban olan hayvanların kelle ve ayaklarının atılarak günah işlemelerini önlüyoruz. Atalarımız geçmiş eski yıllar da tandır ve yapma yer ocaklarında odun ateşini korlayıp, kendi kanaatkar imkanları ölçüsünde zahmeli bir uğraşı ardında kelle ve paçaları an demir şişe takarak çevire çevire üter ve temizliği ardından sofraya hazırlamak üzere mutfakta yerini alırdı. Bazen de  bol tandır ateşinin dumanı kesildiği zaman geniş yayvan ağızlı topraktan yapılmış küpeciklere parçaladıkları kelle ve paçaları su  ve tuzunu ilave ederek ateşin içerisine gömerler ve belirli bir süre orta sıcaklıktaki ateşte kelle ve paça parçaları piştikten sonra tandırdaki ateşten hamarat annelerimiz, teyzelerimiz, ablalarımız, ninelerimiz tarafından çıkarılarak yemek vaktinde ev ahalisinin işlemeli geniş bakır sininin taktuka üzerine konularak yer sofrasında belki de 3-4 kuşağın birlikte besmeleyle dizlerin birlikte çökülerek, bağdaşların kurularak oturulan geniş yer sofrasında işlemeli bakır sininin ortasında beklenen boş büyük yayvan sahan kabın yenilmek üzere sininin ortasına gelmesi bayramlarda sabırla dört gözle beklenirdi.

Annelerimizin Yufka gevrek ekmeklerin geniş sahana özenle elleriyle parçalayıp, üzerine tandırda pişen kelle ve paçanın suyunu sahan üzerinden gezdirerek döküp hazırladığı, türkülere Tiridine tiridine bandım, bedava mı sandın?, para verdim aldım… Türkülere adını verdiğimiz “Tirit Yemeğini”  o güzel tadı ve yemeği ve tadını asla unutamaz ve yeni nesillere o güzel kültürü birlik ve beraberlik içerisinde tekrar yaşatmaya özden gösteriyoruz.       
Kestiğimiz kurbanlarımızın kellelerini üterek kurban bayramında geç saatlerde siz değerli halkımıza hizmet veren ekmeğini taştan çıkaran emekçi ustalarıma ve üyelerime ne kadar teşekkür etsem azdır.

Demircilik sanatı bizim kolumuzun altın bileziğidir.

Kimi zaman soğuk demirleri ısıtarak güllap, sikke, zemberek yapanlarız, kimi zaman çan yaparız, kimi zaman kapı pencere yaparız, kimi zaman ekmek sacı, kürek soba kovası yaparız. Kimi zamanda kelle üteriz Allah’ım pirimiz Davut aleyhisselam Peygamberimize hak rahmet kılsın. Sağlıklı Huzurlu Bayramlar Dilerim” şeklinde konuştu.

 
Editör: TE Bilişim