YABANCILAŞMANIN DRAMINI KOMEDİ TADINDA SUNMAK!

(MUTLU ALİE DEFTERİ FİLMİ)
 
 
      Sinemaseverler adına hayli keyifli günler yaşanmakta. Bir biri ardına vizyona giren yerli filimler soğuk kış günlerinde sıcak sinema salonlarını dolduran biz sinema severlere güzel anlar yaşatmakta.Son izlediğim “Mutlu Aile Defteri” filmi de onlardan biri.
     Niğde Belediye Kültür Merkezi Sinema Salonlarında vizyona giren hemen, hemen tüm yerli yabancı  filimler ülkemiz metropol şehirleriyle aynı anda gösterime giriyor.(en az 150-200 kopya ile vizyona giren filimler desem daha doğru bir ifade olur.)
     Geçen hafta izlediğimiz Sermiyan Midyat’ın senaryo ve yönetmenliğini üstlendiği “Hükümet Kadın” filminin tadı dimağımızdan silinmemişken (nasıl silinsin ki Demet Akbağ başta olmak üzere tüm film karakterleri çok iyi bir oyunculuk göstermiş.) yeniden Belediye Kültür Merkezi Sinema Salonunun yoluna koyulduk.
      2006 yılında izlediğimiz “İlk Aşk” filminden sonra sesi soluğu çıkmayan yönetmen Nihat Durak’ın sinema kariyerinde nereye geldiğini görme merakımın yanı sıra Muhteşem Yüz Yıl dizisinde Ebu Suud Efendi karakteriyle izlemeye doyamadığım Tuncel Kurtiz ustayı türü “komedi” yazan bir filimde görecek olmanın heyecanının da olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
    Gelelim Nihat Durak’ın “Mutlu Aile Defteri” isimli sıcak, samimi ve üstelik de komik filmine. Yerli yapımlar için önyargısız izleme yapabilmek için yazılan, çizilen eleştirileri okumadan gitmenin önemini bilenlerdenim. İyiki de öyle yapmışım. Mutlu Aile Defteri'nin anlattığı hikâye içinde yavaş, yavaş gevşedim ve haz aldım. Komedi anlayışımızın nispeten “BKM yapımları” dışında genelde “bel altını” kullandığı, zekâdan yoksun espri bozuntularının sinemadan soğuttuğu sektörümüzde otoriteden komedi anlayışı yaratmaya çalışan, en azından “çabalayan” bir film olarak çıkıyor karşımıza Mutlu Aile Defteri.
     Nihat Durak daha çok dizi çeken bir yönetmen, o yüzden sinemasına ilişkin fazla bir veri yok elimizde ama İlk Aşk filminde de sıcak ve samimi tanımlarını sıkça kullandığımızı hatırlıyorum. Yeşilçam filmlerinin daha çok Neşeli Günler kısmını seçen, aile olmanın dayanışma gerektirdiğini anlatırken aynı zamanda kopma ve sapmalarını da cesurca ortaya koyan bir yapım Mutlu Aile Defteri.
      Hazla “çakozlamam” ama hikâye dört dörtlük akmasa da ona yakın akıyor diye bilirim. Hele komedi hamleleri tam yerli yerinde “cuk” oturmuş. Mesela emekli Albay Yıldırım beyin sürekli didiştiği karga hikâyesi salonu kırıp geçirdi. Bu sahneler filmin absürd duygusuna iyi bir biçimde eşlik ediyor.
      Filmin seyirciyi en çok yakaladığı ve bence ana fikrini oluşturan babanın tatlı sert otoritesine rağmen evlatların babadan uzakta olmaları ve her şeye rağmen “yalancı” olmaları yabancılaşmanın dramını komedi diliyle anlatmasıdır. Hikâye klasik aslında. Babalarının istediği gibi çocuklar olmayan üç kardeş birbirlerinden kopuk bir hayat sürmektedir. Babanın karganın peşinde damdan düşmesi onları yıllar sonra bir araya getirir ve saklanan sırların birer, birer ortaya çıkmasına dayanıyor. Hikâye mekânının İzmir olması çok yerinde olmuş. Çoğu yerli yapım “masrafları azaltma” adına mekânı İstanbul olarak belirliyor ve İstanbul keşmekeşliği veya “muhteşem” görselliği çoğu filmi eziyor.
      Herkesin birbirine yalan söylediği ve yanlış anladığı bir anlayışı akıcı bir biçimde kullanan film, oyunculuklarıyla da var olan komediyi destekliyor. Tuncel Kurtiz’in usta oyunculuğuyla desteklediği diğer oyuncuların performansları da akıcı bir biçimde yer alıyor filmde. Mutlu Aile Defteri'nin diğer komedilerden farkı güldürmesinde yatıyor. Bunu yaparken de gayet doğal bir yöntem kullanıyor. Oyuncuların mimiklerini diyaloglarıyla iyi bir biçimde harmanlıyor. Yani “bel altı” denen espri nesnesinin farkında değilmiş gibi davranarak izleyenlerin gönlüne taht kura biliyor.
      “Dramın komedisi de mi olurmuş?” Demeyin. Mutlu Aile Defteri filmini izlemeye çoluk, çocuk hafta sonu gidin derim.
                                                                                              Göksel Rıza Özkan
                                                                                                  Eğitim Emekçisi
 
Yer: Niğde Belediye Kültür Merkezi Sinema Salonları Tel:(388) 232 07 09 Adres: Perşembe Pazar yeri Eski Soğuk Hava Deposu Altı