CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün saat 11:00’ de, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın, 8’inci Maddesi’nin, Mali Kontrole İlişkin Hükümler bölümünde,  Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşma yaptı.

 

Şafak, görüşülmekte olan 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile ilgili “Bu bütçe naylon ve korsan bir bütçedir” dedi.

 

CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak’ın yaptığı konuşmanın tam metni:

 

Sayın Başkan,

 

Değerli Milletvekilleri, ekran başında bizi izleyen saygıdeğer vatandaşlarımız buradan hepinizi selamlıyorum.

 

2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın, 8’inci Maddesi’nin, Mali Kontrole İlişkin Hükümler bölümünde, Cumhuriyet Hak Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

 

Bütçe; kamu maliyesinde temel bir belge ve süreç olup, devletin kurumsal ve hukuksal görevlerinin gerçekleştirilmesine olanak tanıyan bir araç niteliğindedir.

 

Bütçeler, hazırlanması, görüşülmesi, onaylanması, uygulanması ve denetlenmesi açısından; yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkilerin ortaya konması yönünden önemli bir rol oynamaktadır.

 

Bütün gelişmiş ekonomilerde bütçe hazırlık çalışmalarına, Şubat-Mart ayında başlanırken, AKP, 5018 sayılı Kanun’da düzenleme yaparak, 26 Eylül 2011 tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile bütçe çağrı süreçlerini mayıs ayından eylül ayına ertelemiştir.

 

Bütçenin hazırlanması bu kadar geç olunca, bütçelerin görüşülmesi için de süre kalmamaktadır. 17 Ekim de meclise bütçe tasarısı gelmektedir. Bütün devletin 1 yıllık bütçesi, enine boyuna tartışılmadan, mecliste görüşülüp, kanunlaşmaktadır.

 

Esas komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonunda bir günde 4 tane kurumun bütçesi görüşülmeye mecbur bırakılmaktadır.

 

Hükümetiniz sadece şekil şartını tamamlayarak, Genel Kurula metini onaya getirmektedir. Yani ortada görüşülüp tartışılan bir şey yoktur.

 

 

Meclisin en temel görevi olan bütçeyi komisyondan, alelacele genel kurula getirmenizin sebebi ise genel kurulun harcama artırıcı veya gelir azaltıcı yetkisi olmadığındandır.

Burada milletvekillerinin harcama azaltma ve gider artırma yetkisi yoksa bunlara müdahale edemiyorsa neyi onaylıyor, onu anlamış değilim. Ben bu bütçeyi meclisin denetlediğine ve meclisin anladığına da inanmıyorum.

 

 

 

Değerli Milletvekilleri,

 

2010 yılında, 6085 Sayılı Kanunla yeniden Sayıştay Kanunu’nu düzenlediniz.

 

Bu kanunla, Mali Anayasa dediğimiz, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na uyum sağladınız.

 

Ama baktınız ki; bu kanun denetçilere hükümetinizin açıklarının yazılması yetkisini veriyor.

 

Bu yetkiyi ortadan kaldırmak için hemen harekete geçip, meclis tatile girmeden önce 4 Temmuz 2012 yılında 6353 sayılı kanunla, Sayıştay’ı denetim yapamaz hale getirdiniz.

 

Bu kanunla denetimi yapacak arkadaşlara, öyle bir şey söylediniz ki, “yanlışı görüp tespit edeceksiniz, ancak yanlışı yapan kabul etmediği sürece, yanlış olduğunu TBMM’ye raporlamayacaksınız” dediniz.

 

Böylece Sayıştay denetimleri üzerinden TBMM’nin “Bütçe Hakkı’nı” gasp ettiniz.

 

Sayın Milletvekilleri,

 

Mali araçların ortaya çıkışını, biçimini, içeriğini, uygulanışını, denetimini düzenleyen hukuk dalına mali hukuk dalı denir.

 

Bu nedenle mali hukuk içinde; devlet gelirlerine ve giderlerine dayanak oluşturan tüm yasalar, bütçenin yapılmasına, uygulanmasına, denetlenmesine ilişkin yasalar, devlet muhasebesini kuran yasalar, Sayıştay Yasası, Kesin Hesap Kanunları, mali yargı, vergileme yasaları, dış ülkelerle yapılan anlaşmalar yer alır.

 

Diğer taraftan yargı organı olarak nitelendirilen Yüksek hesap mahkemesi olan Sayıştay da hukuksal denetimin baş aktörüdür.

 

Bütçenin yasama organınca denetimi teknik bir faaliyet gerektirdiği için Tek başına TBMM tarafından yerine getirilemez.

 

Bu nedenle Anayasanın 160. maddesinde Sayıştay Merkezi yönetim içerisindeki dairelerin tüm gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunla verilen denetleme ve hükme bağlama işlemini yapmakla görevlendirilmiştir.

 

Sayıştay’ın teknik ve hukuki açıdan yaptığı bu denetim ayrıca performans denetimi siyasal nitelik taşıyan parlamento denetiminin de temelini oluşturur.

 

Tüm dünya Sayıştayları performans denetimi yapmaktadır. Bizim Sayıştay’ımız da 1996 yılından bu yana performans denetimi yaparken, siz 2010 yılı sonunda Sayıştay’ın performans denetimi yapma yetkisini elinden aldınız.

 

Biz, kamu kaynaklarını savurganca harcarız ama Sayıştay bunu denetleyemez dediniz.

  

 

SAYIŞTAYIN HAZIRLAYACAĞI RAPORLARI SIRASIYLA

 

Genel Uygunluk Bildirimi 43. madde

Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu 68.madde

Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu 41.madde

Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu54.madde

KİT Raporları

Diğer Raporlar

 

Kamu harcamalarının saydamlığını gerçekleştirmek için Sayıştay yukarıdaki belirtiğim raporları ve istatistikleri, TBMM’ye veya ilgili kamu idarelerine verildiği tarihten itibaren kamuoyuna sunar.

 

Bu çerçevede, yukarıda saymış olduğum raporlar,  Sayıştay raporu olarak ilgili yerlere, TBMM’sine sunulmadığı için böyle bir bütçe görüşülemez, denetlenemez, mali kontrolü yapılamaz.

 

Sayıştay denetimi eksik olan bütçe, korsan bir bütçedir.

 

Bu bütçenin geçici bütçe olarak parlamentoya gelmesi ve daha sonra Sayıştay raporları alındıktan sonra yapılması gerekmektedir.

 

Tam üye olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği bütçelerinin, dış denetimini de birliğin organı olan Sayıştay yapmaktadır. Birliğin mali denetim organı olup bir hesap mahkemesi şeklinde görev yapmaktadır. AB bütçesinin mali yönetiminin düzgünlüğünü ve yasallığını denetleme yetkisine sahip bulunmaktadır.

 

AB Sayıştay’ı oy çokluğu ile kabul ettiği bu raporu komisyona sunmakla yükümlüdür.

 

Bilinen tarihsel bir gerçeği yinelemekte yarar bulunmaktadır: Parlamentolar, savurgan ve keyfi harcamalarda bulunan yürütme makamlarına karşı vergi mükelleflerinin temsilcileri olarak doğmuş ve bu işlevlerini kabul ettirerek var olabilmişlerdir.

 

Günümüzün temsili demokrasilerinin temelinde, halkın temsilcilerinin kamu gelir ve giderlerinin saptanmasında söz ve karar sahibi olabilmek ve hesap verebilir bir kamu yönetimi oluşturabilmek için yürütme makamlarına karşı bütçe hakkı bağlamında sürdürdükleri mücadele yatmaktadır.

 

Bütçe hakkı, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri tarihinde, hiçbir zaman bu kadar suiistimal ve gasp edilmemiştir.

 

Buradan AKP’li Milletvekillerine sesleniyorum. Gece yastığa başınızı koyduğunuzda, Sayıştay denetiminden geçmemiş harcamayı onayladığınız için vicdanınız rahat uyuyabiliyor musunuz?  

 

 

Sayın Milletvekilleri,

 

2012 yılı Bütçe Açık Hedefi 21,1 milyardı.

 

Şu anda 33,5 milyar olacak. 12,4 milyar sapma var.

 

Personel Giderleri 5,5 milyar sapmış,

 

Mal ve Hizmet Alım Kalemi 4,5 milyar sapmış,

 

Sermaye Giderleri 5,8 milyar sapmış.

 

Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur.

 

6085 sayılı yasanın 7’inci Maddesi’nin 2’inci fıkrasında, “bu sorumluluğun yerine getirilip getirilmediği TBMM’ye sunulacak

Sayıştay raporlarında belirtilir” denilmektedir.

 

Bu bütçe döneminde, Harcama öncesi mali kontrol, Harcama öncesi iç denetim, Bütçenin Sayıştay Yargı denetimi, Sayıştay’ın rapor verme görevi gibi kurallar yerine getirilmemiştir.

 

Değerli Arkadaşlarım,

 

Sayıştay raporlarının olmadığı bir bütçeyi kabul etmek, 2011 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı raporunu onaylamak, bizlerin yasalara aykırı işlem yapacağımız anlamına gelecektir.

 

Bu bütçede bahsedilen 4 C’li çalışanların sorununa çözüm yok, Atanamayan öğretmenler yok, memurlar yok, esnaf yok, Anadolu’da yalınayak dolaşan, çiftçi zaten yok.

 

İkinci öğretimde harçları kaldırılmayan üniversite öğrencisi yok, denetim hiç yok.

 

Onun için siyasetin doyumsuzluk ilkesine göre hazırlanmış bu bütçeyi, Sayıştay raporları gelene kadar geçici bütçe olarak kabul etmemiz gerektiğini sizlere belirtir, yüce meclisi saygıyla selamlarım.

 

 

Editör: TE Bilişim