Akil Adamlar Niğde’yi ziyaret ederek Niğde’de bulunan Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ile görüştüler. Sivil toplum örgütleri temsilcilerinin bir kısmı sorgusuz sualsiz analar ağlamasın diyerek bu süreci desteklediklerini söylediler.

Haber/Yorum : Fatma TAN

Bu sürecin hukuksal boyutunu Niğde Baro Başkanı Hüseyin Demirbilek dile getirerek; “Kürtlerle Türkler arasında bir sorun yok. Fakat bu olaya bir hukukçu gözüyle baktığımızda bu çekilmede çekilme durumunda olmayan ve özgürlüğü kısıtlı olan tutuklu ya da hükümlü PKK’lı teröristleri etkiler mi? Abdullah Öcalan’a da sirayet eder mi? PKK terör örgütü statüsü değişecek mi? Neden bu kadar kolay ben çekiliyorum dedi. Konu vatan ve bayrak olunca hassasiyetimiz artıyor” dedi.

10 dan fazla ülkenin desteklediği bir terör örgütü ile baş etmeye çalışan Türkiye’nin böyle kısa sürede yaklaşık kırk yıldır mücadele verilen terör örgütüne karşı nasıl bir taviz verildi endişesinin taşındığı vurgusu yapıldı.

Niğde’yi temsil eden sivil toplum örgütü temsilcileri Kürt Halkı ile Türk Halkını ayırmak lazım. Niğde’de Kürt-Türk ayrımı olmadı hiçbir zaman. Terörün ekonomik sıkıntılardan olduğunu düşüncesi var öyle olsa bizim Niğde’de en fakir en zor olan yer Karakapı’dır ve onlar terör estirmiyorlar. 10 yıla kadar suyu bile olmayan bir köydü. Bu işin içinde dış devletlerin parmakları var siz bunların farkında mısınız? Kürt halkı ile PKK örgütünün iyi ayırt edilmesi gerekiyor.  Katılımcılar Neden ikna süresinde PKK değil de Türk halkının ikna edilmeye çalışıldığını anlamadıklarının vurgusunu da yaptılar.

141 şehidi olan Niğde’nin Şehit Aileleri Derneği Başkanı Ömer Demir “Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Bizler topraklarımızda PKK defolup gitmesidir.Önemli olan bu süreçte bayrağımıza toprağımıza zarar gelmemesi. Elbette bizler anneler ağlamasın istiyoruz. Bir şehit annesinin acısını anca onunla aynı acıyı yaşayan bilir benim annem oğluna kavuşma özlemiyle yaşadı. Kimse şehit ailesi çocuğu nasıl yaşıyor bunu sormuyor” dedi.

 

Türkiye’de yaşayan herkesi içine alan yeni bir millet anlayışı doğuyor. Bunun milliyetçiliği farklı olacak diyen Doğu Ergil'in ardından Celalettin Taş söz aldı.

Akil Adam Celalettin Taş; “Kendisinin bir Kürt hatta bir alevi ve hatta kızılbaş olduğuna özellikle vurgu yaparak  “Cumhuriyet Rejimi 90 yıldır tanındı. Başta Kürtler olmak üzere değişik halk kesimlerinde dışlayarak adeta bir serada yetişir gibi modernleşme parçası olarak gelişti. Eğer biz Kürtlere kardeş diyorsak onların haklarına saygı göstereceğiz. Hakları engellenenlerin direnme hakkı vardır. Biz haklarını tanıyalım buna rağmen yine taşkınlık oluyorsa ona karşı koyalım” deyince tepkilerle karşılaştı. Bir temsilci PKK’mı Kürtlerin hakkını koruyor diye sorarken Taş; “Bir çağrıyla Diyarbakır’da meydanın dolduğunu” söyledi. Kendileri ile oyunlar oynandığını ve ailelerini kaybettiğini söyleyen Taş’a Şehit aileri derneği başkanı Ömer Demir hangi olaylarda kaybettiğini sordu. Senin kardeşin neden öldüyse ondan diye yanıt veren Celalettin Taş’ı Ömer Demir protesto ederek “Benim kardeşim vatan ve bayrak uğruna şehit oldu” diye yanıt verdi.

Celalettin Taş’a tepki akillerden de geldi ve toplantıda Dersim mi Tunceli mi polemiği yaşandı.

 

 

CUMHURİYET’E KARŞI MISINIZ?

Bu toplantıda borhaber.net editörü olarak söz aldım. “Celalettin Bey Cumhuriyetin kurulmasıyla Kürtler ve diğer azınlıkların haklarında kısıtlamalar oldu dedi. Böyle bir kısıtlamanın olduğundan söz ettiğinize göre Cumhuriyet’e karşı mısınız? Yeni bir sistemin kurulmasını mı istiyorsunuz? Burada demokratik bir ortam olduğunu düşünmüyorum. Bir gazeteci olarak dikkatimi çeken Niğde’deki siyasi parti temsilcilerini ve Kamusen yetkililerini göremedim. Ayrıca yılda 3-4 kez Ankara’da GATA rehabilitasyon merkezin giderek gazilerimizi ziyaret ediyor ve onları dinliyorum. Bizim ailemizde kürt gelinlerimiz var. Bizler bir halının motifleri gibiyiz. Kürtle Türklerin arsasında bir sorun yok. 35 yıl önce asala vardı o bitti PKK başladı. PKK ile anlaşıldı diyelim. Kabineye baktığımızda Türk görmek mümkün değil demek ki bu seviyeye gelebilecek kadar hakları var. Avukat, doktor milletvekili, bakan oluyorlar. İstenilen haklarsa, kanallar kuruldu, kendi şarkılarını söyleyebiliyorlar, kendi dillerini artık konuşabiliyorlar bütün sorunlar bunlar ise şu an bunları yapabiliyorlar PKK’nın o zaman bitmesi gerekmiyor mu? Neden masaya oturuluyor? Şimdiye kadar Kürt-Türk ayrımı olmadı şimdilerde oluyor. Kürt gaziler biz kolumuzu bacağımızı bu vatan için verdik. Biz bu ayrımcılığın içinde değiliz diyor. Bir anlaşma sonucunda endişemiz asala bitti PKK başladı PKK’dan sonra yeni bir örgütle karşı karşıya kalabilir miyiz?”   

Kur’an da ayet var diyen Anadolu Gençlik Derneği başkanı Ramazan Öztürk “Affetme yetkisi öldürülenin yakınlarına aittir der. Affetme yetkisi idarede yoktur idare katili affederse bu sefer yakınları idareye başkaldırır. Polis ve asker göz bebeğimiz. Meclistekiler Kürtleri savunmuyorlar savunuyormuş gibi yapıyorlar.

Genel olarak Niğde’nin insanlarının bu işe sıcak bakmadığını gördük. Sorunun Türk-Kürt sorunu olmadığını konunun dış devletlerinin oyunu olduğunu herkesin farkında olduğu söylenerek Türkiye’nin kaynaklarıyla değerleriyle dünyadaki birçok ülkenin gözünün üzerinde olduğunun vurgusu yapıldı.

Bu ziyaretten ben şunu anladım akil adamlar aslında ne yaptıklarını tam olarak ta bilmiyorlar. Söyledikleri ile kendileri de çelişiyorlar. Aslında görevleri vatandaşlarla konuşup halkın fikirlerini Başbakan’a iletmek ise neden belli yerlerde belli insanlarla görüşüp gidiyorlar. Aykırı görüşlere tahammül edemiyorlar. Tahammül edemediklerini şuradan anlıyoruz kameraları kapatalım insanlar coşuyorlar protesto ediyorlar diye kameralar kapattırıldı. Üniversitede yaşanan protestodan sonrada salonu terk ettiler.

Editör: TE Bilişim