Yine bir seçim dönemi , biz Basın çalışanları için yine hızlı günler, yoğun mesai.
Niğdemiz de son günlerde ardı ardına ‘Aday Adayları’ basın aracılığı ile kamuoyuna bizde varız demeye başladı. Ve son sürat  önümüzdeki günlerde de Niğde siyaset arenasında eskilerle birlikte yeni isimler de çıkıyor ve çıkmaya devam edecek
Herkese hayırlı uğurlu olsun diyeceğim, ammaa !
 Yaklaşık sekiz yıldır aktif olarak sahada yani köy köy kasaba kasaba mevcut milletvekilleri ile olsun, bürokratlarımızla olsun ya da haber, röportaj için yağmur çamur demeden Niğde’nin tüm topraklarında, benden büyüklerle ve küçüklerle birlikte adım izimizi bıraktık. Bir çok insan tanıdık bir çok siyasetçi tanıdık. Adamı, iti kurdu az çok tanırız yollarda da, sahada da.
Bu günlerde bize yani bende dahil olmak üzere tüm Basın Mensubu arkadaşlara yöneltilen ve bizi bunaltan sorulardan bahsetmek gerekirse ,
Aday adayları kim ? Alakalı alakasız herkes soruyor.
Bir diğer soru hangi aday adayı vekil olur ?
Üçüncü ve son soru Kim vekil olur ?  Şansı ne olur ?
Cevabım hep aynı , Abi biliyorsun seçim dönemi ve bizim mesaimiz yoğun işime bakmam lazım, yetişeceğim yerler var bi zahmet gazetelerimizi oku, cevap ne okuyacağım ya bırak . Abi o zaman bir zahmet internet sitemize  bak adamlar sırası ile açıklıyorlar. Ne uğraşacağım yahu , diyor. Bu durumda verdiğim tek cevap şu ‘’Sana ne ? ‘’
Bu satırları okuyup iyi de normaldir, insan merak edebilir diyebilirsiniz. Evet doğrudur merak edilebilir. Sana ne? Sen veya ben siyasetçi miyiz ? Değiliz, nokta. Amma dedim ya alakasız insanlar soruyor ve gerçekten neden soruyorlar. Soru sorma mesleği bizimki soruları biz sorarız.
Okumakla cehalet gider ama, eşşeklik baki kalır
Asıl konuya dönecek olursak. Milletvekilliği kasaba siyasetçisi profili ve söylemleri ile olmamalı. Eğitim evet eğitim olmazsa olmaz ama, bilinen bir deyimimiz vardır, ’okumakla cehalet gider ama, eşşeklik baki kalır’  bu yüzden her anlamda ve her alanda aday adaylarının eğitimi ve bir çok yaşamsal siyasal konuda belli bir vizyonu partisine göre değişkenlik arz edebilir bir ideolojik misyonu olmalı ve bunu partilisi olsun olmasın herkese anlatabilmeli.
Yediden yetmişe herkesle hasbıhal edebilmeli yani iletişim konusunda iyi değil çok iyi olmalı. Çünkü çağımızın en büyük sorunu iletişimsizliktir. Aday adaylarını bir çoğunu 18-25 yaş arası seçimin kaderini belirleyecek olan gençler tanımıyor. Bundan birkaç ay önce sizlere yani okurlarımıza sormuştuk’ Milletvekili adayı nasıl olmalıdır? ‘’ diye. Yazımız çok okunmuş, bir çok yorum ve bir çok profil tanımı da sizlerin değerli yorumları ile vücut bulmuştu.
Şimdiye dek, çıkan aday adayları sizce Niğde’yi Vekil olarak TBMM’de temsil yeteneğine sahip mi?
Bence de bir çoğu bu özelliklere sahip değil. İsim vermeyeceğim parti adı da yazmayacağım ‘Arif olan anlar ‘ ama şu bir gerçek ki , Niğde şu günlerde gerçekten ‘Şaka Gibi Aday Adayları’ ile tanışıyor.
 Dökme Su ve Baba Mirası ile Ev Geçinmez !
Evet geldik dana ile kuyruğu arasındaki derin ve ince ilişkiye koptu kopacak. Yaklaşık bir ay kadar sonra Aday adaylığı süreci bitecek ve Parti Genel Merkezleri tüm yurtta olduğu gibi Niğde için de adaylarını açıklayacak herkes rahatlayacak mı ? Acaba ?
Mevzu şu aziz dostlar, hepimizin bildiği atasözlerimiz olan dökme su ile değirmen yürütülmeyeceği gibi, Baba mirası ile de yada babanızın ismi ile iş görülmez. Tastamam şu anki Niğde Siyaseti için geçerli. ‘Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı’ da çok özel bir atasözümüzdür. Adama sorarlar kimse sormazsa ben itina ile geçmişte sorduğum gibi sorarım. Geçmiş zaman da Niğde için ne yaptınız? Mühür sendeydi ? Şimdi ne değişti de çıktın tekrar? Geçmişte yapamadığın neyi yapacaksın be adam ?
Geçmişte sordum yine sorarım. Sormazsam namerdim, sormazsam siz bana sorun. Yakama yapışın.
 
Dâhi’nin Bilgi Notu :
 
Yukarıda bir bölümde yazmıştım iletişimsizlik bir sıkıntı  diye burda şu vurguyu da yapmadan geçmemek gerek. Wikileaks ve ülkemizdeki Oda Tv internet siteleri olayları göstermiştir ki, İnternet Medyası çağın bir gerçeğidir. Bunu görme yeteneği olmayanlar bence çağımız siyaset anlayışının ‘S’ sinden haberi olmayan internet özürlüleri sınıfına girerler.
Bir başka yazımızda buluşmak umuduyla…Saygılarımla