Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma hastanesine Yeni Alınan Kulak Mikroskobu ile Kulak Ameliyatları çevre illere sevk edilmeden Niğde’de yapılmaya başlandı.

Konuyla ilgili KBB Uzman Dr. Fatih Bingöl yaptığı açıklama da şunları söyledi; “ Kulak Zarında Delik (Kulak Zarı Perforasyonu) ameliyatı alınan bu cihaz ile hastanemizde yapılmaya başlanmıştır. Kulak zarı, dış kulak yolu ile orta kulak arasında yer alır. Dış ortamdan gelen seslerin ortakulağa iletilmesinin yanı sıra mikro organizmaların orta ve iç kulağa geçmesini sağlayan bariyer görevi vardır. Kulak zarı delik olan hastalarda hem işitme kaybı hem de kronik kulak enfeksiyonları olur. Sık geçirilen ve kronik enfeksiyonlara bağlı olarak kulak kemikçiklerinde hasarlanmalar, ilerleyici işitme kaybı olur. Tekrarlayan enfeksiyonlardan dolayı uzun dönemde kulakta çok ciddi (yüz felci, menenjit. Beyin apsesi) sebep olabilir. Kulak zarı delikleri mutlak ameliyat edilmelidir. Kulak zarındaki deliğin büyüklük yeri ve kemikçiklerin durumuna bağlı olarak kulak içinden veya kulak arkasında kesiler ile ameliyat yapılır” dedi.

Kulak Zarı ameliyatı hangi durumlarda yapıldığını ve ne gibi fayda sağlayacağını ifade eden Uzman Dr. Bingöl; “ Zarda delik olan kulağın sudan korunmasına ve veya burun ve sinüs bölgesinde enfeksiyon odağı olmamasına rağmen tekrarlayan kulak akıntıları olması halinde hem hayat kalitesini artırmak hem de işitme kaybının ilerlemesini ve iltihaba bağlı komplikasyonların oluşmasını önlemek amacı ile zardaki deliğin kapatılabilmektedir. Belirgin işitme kaybı olan hastalarda aynı ameliyatta sesi ileten kemikçiklerdeki problemleri düzeltilebilmektedir. Bu amaçla çeşitli cerrahi teknikler mevcuttur. Bu tekniklerle kıkırdak, kemik greftler ya da orta kulak protezleri kullanılabilir. Orta kulak ve mastoid kemik içerisinde kolestatoma adı verilen ve kemiği eriterek ilerleyen iltihaplı dokunun saptanması durumunda mümkün olan en kısa zamanda ameliyat ile bu iltihabın temizlenmesi gerekir. Kolestatomalı hastalarda işitme sisteminin korunması veya onarılması ikinci öncelikte olup asıl amaç yüz felci, iç kulak kaynaklı işitme kaybı ya da kafa içi komplikasyonların (menenjit, beyin apsesi vb) oluşmasına fırsat vermeden iltihabın temizlenmesidir” diye konuştu.

Kulak Zarı ameliyatı kulak kanalı içinden, kulak kepçesi ön kısmından veya kulak arkasından yapılan kesiler yolu ile gerçekleştirilebilmekte olduğunu belirten Dr. Bingöl; “ Sadece zardaki ufak bir deliği onarmak için kulak kanalı içinden veya kulak kepçesi ön kısmından ameliyat yapılabilirken, mastoid kemiğe mudahale gereken durumlarda kulak arkasından kesi tercih edilmektedir. Bu konuda ameliyatı yapacak cerrahın tercihi asıl karar verdirici faktördür.

Kulak zarının onarılmasında en sık kullanılan doku şakak adalesinin kılıfıdır. Bu doku cerrahi sahaya yakın olduğundan ameliyat sırasında kolayca temin edilebilmektedir. Mikroskop ile çalışılarak dış kulak yolundan girilir ve kulak zarı çizilir. Bu işleme parasentez adı verilir. Kulak zarındaki çizilen yerden orta kulaktaki sıvı dışarı çekilir. Özel aletlerle tüp zardaki çizilen yere, bir ucu dış kulakta diğer ucu orta kulakta olacak şekilde yerleştirilir. Hastanın kulağında görülebilen herhangi bir değişiklik olmaz. Çocuk hastalarda beraberinde bu sorunda önemli rol oynayan geniz eti de alınır.  Orta kulak sorunlarında önemli rol oynayan geniz etinin alınması kulakta sıvı birikmesi ihtimalini azaltacaktır. Yine yukarıda belirtildiği gibi geçen zamanla östaki tüpü 7 yaşında erişkindeki açısına erişmektedir. Sonuçta geniz eti alınan ve kulağına tüp takılan çocukların önemli kısmında yeniden tüp takma ihtiyacı olmasa da bir kısmında kulakta sıvı toplanması tekrar edebilir. Bu hastaların tespit edilmesi önemlidir” şeklinde konuştu.
 
Editör: TE Bilişim