Niğde Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Abdullah Sağlam, 2009 yılından bugüne kadar 17 hastanın beyin ölümü gerçekleşen ve bunlardan 6 kişinin ailesinin izni ile organlarının bağışladığını söyledi. 

3-9 Kasım Organ Bağış haftası nedeniyle organ bağışı konusunda bilgilendirmeler yapıldığını ifade eden Sağlam, ‘Unutmayalım bağışlanan her organ yaşama tutunan bir filizdir’ dedi.

Niğde Devlet Hastanesi Organ Bağış bölümüne gelen toplam 800 kişinin organ bağışında bulunduğunun altını çizen Sağlam, ‘Kadavra donörden nakil sayısının az olmasının sebepleri yukarıda da bahsettiğimiz gibi çoktur, bu haftanın yani 3-9 Kasım'ın Organ Bağış Haftası olması münasebetiyle değerli Niğde halkımızı bu sebepleri ortadan kaldırarak organ bağışına desteğe davet ediyoruz’ dedi.

Koordinatör Sağlam, ‘Organ bağışı, bir insanın organlarının bir kısmının veya tamamının, başka insanlarda yararlanılmak üzere bağışlanmasıdır. Hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya kadavradan alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denilmektedir. Hayat kurtarma anlamında, sağlıklı olan her organ bağışlanabilir. On sekiz yaşını doldurmuş herkes, başta kalp olmak üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokuları bağışlayabilmekte ve bunlar günümüz tıp teknolojisinde nakledilebilmektedir. Bir kişi organlarını bağışlayarak bir çok insana yaşama şansı verebilir. Türkiye'de birçok devlet ve üniversite hastanesinde ve hastanemizde de organ bağışı işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca yaşarken yapılabilen (böbrek gibi) organ bağışı türleri de vardır. Bağışlanan organların nakledilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde, bilgisi dahilinde gerçekleştirilir. Organ bağışı; Sağlık Müdürlüklerinde, Hastanelerde, Emniyet Müdürlüklerinde (ehliyet alımı sırasında),organ nakli yapan merkezlerde,Organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek vb. kuruluşlarda yapılabilir. Ancak Türkiye’de organ bağışının istenilen düzeye ulaşmamasında ve toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasında bilgi eksikliği, önyargılar ve yanlış inanışlar önemli rol oynamaktadır’ diye konuştu.

Organ bağışı ve naklinde doğru zannedilip inanılan yanlışlar ile yıllarca diyalize bağlı kalan ya da organ bağışında bulunmayan birçok insan bulunduğunu hatırlatan Sağlam konuşmasına şöyle devam etti;

‘Türkiye’de organ nakillerinin yüzde 75- 80’i canlıdan alınan organlarla gerçekleştiriliyor. Bu çok istenmeyen bir durum olmasına rağmen insanları yaşatmak için yapmak zorunda kalınmaktadır. Yurt dışında ise bu durumun tam tersi söz konusudur. Ancak organ nakillerin de başarı oranı arasında herhangi bir istatistiksel bir fark yoktur. 3-9 Kasım organ bağış haftası olması münasebetiyle halkımızdan organ bağışı konusunda desteklerini bekliyoruz. Ülkemizde olduğu gibi İlimizde de organ bağışına ilgi beklenilenin altında kalmaktadır.Bunun bir çok nedeni vardır,sosyo ekonomik sebepler,dinsel inanışlar ,hastalara hastanede tam olarak gerekenlerin yapılmadığı düşüncesi gibi nedenlerden dolayı organ bağışı ve organ nakli beklenilen seviyelerin altında kalmaktadır.Bu konular kesinlikle vatandaşlarımızın düşündüğü gibi değildir.Dini açıdan bir sakıncasının olmadığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmış olup organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Diğer İslam ülkelerinde ve bütün dinlerde de benzer kararlar mevcuttur. Yüce kitabımız " Kim Bir Can Kurtarırsa, sanki bütün İnsanları gibi olur " beyan olunmuştur denilmektedir.Diğer bir konu ise hastanede hastalara iyi bakılmadığı,gerekenler tam olarak yapılmadı düşüncesidir. Tam aksine hastaneye yatan tüm hastalara gereken her şey tam anlamıyla yapılmaktadır. İlgili kişiler hastanede yatan tüm hastalara dil, din, ırk sosyal statü gözetmeksizin gereken her şeyi tam anlamıyla uygulamaktadır bu konuda vatandaşlarımızın müsterih olmadırlar. Organ bağışı konusunda dünya istatistiklerine baktığımızda ülkemizde yapılan nakiller sonrası canlı kalım oranı % 85 seviyelerindedir. Bu oran Avrupa ve Amerika ile eşdeğerdir. Organ naklinde asıl hedef kadavradan nakildir. Yani organları alınan donörün o organlara ihtiyacının olmaması esastır. Canlı nakil en son müracaat edilmesi gereken durumdur. Kadavradan nakilde dünya sıralamasında İspanya milyonda 34,3 ile ilk sırada , Belçika 28,15 ,ile ikinci sırada , Fransa 25,3 ile üçüncü sırada Türkiye 4 ile 18. Sıradadır’ şeklinde konuştu


Editör: TE Bilişim