ON BİNLER “EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK TÜRKİYE” İÇİN ANKARA’DA SOKAK MECLİSİNİ KURDU!
         DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin “İnsanca yaşam için eşit, özgür, demokratik bir Türkiye” sloganıyla düzenlediği “sokak meclisi” mitingi Türkiye’nin dört bir yanından gelen elli bini aşkın insanı Ankara’da buluşturdu. “Dereler özgür aksın” diyen Karadenizlilerden “Füze kalkanı kurdurmayacağız” diyen Küreciklilere, “Nükleere inat yaşasın hayat” diyen Sinoplulardan, altın aramaları için toprakları zehirlenen Kazdağları halkına kadar binlerce insan 8 Ekim’de Ankara’da “Sokağın Meclisi”ni kurdu.
        Miting için sabah saatlerinden itibaren Ankara Tren Garı‘nda toplanmaya başlayan binlerce insan, taşıdıkları pankart ve dövizlerle Türkiye‘nin tüm renklerini, tüm seslerini sokağa taşıdı. Öğrencilerden kadın kolektiflerine, memurlardan işçilere, derneklerden siyasi partilere, çevrecilere kadar çok farklı kesimlerden katılımın olduğu mitingde atılan sloganlar, taşınan pankartlarla AKP‘nin emek karşıtı, baskıcı politikaları protesto edildi. Son yıllarda yapılan en geniş katılımlı eylemlerden biri olan mitingde on binlerce kamu emekçisi omuz omuza ve yan yanaydı.
         Sıhhiye Meydanı‘ndaki mitingde düzenleyici örgüt başkanları yaptıkları konuşmalarda, AK Partisinin baskıcı politikalarına karşı sokağın sesini hep birlikte yükselteceklerini vurguladılar.
          Bandista konseriyle başlayan miting, Grup Kibele‘nin konseriyle olaysız sona eren mitingde on binler dosta düşmana hep bir ağızdan niçin burada olduklarını şöyle haykırdılar:  
         “Herkes bilsin: Gericiliğe ve karanlığa karşı aydınlığı savunmak için buradayız.
           Baskıcı ve otoriter yönetime karşı, özgürlük ve demokrasi için buradayız.
          Her şeyin para-kâr olduğu piyasa anlayışına karşı eşitliği savunmak için buradayız.
          Irkçı ve milliyetçi anlayışa karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamak için          buradayız.
          Öznesinde insan olan özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir anayasa için buradayız.
          Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yoldan çözümü için buradayız.
          Savaşa karşı barışı savunmak için buradayız.
          Her türlü cinsiyet ayrımcılığına karşı durmak için buradayız.
          Eşit, nitelikli, parasız sağlık hakkımız için buradayız.
          Güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya, sendikasızlaştırılmaya "hayır" demek için buradayız.
          Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkımız için buradayız.
           İnsan odaklı işçi sağlığı ve iş güvenliği için buradayız
           Kentlerimizin, ormanlarımızın, madenlerimizin yağmalanmasına "dur" demek için buradayız.
          Havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak için buradayız.
          Haklarımız, geleceğimiz, halkımız, ülkemiz için buradayız.
          Meslek alanlarımıza, mesleğimize, onurumuza, örgütümüze sahip çıkmak için buradayız.
          Bir başka dünya, bir başka Türkiye, bir başka yaşam için buradayız.
          Evet, sevgili okurlar, Masmavi gökyüzünün altında, hepimizin üzerinde gri bulutlar çok birikti. Ama hepimiz çok inanıyoruz; bu abluka mutlaka dağıtılacak. Emekçiler alanlara çıkıp kaderine sahip çıkma iradesini gösterdiği müddetçe ablukaların dağıtılacağına inancımızda pekişmekte.
        Büyük ozanın dediği gibi:
       "Gün o gün değil derlenip dürülmesin bayraklar, Duyduğunuz çakalların ulumasıdır,
Safları sıklaştırın çocuklar."