Yaşadığımız coğrafya üzerinde inançların tarihi ile konuşmasına başlayan Cemal Sevim bu bölgede tanrı inancının çok eskilere dayandığını söyledi. İslamiyet’in ilk yıllarından Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemde mezhep farklılıklarının olmadığını, peygamberin vefatı ile kavgaların başladığını söyledi. Sevim mezheplerin oluşmasının altında farklı etkenlerin olduğunu, bu etkenlerin, devletin sistematik bir hale gelmiş olması, İslam’ın farklı coğrafyalara yayılmış olması, hızlı kültürel değişimlerin olması, çağ farklılığı ve siyasi kavgalar olduğunu söyledi.

Tarikat örgütlenmelerinin ilk olarak Hasan Sabbah ile başladığını, bunun Türk devlet otoritesine zarar verdiğini hatta Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında etkin rol oynadığını söyledi. Mâtüridi’den bahseden Sevim İslam’ın akıl ve Kuran ile anlaşılabileceğini vurguladı. Günümüz cemaatleri ile bağdaştırarak keramet gibi unsurların İslamiyet içerisinde yeri olmadığını söyledi. Osmanlı Devleti içerisinde de bazı padişahların özellikle Fatih ve II. Mahmut’un tarikatlara karşı olduğunu söyleyen Sevim, cumhuriyetin kurulması ile Atatürk’ün  de bu tarikatlar ile mücadele ettiğini, bu nedenle Atatürk, II. Mahmur, Fatih gibi Türk büyüklerinin  cemaatler ve tarikatlar tarafından pek sevilmediğini vurguladı. Günümüz cemaatlerinin sorunlarını ise şöyle anlatırken şunları söyledi; “Günümüzde var olan Cemaatler aslında geçmişteki tarikatların devamı niteliğindedir. Bugün cemaatlerin pek çoğu peygamberin yaşamını yansıtmıyor. İnsanlar bu cemaatler tarafında aforoz ediliyor, İslamiyet’te böyle bir şey yoktur” dedi. Yapılan pek çok usulsüzlüğün ise darül harp adı altında yapıldığını söyleyen Sevim bu cemaatlerin her birinin pek çok kolu olduğunu ve bunların birbirleri ile kavgalı olduğunu söyledi. Bu cemaatlerin üye kazanmak için uygulanan doktrinleri şöyle sıraladı; Peygamber soyundan gelme, sorgulanamaz bilgilerinin olması, müritler tarafından yüceltilmesi, kurtarıcı olarak gösterilmesidir dedi. Bu sistemden vazgeçilmemesinin altında yatan sebebin ise kolayca yön verilebilir olması olduğunu vurguladı. Sevim bu tarikat ve cemaatlerin geçmişte de günümüzde de devlet ve millet için bir tehlike unsuru olabildiğini ve olabileceğini söyledi.


Soru-cevap kısmından sonra Türk Ocakları Niğde Şubesi Başkanı Prof. Dr. Metin Hakan Severcan’ın Cemal Sevim’e günün anısına plaket takdimi ile program sona erdi.

Editör: TE Bilişim