Günümüzün ince hassasiyetleri buharlaştıran dünyasında ısrarla şiir diyen ve şiirin kıldan ince kılıçtan keskin köprüsünden dünyaya şiirle seslenen şair Mehmet Baş’ın “Puslu Zaman Menkıbeleri” isimli yeni şiir kitabı çıktı.
 
İlk şiir kitabı “Tabirsiz Rüyalar “2012 yılında yayınlandıktan sonra 2015 yılında yayınlanan “Bir Dert Bulmalıyım Kendime” isimli deneme kitabı ve “Borlu Ahmet Kuddusi Hz.” İsimli biyografi kitabıyla edebiyatın farklı alanlarında da eserler veren Mehmet Baş “Puslu Zaman Menkıbeleri” ile şiirle olan seslenişine kaldığı yerden devam ediyor.
 
Şairin 4. kitabı olan “Puslu Zaman Menkıbeleri” 96 sayfadan oluşmakta. Kitaptaki şiirler çeşitli edebiyat dergilerinde yayınlanan şiirlerden oluşuyor. Şairin şekil olarak daha çok kendi içinde kafiyeli ve serbest şiir örgüsünü tercih ettiğini görüyoruz. Şiirlerin konuları genel itibariyle metafizik kaygılardan ve modern sancılardan oluşan bir manzara çiziyor. Kitap boyunca, ontolojik sancıların merkezinden kaçıp inancın mıknatısına kaçan bir demir parçası gibi hakikatin menziline erişme çabalarını seyredebiliriz.
 
Tüm şairlerin aynı şemsiyenin altında fakat farklı yağmurlarda ıslandığı bir şiir ikliminde şiire dair her atılımı takdir etmemek mümkün değil. “Puslu “Zaman Menkıbeleri” yıllar boyu süren bir emeğin ve mısraları dantel gibi işleyen bir sabrın meyvesi olarak okuyucularını bekliyor.
Israrla yok saymanın, görmezden gelmenin ve her türlü psikolojik savaşın yaşandığı bir dünyada var oluşunun bir adını da şiirle koyan şair, zaman ve mekân isimli kalıpları kırıp Şeyh Galib’in ifadesiyle “mumdan kayıklarla alevden denizlere” erişme derdini bir seccade gibi mısraların önüne sermiş. Kitapta tasavvufi bir dünya görüşünün izlerini yakalamak mümkün.
 
Edebiyatımızda şiir kadar kıymetli olan bir şey varsa oda şiirin okuyucuları olsa gerektir. Aslında her kitabın okuyucuya gönderilmiş bir mektup olduğunu düşündüğümüzde okuyucuların şiirler ve şairler kadar önemli olduğunu görebiliriz. Birde şiir kitapları yapı itibariyle yorumunu ve anlamını okuyucunun eline bırakan kitaplar olduğu için her okuyanda yeniden inşa olunmaktadır. Her okuyucu aynı şiirde farklı anlamları yakalamakta aslında okuduğu şiirde kendi içindeki şiiri yakalamaktadır.
 
“Puslu Zaman Menkıbeleri’nde” şair aşırı derece kapalı imgeler kullanmak yerine daha açık bir dille okuyucuya seslenmektedir. Şairin geleneği modernikle birleştiren ve yeni bir söyleyişle inşa olunan şiir anlayışı kitapta kendini göstermektedir.
 
Ön kapakta şaha kalkmış bir atı belli belirsiz seyrederken arka kapakta ise “Alınyazısı” isimli yine atları anlatan bir şiirle kapak kompozisyonu bir bütünlük arz etmektedir. “Puslu Zaman Menkıbeleri’nin” içinde at ve atlara dair haller şairin atlara olan sevgisinin bir yansıması olarak durmaktadır.
 
“Puslu Zaman Menkıbeleri “herkesin bir hikâye söyleyip dudaklarını kapadığı şu fani dünyada şair Mehmet Baş’ın yazdığı şiirden bir mektup olarak edebiyat soframızdaki yerini çoktan almıştır. Hayırlı uğurlu olsun diyor tüm menkıbesi olanlara selam ediyoruz.
 
 

 
Editör: TE Bilişim