Niğde Türk Ocağı şubesinin sekizinci “Ocakbaşı Sohbeti” “Türklerin Eski Dini ve Günümüze Yansımaları” başlığını taşıyordu ve konuşmacı araştırmacı-yazar Funda ORUL idi.

15 Aralık Cuma günü Niğde Türk Ocağının Turaneli Salonunda gerçekleştirilen programa Türk Ocaklılar, öğrenciler ve çok sayıda hanım dinleyici katıldı.
 
Araştırmacı Yazar  Funda ORUL’un konuşmasının ana hatlarını Orta Asyadan Anadoluya Türklerin dini serüveni içerisinde Tengricilik olarak ta adlandırılan ve genellikle Şamanizm adıyla bilinen “Gök Tanrı Dini” oluşturdu. “Gök Tanrı” dininin Türk Milletine has milli bir din olduğunu ve Türklerin bu sebeple bu dini yaymak gibi bir gayretlerinin olmadığını Şamanizm’in, doğada bulunan çeşitli olguların gücünden faydalanarak bazı yöntemlerin ve ritüellerin uygulanmasına dayalı bir inanç sistemi olduğunu ifade eden konuşmacı, Şamanizm’in bir hastalığı ya da bir sıkıntıyı tabiatın kendisinde var olan soyut güçlerin yardımını alarak çözüm bulmaya çalışan ve bunu evrensel bütünlüğü bozmadan evrenin kendi birimleri ve parçalarını kendi yöntemleriyle tamir etmesini sağlama işlemi olduğunu ifade etmiştir. Bunun için kullanılan ruhsal güçlerle insanların arasındaki iletişimi sağlayan kişi de Türkçe’de “baksı” veya “kam” adıyla anılan şamanlardır. Şaman olmanın güçlüklerinden bahseden konuşmacı “Soydan gelenler, özel seçilmişler ve/veya gönüllü olanlar olmak üzere” üç farklı şaman grubu olduğunu ifade etmiştir.

Dini ritüellerin yanı sıra günümüzde halâ varlığını sürdüren ve kültürel birer değer olarak yaşatılan tütsü yakma, cenazenin kilime sarılması, ölü için verilen yemek gibi adetlerin Eski Türk Dininden günümüze kalan uygulamalar olduğunu anlatan konuşmacı İslamiyet’e girdikten sonra bazı adetlerin yaşatıldığını ifade etti. Asya’da Gök Tanrı inancına mensup insanların sayısında son yıllarda artış olduğunu ve dünyanın pek çok yerinde yaşayan Türklerin bu dinin birçok unsurunu yaşatmaya devam ettiklerini söyledi. Yazar Nikolay ŞODOYEV’in Altay bölgesindeki çalışmalarının bölgede Tengriciliği yeniden canlandırdığını ve ŞODOYEV’in “Altay Bilik” Altay Bilgeliği olarak adlandırdığı bu din hakkında " Bu din kadim Türk Tanrı dini (Tengricilik) esaslarına dayanan bir bozkır yaşam felsefesidir. Binlerce yılın süzgecinden geçen bir Türk yaşam tecrübesi, bir halk bilgeliğidir. Türklerin geleneksel “imparatorluk dini”dir dediğini sözlerine ekledi.

Sohbetin sonunda yazar Funda ORUL’a Türk Ocağı Niğde Şube’nin teşekkür belgesinin yanı sıra çeşitli hediyeler takdim edildi. Araştırmacı-yazar Funda ORUL ise Türk Ocağı Niğde Şubesine Kam Hatun adlı kitabını hediye etti.
 
 
Editör: TE Bilişim