23 Mayıs Kamu Emekçileri Sendikaları açısından önemli bir dönemeç. Ya aldığı grev kararını uygulayan, alanlara “insanca yaşanacak bir ücret” istiyoruz diye çıkan bir sendika olacaklar yâda siyasal iktidarın “arka bahçesi” olduklarını tüm kamu emekçilerine gösterecekler.

Yazımız “hoşaf soğutma” türünden eylem ve etkinlik yapan sendika üyeleri için değil. “Grev yapmak gerek ama yasalar önünde de suçlu olur muyum?” Sorularını kendi kendine soran ve tatmin edici yanıt bulamayan onurlu kamu emekçilerini bilgilendirmek içindir.

Evet, kamu emekçilerine greve gittikleri için ceza verilemez.

Çünkü: 

1) Anayasa’nın 2. maddesi devletin sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtmektedir. 

2) 51. madde; önceden izin almaksızın sendika kurma ve bu sendikalara üye olarak bu doğrultuda etkinlik yapma hakkının bulunduğunu belirtmektedir.

3) 90. madde; milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
 
ULUSLARARASI HUKUK: CEZA VERİLEMEZ

4) 151 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2. fıkrasında, “… Kamu makamları bu hakkı (sendikal faaliyet) sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdır” denmiştir. (Kamu makamları sendikal faaliyetleri engelleyemez, bu faaliyetlere müdahale edemez.)

5) 87 No’lu ILO Sözleşmesi’nin 8/2 maddesinde, “Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verecek nitelikte olamaz veya zarar verecek şekilde uygulanamaz” hükmüne yer verilmiştir. (Çalışanların sendikal etkinlere katılması nedeniyle cezalandırılamayacağı açık bir biçimde ortaya konmuştur.)

6) Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın “Toplu pazarlık yapma ve eylem hakkı” başlıklı 28. maddesinde; “Çalışanlar ve işverenler veya bunların ilgili kuruluşları… Grev eylemi dâhil olmak üzere kendi çıkarlarını korumak için ortak (toplu) eylem yapma hakkına sahiptir.” denmektedir. (Bizi de bağlayan uluslararası hukuk grevi temel bir sendikal haktır)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) ; CEZA VERİLEMEZ

7) Grev geleneği olan KESK ve ona bağlı Yapı Yol Sen’in açtığı ve 27 Mart 2007 günü karara bağlanan başvurusunda (Karaçay – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, greve verilen ceza için “demokratik toplumda gerekli olmadığı” sonucuna vararak Türkiye’nin AİHS’in 11. maddesini ihlal ettiği kararını vermiştir.

8) Yapı Yol Sen’in açtığı ve 17 Temmuz 2007 günü karara bağlanan diğer başvurusunda (Satılmış ve Diğerleri – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de grev yapan çalışana ceza verilemeyeceğine karar vermiştir.

9) İş bırakma eylemine katılan öğretmenler adına açılan ve 17 Temmuz 2008 günü karara bağlanan başvuruda (Urcan ve Diğerleri – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuranlara uygulanan cezai yaptırımların “demokratik bir toplumda gerekli olmadığı” sonucuna varmıştır.
DANIŞTAY; CEZA VERİLEMEZ

10) Danıştay 1. Dairesinin E.2001/3307, K.2001/4415 sayılı kararında “… sendikal faaliyet kapsamında bir gün süreyle göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı yasanın 125/C-b maddesinde öngörülen “özürsüz” olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür” denmiştir.

11) Danıştay 12. Dairesinin E.2004/4643, K.2005/313 sayılı kararının gerekçesinde “… davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği dolayısıyla 657 sayılı. Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.” denmiştir.

12) Danıştay 12. Dairesinin E.2005/5767, K.2008/225 sayılı bir başka kararında “… davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği…” denmektedir.

13) Ayrıca TCK 118. maddesinde sendikal faaliyetin engellenmesi yasaklanmıştır.

BAKANLIK GENELGESİ; CEZA VERİLMESİN

14) 05.08.1999 gün ve 1999/44 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde “…Kamu görevlilerinin sendika ve konfederasyonlar şeklinde örgütlenmelerine engel olunmaması bu örgütlerin etkinliklerinin genel kolluk yetkisi kullanılarak müdahale edilmemesi, sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine disiplin cezası uygulanmamasının gerektiği“  belirtilmiştir.

MEB HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ; CEZAYA GEREK YOK!

15) MEB Hukuk Müşavirliği’nin 27 Şubat 2012 tarih, 02–17848 sayılı yazısında, sendikal kararlar doğrultusunda yapılan iş bırakma eylemlerine katılımın sendikal faaliyet olarak kabul edilmesi gerektiği” belirtilmiştir.

SONUÇ:

Tüm ilgili yasa maddelerinin, genelgelerin, uluslararası ve iç hukuk kararlarının değerlendirilmesi sonucunda; sendikaların aldığı grev kararı sonucu greve katılan çalışanların herhangi bir ceza almayacağı ortadadır. Kamu emekçilerinin greve çağrısına uymalarında herhangi bir yasal engel bulunmadığını apaçık göstermektedir.

23 Mayıs mesleğine, onuruna sahip çıkan kamu emekçileriyle “kapıkulu” olanların ayrışmasını göstermesi açısından önemli dersler verecektir. Bu bilinç ve iradeyle 23 Mayıs günü sendikalarımızın çağrısına uyarak, hizmet üretiminden gelen gücümüzü örgütlü olarak göstererek “insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz” talebini ülkemiz meydanlarında omuz omuza haykıralım.