Niğde’nin Toplumsal Yapısı ve Sorunları: Sosyolojik Çözüm Arayışları  Niğde Üniversitesi’nde  Konuşuldu.

 

Niğde Üniversitesi  tarafından düzenlenen “Niğde’nin Toplumsal Yapısı ve Sorunları: Sosyolojik Çözüm Arayışları” konulu panel Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

 

Başkanlığını Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Ünal’ın yaptığı ve Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümü öğrencileri Rukiye Gül Çam, Canan Şahin, Nur Efşan Navruz ,Fatma Şahin, Sümeyye Toptaş ve Yağmur Akgün’ün konuşmacı olarak katıldığı panele, Cumhuriyet Başsavcısı Hayreddin Akçıl, Vali Yardımcısı Hacı İbrahim Türkoğlu, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mustafa Bayrak,  il müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler ve davetliler katıldı.

,

Panelin ilk konuşmasını Niğde İli Örneğinde Boşanmanın Sosyolojik Analizi başlıklı sunumuyla Rukiye Gül Çam yaptı. Çam yaptığı çalışmanın amacının; Niğde ilinde görülen boşanmaların 2013’ten geriye yönelik sosyolojik nedenlerinin ortaya çıkarılması ve Niğde ilindeki boşanan çiftlerin sosyal-demografik yapısına bakılarak boşanma öncesi ve sonrası ortaya çıkan durumlar sonucunda boşanmayı önleme eksenli öneriler ortaya koyabilmek olduğunu söyledi.

 

Boşanmaların kadın üzerindeki etkilerini ele alan ikinci sunumu Canan Şahin yaptı. Kadınlardan % 70’inin boşanma sebebinin aldatılma diğer boşanma sebeplerinin ise şiddet, kıskançlık, geçimsizlik ve sorumsuzluk gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Canan Şahin; boşanmanın kadın üzerindeki etkisini anlatarak boşanmayı önleme çabaları ve boşanma sonrası karşılaşılan güçlüklere vurgu yaptı.

 

Diğer bir konuşmacı Fatma Şahin, gelinleştirilmiş çocuklar ve çocuk gelinlik deneyimi başlıklı sunumuyla; “Türkiye’de dâhil olmak üzere yaklaşık 142 ülke, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanmış olan Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamıştır. Bu sözleşme çocuk haklarının korunması temelli hazırlanmış olup, sözleşmeye göre her birey 18 yaşına kadar çocuk olarak görülmektedir” diye konuştu. Şahin konuşmasının devamında; “Uluslararası karşılaştırmaya dayalı çalışmalar, erken evliliğin kırsal alanlarda ve az gelişmiş bölgelerde yoğunlaştığını göstermekte, ülkelerin refah düzeyi ile ilişkisine dikkat çekmektedir” dedi.

 

Şahin’in ardından Nur Efşan Navruz söz aldı. Niğde ve yöresinde erken evlilik; çocuk gelinler konusunda konuşma yapan Navruz Konya’da ve Niğde’de olmak üzere toplam 31 kadınla görüşme yaptıklarını belirterek ; “Resmi nikâh yapamadıkları için imam nikâhı ile evlenen kadınların bir kısmı 17 yaşında aile imzasıyla, bir kısmı 18 yaşında kendi imza yetkisiyle evlenmektedir” dedi ve evlilik kararı alma, başlık parası, şiddet, boşanma, kadınlardaki eğitim durumu konuları hakkında detaylı bilgiler verdi.

 

Toplum içerisinde ensest olgusuna dikkat çeken panelin diğer bir konuşmacısı Sümeyye Toptaş, cinsel istismarın ensest boyutunu ve ensestin saklı tutulma nedenlerini anlattı. Toptaş, konuşmasının devamında, kız çocuklarının cinselliği üzerinden namus olgusunun sorun haline getirildiğini, her türlü medya aracılığı ile konunun gündemde tutularak, toplumsal bilincin bir parçası haline dönüştürüldüğünü ve bireye baskı olarak döndüğünü ifade etti.

 

Niğde’de meydana gelen intihar ve intihara teşebbüs vakalarıyla ilgili bir değerlendirme yapan Yağmur Akgün intihar olayının sosyolojik dinamikleri ile örüntülerini açığa çıkarma konusunda konuştu. Sorunun odak noktası üzerinden hareket etmenin önemine değinen Akgün, “İntihar daha çok genç nüfus tarafından tercih edilen bir olgudur. Stres verici olayların yol açtığı etkilerinden ötürü yaşanılan sıkıntı ve bunalım karşısında çözüm yolu arayışı ile başlayan bir sürecin sonuç kısmını ifade etmektedir. Niğde ilinde,2008 ile 2012 yılları arasında intihara teşebbüs eden 1206 kişi içerisinde 894’ü kadın, 304’ü erkek; 2010 ile 2012 yılları arasında intihar etmiş kişiler içerisinde 4’ü kadın, 7’si ise erkektir” diyerek konunun önemine dikkat çekti.

 

Panelin son konuşmasını Niğde’nin toplumsal yapısı başlıklı sunumuyla Doç. Dr. Bayram Ünal yaptı. Ünal; “Cinsel şiddet ve istismar/taciz sadece yetişkin kadınları kapsamıyor. 5-18 yaş grubu kızları da kapsıyor. Sadece aile dışında ve yabancılar tarafından uygulanmıyor. Zaman zaman aile içinde aile üyeleri tarafından da uygulanıyor. Sadece eğitimsizlikten kaynaklı bireysel tercihlerle yönetilmez. Aslen kültür-değer içerisinde tanımlanarak meşrulaştırılılır. Kadının cinsiyetinin ve cinselliğinin kontrolü erkeğin egemenliğinin korunması ile alakalıdır” diye konuştu.

 

Konuşmasının devamında bu konu hakkında öneriler sunan Doç. Dr. Bayram Ünal; “Ulusal düzeyde politikalar ile devlet aileden kadına yönelmeli, özellikle kız çocuklarının okul süreleri konusunda zorlayıcı olmalıdır. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığını, kamusal alanda değil özel alanda önlemeli, yaygın olan cinsiyetçi gelenekle, inanışlar ve değerlerle yüzleşmelidir. Devlet olmaksızın toplumsal cinsiyet ayrımcılığının özel alanda yok edilmesi mümkün görünmemektedir” diyerek konuşmasını bitirdi.

 

Panel, dinleyicilerin konuşmacılara sorduğu soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.

 

 



Editör: TE Bilişim