Cuma günü rutin esnaf ziyaretlerim sırasında alış veriş yapan bir müşterinin “hocamı tanıyorum emekçi yazar, yok neydi hay Allah ha eğitimci yazar” sözleri üzerine gülüşerek ayaküstü sohbet ettik. Sohbetin bir yerinde “hocam Garanti bankasının hemen yan sokağında eski BİL dershanesinin olduğu yerde ASPAVA çorbacısı açıldı. Fırında kelle dâhil birçok güzel lezzeti servis ediyorlar. İnanın sizin lokanta yazılarınız, yemek tarifleriniz diğer yazılarınıza göre daha çok okunuyor. Zaten tattığınız zaman farkı fark edip mutlaka yazarsınız.” Gazıyla 1 Şubat cumartesi sabahı içeceğim paça çorbasının adresi Cuma gününden belli oldu.

 

      ASPAVA (Allah Sağlık Para Afiyet Versin Amin) dua sözcüklerinin baş harflerinden üretilmiş ve 1950’li yıllardan günümüze bir çok yeme içme mekanına ad olmuş Afiyet yerine Aşk sözcüğü konularak açılımı yapanlarla Afiyet sözcüğünü koyarak açılımı yapanlar arasında tatlı çekişmelerin yaşandığı ASPAVA ismi ile müsemma çok şirin ve sempatik bir mekan olmuş.

 

      İlk girişte temizliği ve kokusuz olmasıyla dikkatlerimi çeken (kelle paça salonları genellikle kendine has sirke sarımsak kokar.) mekân insanı sarıveren ambiyansı ve güler yüzlü personeliyle çok iyi lezzetleri tadacağımın müjdecisiydi.

 

      Mekânı şöyle bir gözlemleyip sabah kahvaltı yerine çorba tercihi yapan esnaf arkadaşlara “afiyet olsun” dedikten sonra ilk şaşkınlığı (ilk diyorum çünkü arkası gelecek) kasada Yaşar Hoca’yı (Yaşar Taşel Niğde BİL Dershanesi yöneticisi ve sahibi) görünce yaşadım. Telefon görüşmesini tamladıktan sonra “kusura bakmayın” diyerek samimi ve candan bir şekilde “çorbacı” açma fikrinin nasıl oluştuğunu anlattı. Kelle-Paça(çürük, dil, beyin tüm tekmiliyle)-işkembe(dama, tuzlama çeşitleriyle) ve Pöç evet yanlış duymadınız ilimizde orijinaline sağdık pöç servisi yapan bir mekân var artık. Fırında 15-16 saat kendi buharında oldukça maharetli eller tarafından pişirilerek hazırlanan bu çok özel lezzet değme “et lokantalarının” menüsünde bile zorluğundan dolayı yer bulmakta zorlanırken “çorbacı” da karşıma çıkması ne kadar şaşırttıysa bir o kadarda sevindirdi.

 

     Pöç küçükbaş hayvanların kuyruk sokumu bölgesine yakın omurları için kullanılan bir kavramdır. İşte bu omurlar kendi bütünlüğü içinde fırında saatlerce kendi yağında ve buharında özel kazanlarında et kemikten kendiliğinden ayrılacak ve diş değmeden dağılacak kıvama gelene dek saatler boyu pişirilerek elde edilen bu geleneksel lezzetimiz aslına uygun şekilde bulgur pilavıyla birlikte servis ediliyor ve sıkı durun porsiyonu 7 –yedi- lira. Hem de yeşillik tabağıyla birlikte.

 

      Böylesi bir lezzeti kim meydana getiriyor? Soruma aldığım yanıt bir kez daha şaşırmama vesile oluyor. Kayserili Faruk Usta (İpek Kelleden Aspava Türk Mutfağına transfer olmuş) böylesi nadide lezzetler için mutfağına girip bizzat teşekkür ettim. Tatlı olarak tahinli cevizli tel kadayıf sadesi de mevcut porsiyonu 5 TL.den servis ediliyor. Tahinle tel kadayıfı buluşturma fikri harika olmuş. Şeker yerine pekmez kullanmaları önerimi dikkatle dinlediler. (Tatlı ve keklerde pekmez kullanma önermesi gastronomi ile ilgili tüm duayenlerin ortak önermesi olarak ünlü şeflere sağlıklı lezzetler için sıklıkla önerilmeye başladı.) Önce kendiniz deneyin damak tadınıza uyuyorsa cesaretle servise sunun.” Dedim.

 

      Mekânın duvarları dünyanın tanıdığı simgelerin serpiştirildiği seramiklerle kaplı. Masanızdan Paris Eyfel Kulesi, Sidney Opera Binası veya İstanbul Kız Kulesi, Kahire Piramitler vb. Simgelere bakarak vakit geçirmeniz de mümkün. Keşke Niğde’mizin öne çıkmış birkaç simgesi de seramiklerde yer alsaydı diye hayıflanmadan edemedim.

     Bize hizmet veren Nusret kardeşim. Çok genç olmasına rağmen işinin ehli! Pozitif enerjisini etrafına adeta saçıyor ve kusursuz bir şekilde servis yaparak tüm masalara ulaşmaya çabalıyor. Mekânın güzelliğine güzellik katmada personelin güler yüzlü, tatlı dilli ve pozitif enerjili olması büyük önem taşıyor. Yaşar Hoca personel seçiminde titiz davranmış belli oluyor.

 

 

     Yılmaz Erdoğan filmi Vizyon Tele de geçen bir replikle yazımızı bağlayalım. "Her şeyin bittiği yerde başlayan şehre, bazen güzel şeyler de gelirdi.” Evet, Niğde’miz de de bazen nadirde olsa böyle güzel lezzet durakları açılıyor. Sahip çıkalım. Bu nitelikteki mekânları çoğaltalım. Yürekten ASPAVA dileklerimi sunar, Çoluk çocuk enfes lezzetleri tadın ve biraz da kendinizi şımartın derim. Şimdiden afiyet olsun derim.