Değerli arkadaşlar,
CIA başkanı kimseye haber vermeden ülkemize gelmiş.
Yöneticilerimizle görüşüyor.
Taa ABD den kalkıp, ülkemize bizzat neden geldi?
Acaba Suriye işgali için bize ne çeşit baskılar yapıyor?
Ne gibi tehditler savuruyor?
Geçen yıl AB-D EMPERYALİZMİ BU KEZ LİBYA’DA!!!
Başlıklı aşağıdaki yazımda belirtmiş olduğum gibi Irak’ta yaptığı gibi;  
AB-D emperyalizminin önce bombala ve işgal et, sonra böl ve yönet mantıklı klasik oyunu,
Libya’da  da uygulamaya başlayacaklar diye uyarmıştım.  
Nitekim  bu yöntem uygulandı ve Libya bölünüyor.
Libyanın doğusunda bulunan ve tüm Petrol rezervinin %90 lık kısmının olduğu SİRENAYKA bölgesi özerkliğini ilan etti.
Lİbyayı yöneten Ulusal Geçiş Konseyinin üyesi Ahmet Zübeyir El Sanussi bu bölgenin liderliğine getirildi.
Umarım AB-D emperyalizminin klasik oyunu Suriye’de de oynanmaz.
Güney sınır komşumuzun bölünmesi ile güzel ülkemizin de giderek bölünme riskini arttıracağını üzülerek belirtmek isterim.
Neyse ki Rusya ve Çin, AB-D emperyalizminin klasik oyununa bu kez karşı çıkıyor.
Sevgi ve saygılarımla.
 
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
 
 
AB-D EMPERYALİZMİ BU KEZ LİBYA’DA!!!
 
Bir ülkeyi zorla ele geçirmek ve elde tutmak, o ülkenin sahiplerine egemen olmak için yeterli değildir. (1924)
Mustafa Kemal ATATÜRK
 
Değerli arkadaşlar,
Acı gerçekler er veya geç ortaya çıkar. Nitekim ABD gazeteci örgütlerinin bir araştırması ile ABD Başkanı George W. Bush ile diğer yetkililerin Irak'ın işgali öncesinde, bu ülkenin dünya için tehdit oluşturduğu konusunda 935 yanlış açıklama yaptıkları saptandı. En çok yanlış beyanat veren kişilerin başında, kitle imha silahları hakkında 231, Irak'ın El Kaide ile bağlantısı hakkında 28 olmak üzere toplam 259 açıklamayla Başkan Bush geliyor. Bush'u, kitle imha silahları hakkında 244, Irak-El Kaide ilişkisi hakkında 10 beyanatla dönemin Dışişleri Bakanı Colin Powell izliyormuş (24.01.2008-Milliyet).
 
İşte bu ABD yöneticileri, Irak için yaptıkları yalan ve yanlış açıklamalarla birlikte 11 Eylül olayını da kullanarak, dünyanın birçok ülkesini, Irak işgali için ikna ettiler. Dünyada sanki bir haçlı seferi gibi algılanan, bu işgalden sonra geçen 8 yıl içinde Irakta;
·         800.000 Iraklı hayatını kaybetti, 1,5 milyon Iraklı ise yaralandı,
 
·         3 milyon Iraklı ülkesinden göç etmek zorunda kaldı,
 
·         1250 Üniversite hocası ve akademik kişi öldürüldü,
 
·         4400 ABD askeri öldü, binlercesi yaralandı ve sakat kaldı,
 
·         Irağın müzeleri soyuldu, tarihi eserleri çalındı,
 
·         Geride kalan Sünnilerle, Şiiler birbirine düşürüldü. Müslüman olmalarına rağmen birbirilerinin camilerini bombalar hale getirildiler,
 
·         Kalanlar için yaşamak çok zorlaştı. Her gün patlayan bombalar, binlerce masum çocuk ve kadının hayatına maloluyor. Yaşam için gerekli olan bir bardak temiz su bulmak bile mucize oldu.
 
·         BM Kalkınma Programı ve UNICEF, geçtiğimiz yıl yayımladığı bir raporda Irak’ın en fazla mayın döşenmiş ülkelerden biri olduğunu belirtti. Ülkenin sınır bölgelerinde ve güneydeki petrol yatakları civarında en az 20 milyon mayın bulunduğu belirtildi.
 
·         Yaşanan savaşın ardından dul ve yetimlere yönelik resmi veri bulunmuyor.Ancak tahminler dul sayısının en az 1 milyonyetim sayısının ise 3 milyon olduğu yönünde.
 
 
Değerli arkadaşlar,
AB-D emperyalizmi bu cinayetlere ve işgale bizi de ortak etmek istedi. Ama 1 Mart 2003 tezkeresi, yapılan oylama sonucunda TBMM de ret edildi. Başta CHP’li MV’ler olmak üzere ret oyu veren, tüm Milletvekillerimizi bir kez daha kutlarım. Güzel ülkemizin, bu vahşi işgalin aktörlerinden birisi olmasını engellediler ve uluslararası saygınlığını korumasını sağladılar.
 
Değerli arkadaşlar,
İşgal sırasında ABD’ye destek veren ve ABD’nin taşeronu olan Irak Kürtleri, Kuzey Irakta şu aşamada daha mutlu. Çünkü Irak’tan, onbinlerce kilometre uzakta olan ABD, işgal etmiş ülkenin bölünmesi için karar aldı. ABD kongresinin üst kanadı senato, önde gelen Demokrat Senatör Joe BIDEN (şimdi ABD başkan yardımcısı)tarafından önerilen ve Irak’ın gevşek bir federatif yapı içinde Şii, Sünni ve Kürt bölgelerini içeren üç bölgeye ayrılmasını öngören tasarıyı 23’e karşı 75 oyla onayladı(Washington-AA, 27.09.2007-Milliyet). Demek ki ABD de demokratlık, bir başka ülkenin bölünmesini kendi ülkesindeki senatoda karar almak olarak algılanıyormuş !!!!
 
Üstelik Kürt aşiretleri liderlerinden Talabani, Irak Cumhurbaşkanı oldu. Kürtler, tüm Irak’ın Petrolunu ABD adına korumakta ve dışarıya pazarlamakla meşguller. AB-D emperyalizminin emri ile gereken 30 yıllık anlaşmalar, uluslararası şirketlerle yapıldı.Bakalım Iraklı Kürtlerin bu mutlulukları ne zamana kadar sürecek ve petrol bitince ne olacak ???
 
Değerli arkadaşlar,
Bu kez AB-D emperyalizmi yine ülkemizi ve askerimizi NATO şemsiyesi altında Libya’da kullanmak istiyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in de belirttiği gibiGüvenlik konseyinin 1973 sayılı kararı Orta Çağdaki Haçlı Seferine daveti anımsatmaktadır. Bu karara dayanarak Fransa, İngiltere, ABD ve diğer yalaka ülkelerin Libya’yı bombalaması ve attıkları yüzlerce füzelerle yerle bir etmesi insanlığa ve çağdaşlığa yakışmıyor.
 
Umarım yöneticilerimiz ve danışmanları, AB-D emperyalizminin bu kez Libya’da uygulamaya başladıkları önce bombala ve işgal et, sonra böl ve yönet mantıklıoyununa düşmezler.
 
Sevgi ve saygılarımla (23.03.2011).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Milyarlarca dolar harcayarak Libya’ya yapılan füze saldırıları ve bombalamalar yerine 3 felaketi aynı anda yaşayan ve binlerce can kaybeden Japonya’ya yardım için AB-D emperyalizmi bakalım ne yapacak ???