Türkiye dağcılık federasyonunun 26 Haziran 2014 günü verdiği bir taziye ilanında “Dağcıların abisi, amcası evini ve yüreğini dağcılara açan Mehmet TAŞYALAK amcaları bu gün hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Mehmet amca senden çok şeyler öğrendik. Hakkını helal et varsa bizden taraf helal olsun ve Allah Cennetiyle ödüllendirsin.” diye yazıyordu.
O benim Mehmet Dayımdı. Çamardı’nın Çukurbağ köyünden Hasan oğlu Mehmet Taşyalak’tı O. Allah mekânını cennet eylesin. Artık maddi olarak aramızda yok. Bir bir dökülüyor benim göğümde ki yıldızlar. Ayşana Anamı ve Annemi verdiğimiz toprağa bu sefer Dayımı verdik. Hz. Âdem’den bu yana bir türlü doyuramadık toprağı. Türk dağcılarının babası Mehmet Taşyalak fani dünyaya veda etti. Aladağlarda tırmanmadık zirve gezmedik yer bırakmayan Mehmet Dayım asıl olarak kalplerin zirvelerini dolaştı. Yıllarca bölgeye gelen dağcılara ev sahipliği yaptı onları ağırladı ve onlara yol gösterdi. Artık Toros Dağları öksüz kaldı. Bu dağların eteğinde doğup ta onun kadar bu dağlara sevdalanan çok az insan var. Onunla ilgili hatıralar kalbimde artık hüzünlü birer anı olarak yaşayacaktır. Ona ithaf ettiğim bir şiiri paylaşıyorum.
Toroslardan Bir Yıldız Kaydı
Avcı Mehmet Dayıma
Gece toros dağlarından bir yıldız kaydı
Gözleri güneşten alınmış hatıralarla dolu
Gece mendillerini yuyan kızlar geldiler
Ellerinde Kevser havuzundan doldurulmuş testiler
Toroslar yıldızları saklardı kalbinde
Ben ağlayan bir yıldız görsem cebime koyardım
Sonra annem gelirdi rüyalarıma
Elinde yeni kalaylanmış bakır bir sini
Bir geyiğin ardı sıra koşardım durmadan
Kayalar hezensiz eviydi gök kubbenin
Savruluşlar birikirdi saatlerin köşküne
Atların yelesine karışırdı rüzgârların sesi
Artık aynalar kırıldı gölgesinde sukutun
Volta atıyor ölüm avlusunda dağların
Bakır zirvelerin kızaran yanağında güneş
Kurumuş ırmakların yasını tutuyor