Kader Erten kızımız resmi rakamlara göre sayıları sadece son 3 yılda 130 bini aşan çocuk gelinlerden biriydi. 12 yaşındayken görücü usulüyle evlendirilmiş, 14 yaşına geldiğinde iki çocuk doğurmuştu...
Çocuklardan biri 1,5 yaşında. İkinci çocuğunu da geçen Eylül’ün 13’ünde erken doğumda kaybetmişti. Kaderin ölümle sonuçlanan ikinci doğumunun üzerinden 3 ay geçmişken, bu sefer de kendisi, henüz belirlenmeyen nedenlerle odasında silahla vurulmuş olarak bulundu.
Sokakta oynaması, okula gitmesi gereken Kader, kısacık ömrüne biri ölü iki çocuk sığdırmıştı. 1,5 yıllık bir zaman diliminde doğumla ölümü bir arada yaşayan Kader’in körpecik bedeni ve dumura uğratılmış ruhuyla böyle bir çelişkiyi çocuk yaşta deneyimlemiş olmasının bile nasıl bir şey olduğunu anlamak mümkün müdür?
Evet, Kader öldü!.. öldürüldü!!
Kim bilir; belki intihar etti, belki de o gerici toplumsal yargıların basıncı ve ruhunda yarattığı çıkmazlarla intihara “zorlandı”!
Aslında Kader de tespit edilemeyen çocuk gelinlerden biri olarak kalacaktı. İkinci hamileliğinde erken doğum nedeniyle hastaneye kaldırılmasa, yaşının küçük olması nedeniyle hastane jandarmaya haber vermiş olmasa; kimsenin Kader’den haberi bile olmayacaktı…
Hastane jandarmaya bildirince aile Kader’in kemik yaşının büyük olduğunu söyleyerek itiraz etmişti. Sanki Kader’in kimliği ile gerçek yaşı arasında uçurum varmış gibi…
Hastane jandarmaya bildirince aile Kader’in kemik yaşının büyük olduğunu söyleyerek itiraz etmişti. Sanki Kader’in kimliği ile gerçek yaşı arasında uçurum varmış gibi…
Ailenin itirazı üzerine savcılığın verdiği kemik tespiti talimatı ile yapılan incelemede Kader, kimlik yaşından 2 yaş büyük çıkmıştı.
Yani evlendiğinde aslında 12 değil, 14yaşındaymış Kader!... İkinci çocuğunu da 16 yaşında doğurmuştu. Bu 2 yaş insanlığın evrensel yasalarına göre Kader’in çocuk olduğu gerçeğini değiştirmese de dini yasalar, köhnemiş töreler için Kader, “evlenmesi makbul “ yaştadır!
Aklımıza gelebilecek her türlü konuda fetva verircesine konuşan Diyanet Başkanlığı o yüzden hiç çocuk gelinler bahsine girmez! Onun yasalarına göre regl olan her kız çocuğu evlenme yaşına da gelmiştir!.
Mevcut siyasal iktidarın “kız çocuklarının okuma oranını arttıracağız” iddiası ile geliştirdiği 4+4+4 eğitim sistemiyle aslında kız çocuklarının evlenmesinin önünü fiilen açmış olduğunu yasa görülüşürken ifade eden sendikalar ve meslek örgütleri kale alınmamış aksine inat ve ısrarla savunulmuş olduğunu unutmayalım. Öyle ya artık evlenen kız çocukları dışarıdan okuyabilecek! Ne var bunda? Diye en üst perdeden sorularla kamuoyu oluşturanlar “Kader’in kaderi, kaderiniz olmasın “diye bilecek duyarsızlıktadır.
Evet, Kader öldü… Belki henüz çocuk yaşta ardı ardına bir hayat ve bir ölüm doğurmuş olmanın anlaşılması güç psikolojik travmasını kaldıramadığından; belki de o meşhur mahalle baskısının çemberinin yarattığı ağır bunaltıdan…
O Ölümüyle, çocuk gelinler gerçeğini bir kez daha böğrümüze soktu…
Ölümüyle, sorumlu sorumsuzların samimiyetsiz soğuk ağzı bir kez daha konuştu… Çiçeği burnunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam emir verdi: “Kaderin ölüm araştırılsın!” Aile ve Sosyal Politikalar Siirt İl Müdürü konuştu: "Erten'in küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk yaşta doğum yapmasıyla ilgili araştırma yapacağız" dedi.
Sorumlu sorumsuzların o soğuk ağızlarından bu sözcükler dökülürken ülkemizde sadece 1 yılda on binlerce çocuk gelinin sorgusuz sualsiz, kendilerinden kat kat büyük adamlarla evlendirildikleri gerçeği bizzat devletin istatistik kurumunca söylenmeye devam ediyor.
Kader ölümüyle bunu bir kez daha hatırlatıyor... İlimiz Niğde’nin de utanç verici bir gerçekliği olan çocuk gelinler vakasına ciddiyetle ele alınmasını talep ediyoruz.
Editör: TE Bilişim
