Taşlar, insanoğlunun bütün çağlardan beri en yakın arkadaşı belki de. Hep beraberlerdi, kimi zaman silah oldular, kimi zaman ocak olup yemek pişirdiler, tekerlek olup yük taşıdılar, ev olup yuvalar kurdular, ibadet hane olup Hakka yol oldular…  Öyle oldular ki bir çağa ad oldular. İnsanoğlu yazıyı bulunca daha da bir önemli oldular. Destanlar yazıldı üzerlerine ve geçmişten günümüze ışık tutan bilgileri getirip güneş oldular. Yanmadılar, toprak altında kalsalar da asırlar boyunca, üzerlerinde ki yazıyı yok etmediler, çürümediler, böceklere yem olmadılar. Emanetlere iyi baktılar. İnsanoğlu bunları işleyen, süsleyen ustalar yetiştirdi. Bu ustalar ki her coğrafya da her kültürde her dinde ait olduğu topluma eşi benzeri bulunmayan yapıtlar teslim etti.

Ama ne ustalar… Onlar ki taşlara nice güzel şekiller verdi. Hayvanları nakşettiler o taşlara. Ait olduğu toplum neye değer verdiyse işlediler. Öyle yapıtlar yaptılar ki güneş ışığının taşlara vurmasıyla oluşan gölgeden aşklarını yüzyıllarca yaşattılar. Eee nasıl oluyordu bu iş bu ustalar mühendislik, mimarlık, astronomi ve üstün bir resim bilgisine sahip olmaları gerekti. Sahiptiler, dikkat ederseniz bunlar günümüzde her biri ayrı bir bilim dalı. Onlar bu bilim dallarını birleştirdiler ve bulunmaz taş ustaları oldular,  bulunmazlar çünkü artık yoklar. Ama eserleri hala ayaktalar ve sizi selamlamaya devam etmekteler.


    Niğde, Medeniyetler Şehri Niğde… Taş işçiliğinin merkezlerinden belki de. Fotoğraflar sadece bir kaçına ait bu eserlerin. Turistler için bulunmaz bir yer ama bu büyük cevherden kimsenin haberi yok. Çoğumuz turistlerin deniz olan bölgelere geldiğini düşünürüz yok öyle değil. Turistlerin tarihi yer merakı çok fazla eminim ki köylerin de bile tarihi eser olan Niğde ye daha da başka olurdu. Tarihi Camiler, Kiliseler, Hamamlar, Çeşmeler daha niceleri. Pekiyi biz bu eserlere sahip çıkıyor muyuz; Ne acıdır bazıları kaderlerine terk edildi, definecilerin yamasına maruz kaldı. Bir de çeşmeler var ki eşi bulunmaz çeşmeler hatta çoğunun üzerinde kitabeleri bile var. Üzerlerine sprey boyalarla yazılar yazıldı, içinde ateşler yakıldı tahrip edildi. Lütfen sahip çıkın. Turist gelecekte ne olacak dersen, para gelecek. Esnafın, halkın para kazanacak. Komşun Nevşehir mağaraları otel odası yapıp geceliğini 500 TL kiraya veriyor haberin olsun. Hele bir de Niğde de taş evler var ki, bulunmaz yapılar sahiplerinin çoğu dışarda bir an önce yıkılsın diye gözüne bakıyorlar. Müteahhite verip kat alacaklar karşılığın da. Sen bilirsin kardeş kaybeden sen olursun memleketin olur, ülken olur. Bence tarihine sahip çık. Günün birin de turistler gelirse o tarihi konağı motel yapar geceliğini 500 den sen de verirsin.

  Aslın da yazacağım çok şey var bu konuda ama sayfalar almaz, sonra devam ederiz. Bir de Niğde de ki fotoğraf kulüplerine, tek takılan fotoğrafçılara sesleniyorum. Bu tarihi fotoğraflayın sergiler açın, Niğde’nin Gizli Tarihini dünya ya duyurun. Sosyal paylaşım siteniz de bir eseri duvar kâğıdı yapın.

   Üniversitenin ilgili bölümleri, belediyeler ve devletin ilgili bölümleri lütfen bu büyük tarihe sahip çıkın. Yarın çok geç olabilir.

    Son olarak… Bu büyük taş ustalarına saygıyla…