Niğde Genelinde İnce Hastalık için Mobil Tarama Niğde İlk Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından, halk dilinde ince hastalık olarak tabir edilen verem hastalığı için mobil taramalar yapılıyor. Konu ile ilgili İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından açıklama Verem Hastalığı ile ilgili bilgiler verildi. Eskilerin dilinde, ince hastalık diye bilinen; halk arasında, verem olarak adlandırılan hastalığın adı tıp dilinde tüberkülozdur. Verem binlerce yıldır bilinen bir hastalık olup, verem mikrobunun adı; Mycobacterium Tüberkülosis’ dir. Solunum yolu ile bulaşır. Dünyanın tüm uluslarında insanlarda; zengin –fakir, genç –yaşlı, kültür seviyesi yüksek ya da düşük herkeste hastalık yapabilir. İşte bu nedenle sadece hasta bireyleri ve yakınlarını değil tüm toplumu ilgilendiren tıbbi, aynı zamanda sosyal bir hastalıktır. Verem; en çok akciğer olmak üzere akciğer zarı, lenf bezleri, beyin, kemikler, böbrek ve üreme organlarını tutabilir. Yani verem mikrobu her organa yerleşebilmektedir. Yerleştiği organda hastalık yapabilmekte, tuttuğu organa ait belirtiler ortaya çıkmaktadır. Tedavisiz bırakılırsa ya da düzensiz tedavi edilirse hastanın etrafındaki insanlar için bulaşıcıdır. Hasta için de ölümcül olabilir. Türkiye’de 10–15 milyon nüfusun bu mikrobu, hastalık oluşmadan vücudunda taşıdığı yani vücudunda ‘Uyur Durumda’ bulundurduğu tahmin edilmektedir. Bu insanların yaklaşık %10’unun hayatlarının bir döneminde verem hastası olacakları tahmin edilmektedir. Düzensiz ya da hatalı tedaviler yüzünden ilaçlara dirençli (İlaçlara cevap vermeyen.) verem hastaları oluşmaktadır. Tedavi ile hastalığın iyileşmesinde %100’e yakın başarı sağlanabilir. Yüz güldüren, umutlandıran yönü ise tedaviye başladıktan 2–3 hafta gibi kısa bir süre sonra bulaştırıcılığının %90 azalmasıdır.. Solunum yolu ile bulaşan bir hastalık olduğu için çatal, kaşık, giysi ve hastanın kullandığı eşyalar aracılığı ile bulaşmaz. Ayrıca kan ve cinsel yolla da bulaşıcılığı yoktur. Akciğer ve soluk borusu (tedavi edilmemiş) veremi bulaşıcıdır. Diğer organ veremleri bulaşıcı değildir. Ancak tedavi edilmez, akciğer tutulumu olursa bulaştırıcı hale geçer. Üzüntü, stres, kötü beslenme, madde bağımlılığı, bazı hastalıklar verem hastalığının oluşmasına zemin hazırlar. Ancak asıl hastalığı oluşturan verem mikrobunun kendisidir. Verem hastalığının bulaşmasını hızlandırıcı etkenler: Hastalarla, ev içi ve iş yerindeki yakın temas bulaşmayı artırır. Hastanın temaslısında; diyabet, AIDS, böbrek yetmezliği, madde bağımlılığı gibi durumların olması hasta olma riskini arttırır. BCG aşısının yapılmamış olması da hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Doktor, diş hekimi, hemşire, tüberküloz labaratuarında çalışanlar, hasta bakıcıları, öğretmenler gibi meslek gruplarının bu hastalığa yakalanma riski fazladır. Toplu yaşam yerlerinde (cezaevi, yurtlar, kışlalar, okul ve kreş gibi) bulaşma riski fazladır. Ayrıca nemli ortamlar, küçük ve kapalı ortamlar bulaştırıcılığı arttırır. Fakat ortamın havalandırılması, güneş ışığı alması, UV ışınları bulaşmayı azaltır. Hastalığın bulaşmasını engellemek için: Hastanın öksürürken ağzını kapatması, Bulaşıcılığı döneminde maske kullanılması ve hasta ziyaretlerinin kısa tutulması Kapalı yaşam ortamlarının sık sık havalandırılması ve kapalı yaşam alanlarının mümkün olduğunca güneş ışığı alması Dispanser, tbc laboratuarları ve göğüs hastalıkları kliniklerin de ultraviyole lambalar kullanılarak verem mikroplarının öldürülmesi Bebeklere BCG aşısının vaktinde yaptırılması Hastaların ilaçlarını DGT gözetmeninin kontrolünde içmesi Temaslıların kontrollerini yaptırmaları ve korumaların ilaçlarını düzenli kullanmaları Tüberküloz ile mücadele kapsamında Niğde Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şubesi ve Konya Halk Sağlığı Müdürlüğü iş birliği içerisinde Toplu yaşam yerleri olarak özellik arz eden Niğde Açık ve Kapalı cezaevi, Niğde İl Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki Sevgi Evleri, Bor Ahmet Kuddusi Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Altunhisar Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon Merkezi ve çeşitli şirketlere ait 2 fabrika mobil araç ile tüberküloz taramasından geçirilmiş olup 2013 yılı faaliyet planlarında daha geniş kitlelere ulaşmak hedeflenmektedir.