MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Niğde’nin tarım sorunlarını ve üreticilerin yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıdı.
ÜRETİCİLERİMİZ SESLERİNİ DUYURMAKTA GÜÇLÜK YAŞAMAKTA
Vekil İnce, Niğde’nin Türkiye’nin patates üretiminde ilk sırada yer aldığını hatırlatan İnce, artan maliyetler ve düşük alım fiyatlarının çiftçiyi zor durumda bıraktığını belirterek, “ Anadolu'nun kalbinde yer alan Niğde tarih boyunca üretimin, emeğin ve vatan sevgisinin merkezi olmuştur. Günümüzde ise hem tarımda hem de sanayide ülkemize değer katmaya devam etmektedir. Ancak şehrimizin bu potansiyeli bazı yapısal ve ekonomik sorunlar nedeniyle tam anlamıyla değerlendirilememektedir. Öncelikle, Türkiye'nin patates üretiminde ilk sırada yer alan Niğde bu konuda son yıllarda ciddi bir ekonomik darboğaz yaşamaktadır; artan girdi maliyetleri, düşen piyasa fiyatları ve yetersiz destekler üreticimizi âdeta nefessiz bırakmıştır. Patatesin tarla maliyeti 8 lira, depolama dâhil 10 lirayı bulurken üreticimiz ürününü 3-4 liraya satmaya zorlanmaktadır. Üstelik bu satış noktasında yaşanılan bir diğer sorun ise Tarım Kredi Kooperatifleri başta olmak üzere bazı büyük market zincirleri ne yazık ki patates alımlarında çoğu zaman, doğrudan çiftçimizi değil aracı şirketleri tercih etmektedir. Oysa üreticilerimiz alın teriyle yetiştirdikleri ürünlerini değerlendirmek için defalarca girişimde bulunmalarına rağmen seslerini duyurmakta güçlük yaşamaktadırlar. Bu durum hem çiftçimizin emeğini değersizleştirmekte hem de üretimden soğumasına neden olmaktadır yani çiftçimiz gönülsüz, umutsuz ve zararına üretim yapmaktadır. Netice itibarıyla emek vardır, alın teri vardır ama gel gelelim ki ortada kazanç yoktur." dedi.
HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİMİZ ŞUNLARDIR
MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce konuşmasının devamında; "Malumunuz, 2025 yılının Nisan ayında yaşanan zirai don felaketi ise ilimizin Altunhisar, Bor, Çamardı, Ulukışla ve Çiftlik ilçelerinde büyük yıkıma neden olmuştur. Başta elma ve kiraz olmak üzere birçok ürün tamamen yok olmuştur. Vatandaşlarımıza yapmış olduğumuz ziyaretlerimiz esnasında bir çiftçimizin cümlesini size aynen aktarıyorum: "Vekilim, bu sene sadece ürünlerimiz değil umudumuz da dondu." İşte bu cümle yaşanan mağduriyetin özetidir. Bu nedenle Hükûmetimizden başlıca beklentilerimiz şunlardır: Öncelikle, çiftçilerimizin tarımsal kredileri ertelenmeli, faizsiz kredi ve nakdi destek acilen sağlanmalı. Unutmayalım ki üretici ayakta kalırsa Türkiye'nin gıda güvenliği de ayakta kalır. Değerli milletvekilleri, Niğde aynı zamanda doğal kaya oyma depolarıyla depolama konusunda da Türkiye'ye örnek bir ildir. Bu depolar ürün kalitesini korumakta ve çiftçimize ciddi katma değer sağlamaktadır ancak mera vasfını yitirmiş bazı alanların hâlen üçüncü derecede mera olarak kayıtlı olması yeni depo yatırımlarının önünü tıkamaktadır. Bizim önerimiz bu alanların yeniden tespit edilmesi ve mevcut depoların ruhsatlandırılmasıdır. İlimizde yer alan Patates Araştırma Enstitüsü de ülkemiz için stratejik bir öneme sahiptir. Bu noktada ihracata giden ürünlerimizin analizlerinin başka illere gönderilmesi yerine Niğde'de yapılabilmesi için biyolojik araştırma laboratuvarı kurulmalı, uzman kadrolar istihdam edilmelidir. Bu adımlar üreticiye hem maliyet hem de zaman tasarrufu sağlayacaktır." dedi.
ÜRETİCİ İTHAL PATATES TOHUMU KULLANIYOR
Diğer bir konu ise sürekli aynı tarlalara patates ekilmesi toprak yorgunluğuna yol açmaktadır. Yerli tohum üretimi ise istenilen düzeyde değildir, üretici mecburen ithal tohum kullanmakta ve maliyet daha da artmaktadır.
Niğde Patates Araştırma Enstitümüzün geliştirdiği yerli çeşitlerin üretime kazandırılması bu sorunu kökten çözebilir. Söylediğimiz bütün bu sorunların çözümüne ilişkin başlıca önerilerimiz ise şunlardır: Üreticiye kaliteli tohum sağlanmalı ve taban fiyat garantisi verilmeli, depolama ve ambalajlama tesisleri yaygınlaştırılmalı, mera vasfını yitirmiş alanlar yeniden tespit edilmelidir. Sertifikalı tohum kullanan üreticilere verilen destekler artırılmalı, don afetinden etkilenen çiftçilere faizsiz kredi ve borç erteleme imkânı sağlanmalı, ihracatçıya ton başına destek verilmeli. Biz diyoruz ki: Üreticimiz emeğinin karşılığını alsın, alın teri ziyan olmasın. İlimizde don olayının vurduğu bahçelerde yeniden filizlenecek umutlar için devletimiz üreticimizin yanında olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle çiftçimizin, köylümüzün ve üreticimizin emeğini koruyan politikaların hayata geçirilmesini temenni ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.