Niğde’ye getirilen ilk arabalar arasında tarihte yerini alan ve Niğdeliler arasında Cici babanın arabası olarak bilinen 1930 model Ford Kupa aracın Niğde’nin bir simgesi olarak bilindiğini belirten Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Alper Lütfi Göncü Niğde’nin bu efsane arabasını tekrardan Niğde’ye getirilmesi konusunda çalışmalar yaptığını söyledi.

Eyer Üstünden Sahnelere: Cumhuriyet ve Tiyatro Eyer Üstünden Sahnelere: Cumhuriyet ve Tiyatro

1932 yılında Cici Baba yani Abdülrezzak Önügören tarafından Niğde’ye getirilen ve o tarihte Niğde’de bulunan tek araba olarak bilinen 1930 model Ford Kupa aracın tekrar ilimize getirilerek açılacak olan Kent müzesinde sergilenmek için çalışmalara başlanıldı. Niğde’nin unutulmaz eserlerinden biri Cici Baba’nın arabasıdır ve Niğde’de bulunan birçok kişi Cici Baba’nın arabasını görmüş veya duymuştur.

Niğdeliler tarafından Cici Babanın arabası olarak bilinen araca İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ı Niğde ziyaretlerinde bindirildiğini ifade eden Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Alper Lütfi Göncü; “1934 yılında Atatürk Niğde’ye geldiğinde de Cici Baba bu arabasını Atatürk’e tahsis etmiş, fakat korumalar müsaade etmemiştir. Bu nedenle Cici Baba Atatürk’ü arabama bindiremedim diye çok söylemiştir. İsmet İnönü Niğde’ye toplamda 7 defa gelmiştir. Bu yolculuğu çoğunluk olarak trenle yapmıştır. Cici Baba tren istasyonunda İsmet İnönü’yü karşılıyor ve şehre vilayet binasına kadar getiriyor. Yine 1935 yılında Fevzi Çakmak Niğde’ye geldiğinde de kendisini şehre kadar Cici Baba arabasıyla bıraktığını ifade etti.

CİCİ DENMESİNİN SEBEBİ BİR KADININ NE KADAR CİCİ DEMESİNDEN KALDI

Ben küçükken sadece Cici olarak hitap edilirdi ve daha sonrasında Baba kelimesi denmeye başlandı. Cici kelimesinin çıkış noktası bir kadındır. 1950 yılında Cici Baba arabasına bakım yaptırmak için trenle Adana’ya gönderiyor. Araba bakımdan döndüğü sırada bir grup arabayı karşılamaya gidiyor. Grup içerisinde bulunan kadınlardan bir tanesi arabaya çok cici olmuş diyor ve böylece arabanın adı veya Abdülrezzak’ın adı Cici kalıyor.

Cici baba arabasını oğlunun trafik kazasında yaşamını yitirmesi sonrası sattığını belirten Göncü; “1975 yılında Cici baba büyük oğlu Ahmet’i trafik kazasında kaybediyor. Cici bu duruma çok üzülüyor ve hayata küsüyor ve arabasını da bir garaja kilitliyor. 1975 yılından 1977 yılına kadar garajda kalıyor. Daha sonrasında da Kayserili bir oto galericisine satmış.

Çocukluğu veya gençliği Niğde’de geçenler, 50 yaş ve üzerinde olanlar bu arabayı mutlaka hatırlayacaklardır. Niğde’deki bu vatandaşların illaki bu arabayla bir anısı olmuştur. Cici Baba’nın arabası 1930 model Ford Kupa’ydı. Bu arabayı 1932 yılında Niğde’ye getirdi. Ben 6 yaşlarındayken Niğde ile Bor arasında dolmuşçuluk yapardı. Cici Baba’nın asıl adı Abdülrezzak Önügören’dir ve kendisi 1915 doğumludur. 1997’de bu güzel insanı kaybettik. Abdülrezzak yani Cici Baba ve arabası Niğde’nin sembolü haline gelmişti ve uzun yıllardır Niğde’nin tek arabasıydı.  Ben küçükken Cici Baba bize çok gelirdi. Her gelmesinde de cebinden farklı farklı fotoğraflar çıkardı. Cici Baba Niğde’nin arşivi gibiydi ve cebinde taşıdığı fotoğraflar çok tarihi fotoğraflardı. Bu fotoğrafların bir kısmı yayınlandı fakat bu fotoğrafların çoğu kaynak gösterilmeden yayınlanıyor.

BİZ BU ARACI NİĞDE’YE GETİRMEK İSTİYORUZ

Ben bu aracın maketini buldum ve iş yerimde bulunduruyorum. Bu arabanın çocukluktan beri bende bir yeri olduğu için araştırmalar yaptım. Ben 11 yaşındayken İstanbul’a taşındığımızda bu arabayı büyük bir tesadüf eseri Bağdat Caddesi’nde bir oto galeride gördüm ve gördüğümde araba sarı renkteydi. Ben gördükten bir hafta sonra Hürriyet Gazetesi’nde bu arabanın haberi yapıldı. Haberin içeriğinde Kayserili bir oto galerisi sahibi bu arabayı almış ve şuan kendi özel garajında duruyor. İstanbul’a getirdiklerinde amaçları galiba satmaktı ama satılamayınca Kayseri’ye götürmüş. Biz bu araba için bir bilişim başlattık. Cici Baba’nın oğlu Atilla Önügören’e ulaştık. Arabanın sahibi olan kişiye telefondan ulaşmış ve çocuklarına bu arabayı göstermek istediğini söylemiş fakat biz daha bu arabayı göremedik. Biz arabanın sahibi olan kişiyi ve arabayı görmek istiyoruz. Amacımız bu arabayı tekrar Niğde’ye kazandırmak ve kurulu olan Kent Müzesi’nde sergilemek istiyoruz. Eğer alamazsak da bu aracın replikasını müzemize koymak istiyoruz “ dedi.

Editör: TE Bilişim