Eğitim Sen Niğde İl Temsilcisi Göksel Rıza Özkan “Hay de Sinemaya” diyor. 
 “Av Mevsimi” filmi geçen hafta  vizyona girdi. Filmin fragmanını Niğde Belediyesi Kültür Merkezi 2 nolu sinema salonunda “New York ta Beş Minare” filmi öncesi izlemiş ve çok beğenmiştik, ardından Ömür Gedik ve bir çok sinema kanaat önderinin hakkında yazdıkları güzel yazılardan sonra biz de (Pelin Feride ve ben) izlemeye karar verdik. Kar tatili de denk düştü (pazartesi halk günü) ver elini sinema.
        Tür polisiye gerilim olduğu için ne yalan söyleyeyim çok büyük bir beklentiyle gitmedim. En çok Cem Yılmaz’ın filmin tarzında eğreti durup durmayacağını merak ediyordum.(Adam anadan doğma komik) Tam da o noktadan  yanılmışım. Polisiye gerilim türündeki bu filmde polis teşkilatında “deli” lakabıyla anılan Cem Yılmaz muhteşem bir performans sergiliyor. “Lazkopatlığının” içine gizlediği derin duygusallığı, kıskançlığının içinde gizlediği onu yetiştiren adama, annesine ve karısına karşı olan sadakati,sevgisi ve yine tüm bunların içindeki yalnızlığını sergilediği filmogratif performans dikkate değerdi. Cem Yılmaz’ın Canlandırdığı İdris karakteri resmen ete kemiğe bürünmüştü, bambaşka ve aslında çok tanıdık biriydi bizim için.
        Yanlış anlaşılmasın Şener Şen, “Züğürt Ağa” karakterinden bu yana ön yargıyla (olumlu) takip ettiğim sanatçıların başında geliyor. Şu ana kadar yapmış olduğu her işten olumlu etkilendiğim için artık tamamıyla önyargılı ve iyi izliyorum onu. Bu filminde onun bir çok filmindeki gibi yine idealist, kararlı, garantici ve babacan bir cinayet masası şefi (Avcı) karekterinde olarak görüyoruz. Hani Eşkıya’daki gibi çarpıcı bir karakter imajı yok. Çünkü bu filmde asıl dikkat çekilmesi gereken Cem Yılmaz başta olmak üzere son zamanların en başarılı genç yeteneklerinden Rıza Kocaoğlu (Asit Ömer), mimikleriyle konuşabilme üstadesi Melisa Sözen ve oyunculuk gelişimini bu filmde kanıtladığını düşündüğüm Okan Yalabık.
        Ve elbette ki Çetin Tekindor. Yılların tiyatro ve sinema emekçisi fazla söze gerek yok!  “Adanalı yak, Allah’ın adamı yak” demiyor tabii ama karakter süper oturmuş ve oyunculuk kariyerini üst noktalara çıkarmış. Bu sanatçımızı “Küçük Ağa” Tv dizi filminden buyana genelde son derece nezaketli , olgun ,dingin ve tecrübeli baba rollerinde görmeye alışkın biri olarak çok tuhaf bir rol üstlendiğini  belirtmeliyim.Ama elbette hakkından da gelmiş. Müthiş, diyecek hiç bir şey yok.
       Yönetmen ve senarist Yavuz Tuğrul deneyimli ve her biri ayrı bir değer olan sanatçılarımızı gerçekten filmin öznesi yapmış,biri diğerini gölgelemeden, hikayeyi izleyicisine  135 dakika gibi uzun bir sürede sıkmadan, izleyeni de içine alacak şekilde aktarmayı başarmış.Başta Yavuz Tuğrul olmak üzere emeği geçen tüm sanatçılarımıza seyre değer polisiye için teşekkür eder,Cem Yılmaz’ın canlandırdığı karakter “Deli İdris’in” (paylaşım sitelerinde “tık” rekoru kırıyor) söylediği türkü de ifade ettiği gibi “hay de” derim sinemaya gidin, Niğde Belediye Kültür Merkezi Sinemalarında tüm salonlar sıcak, havalandırma iyi, çalışanlar güler yüzlü ve samimi duygularla izleyenleri konuk ediyorlar. Bir daha diyorum “Hay de.”
Editör: TE Bilişim