İslam tarihinde anlatılan Davut bin Ebu Salih’den mervi bir olayı anlatmak istiyorum Bir gün Mervan isimli bir sahabe, mezarlıktan geçerken Hz. Muhammed’in mezar taşına yüzünü dayamış öylece duran bir zatı görür ve yanına yaklaştıktan sonra ona;
“Be adam. Burada ne yapıyorsun”, diye ikazda bulunur. Bakar ki, uyardığı kimse Ebu Eyyübi’l Ensari (ra) değil mi? Oda Mervan’a;
-Ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum, ben taşa değil Allah Resulüne şikâyete geldim. O buyuruyor ki,”İşleri, ehil olmayan ellere verirseniz sıkıntıya düşer, endişeniz artar, sonunda üzülürsünüz. Ehil olanlarda problem yoktur.” Buyururlar[i].
İşte bu hadis’i şerifin yorumunu değerli okuyucularıma bırakıyorum. Liyakatsiz, beceriksiz, ehliyetsiz, günümüz insanlarına ne güzel örnek değil mi? Bazen ayakların baş, başların ayak olduğunu görmüyor muyuz? Belli ki, “Tarih tekerrürden ibarettir”  sözü,  yanlış da olsa, halen geçerliliğini devam ettiriyor.
Kesinlikle Kelp Sadıktır.
Tahiru’l Mevlevi, Kuleli lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptığı sırada aynı okulda Sadık adında, yarı cahil, kendini beğenmiş, insanları küçümseyen bir öğretmen de vardı. O, sık sık  “Kelp Tahirdir” sözünü fırsat buldukça, her ortamda ortaya atmaktadır. Özellikle de Tahir öğretmenin bulunduğu zamanları seçmektedir.
Sonunda Tahiru’l Mevlevi’nin sabrı taşar, Sadık hocanın yaşına, rütbesine saygıyı terk edip, ona bir ders vermenin zamanının geldiğini düşünmeğe başlar. Yine bir dost meclisinde, kendine yapılan bu çirkin espriyi tekrarlayan Sadık öğretmen;
-Ya hu hoca! Şu kelp’in Tahir olup olmadığı hala netlik kazanmadı mı? Tahir hoca;
-Vallahi, kelp’in Tahir olup olmadığı tartışılır ama kelp’in sadık olduğunda asla şüphem yoktur. Der. (Not; Kelp: eski dilde köpek, Tahir ise temiz anlamına gelmektedir.)
Not; Bir gönül adamına sorarlar; “Dünyada yapılan en kolay iş nedir”? diye
-Hayaldir. Çünkü bunu beceremeyen hiç


[i] İmam Ahmet b. Hanbel, Müsnet, c 5.442