Nakşibendi Tarikatının bir kolu olan İsmailağa Cemaati lideri ve şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu,  Ahmet Yesevi Hz.'ni anma günü toplantısı için Niğde'ye geldi. 

Nevşehir Kapadokya Havaalanında uçaktan inen Mahmut Ustaosmanoğlu, karayolu ile Niğde'ye geldi.  Çevre illerden de gelen binlerce kişi Niğde 5 Şubat Stadyumunu saatler önceden doldurdu.   Yağmurlu bir havaya rağmen binlerce kişi Mahmut Hoca'yı görmek için çaba sarf etti. 

Niğde Altınçağ Derneği ve Marifet Derneği işbirliğinde Hoca Ahmed Yesevi anma programı düzenlendi. Niğde 5 Şubat Stadyumu'nda gerçekleştirilen programın açılışında Kuran'ı Kerim okundu.

Marifet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şefik Kocaman yaptığı konuşmada, Ahmet Yesevi'yi doğum veya vefat yıl dönümü sebebiyle anmadıklarını, o büyüklerin feyzine, bereketine, nuruna, anlayışına o kutlu yolun ışığına ihtiyaç duyduklarını söyledi.  Kocaman, Ahmet Yesevi'nin tesirinin bugün bile hissedilir olmasının, manevi mertebesinin yüksekliğinden kaynaklandığını, halkı bilgilendirmek için o dönemde revaçta olan Arapça veya Farsça'yı değil de Türkçe'yi tercih ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ahmed Yesevi ise kuvvetli medrese tahsili görmüş Hanefi bir alim, tasavvufta yüce mertebeler sahibi kamil-i mükemmil bir mürşittir. Kendi halinde dergahında meşgul olan uzlet evliyasından olmayıp, şeriatı, tarikatı, hakikat ve marifeti yerli halka ve göçebe köylülere anlayabilecekleri bir dille anlatmaya ve yaşatmaya çalışan sosyal tarafı güçlü bir tebliğ mücahididir. Bir mürşit olarak onlara şeriat hükümlerini, tasavvuf kaidelerini, tarikat adabını öğretmeye gayret etmiş ve Türklere İslam'ı sevdiren zat olarak tarihe mal olmuş bir şahsiyettir."

Konuşmanın ardından alana gelen "21. yüzyılın müceddidi" olarak bilinen Mahmut Ustaosmanoğlu, Osmanlı bayrağı taşıyan atlı tarafından karşılandı. Stadyumda oluşturulan platformda, tekerlekli sandalyede yürütülen Ustaosmanoğlu'nu çevre illerden gelen sevenleri göz yaşları içinde izledi.


Mahmut Ustaosmanoğlu Kimdir?

Mahmut Ustaosmanoğlu, 1929 yılında Türkiye'de Trabzon ili Of ilçesine bağlı Tavşanlı köyünde doğdu. İlk gençlik yıllarında civar köylerdeki hocalardan ders aldı. 16 yaşında iken kendisine hocaları tarafından icazet verildi. Bunun üzerine köyünde ders vermeye başladı. Erken yaşta, daha askerlik çağına gelmeden talebelerine kendisi icazet verdi. 1951 yılı Ramazan ayında, Sivas ili Divriği ilçesine vaiz olarak atandı. Yaptığı dini sohbetlerle çevresindeki insanların dikkatini çekti. Teyzesinin kızı Zehra Hanım'la evlendiğinde 16 yaşındaydı. Ahmet, Abdullah ve Fatıma isminde üç çocuğu vardır. 1952 yılının sonlarında şeyhi Ahıskalı Ali Haydar ile tanıştı. Askerlik sonrası şeyhi Ahıskalı Ali Haydar onu İsmailağa Camii'ne imam tayin etmek için davet etti. 1954'te İsmailağa'da imamlığa başladı. 1996'da 65 yaşını doldurduğu için aynı camiden emekli oldu. Bazı kesimlerce kanaat önderi olarak değerlendirilmektedir.  Halen İstanbul'da yaşamaktadır.
 
Editör: TE Bilişim