Dün meclis açıldı,milletvekillerinin yemin töreni yapıldı."Yasama Bayramı" olarak adlandırılan bu günde pek bayram havası yok gibiydi. CHP ve BDP "boykot" kararı alarak yemin etmediler.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce 3 Haziran’da Bugün TV’de yaptığı açıklamada şöyle konuşmuştu:"Mahkemeler, Ergenekon sanıklarının meclise girmesine izin vermezse giremezler, karar mahkemenin. Çıkamayabilirler.Bunu daha önce Kanadoğlu da açıklamıştı.Sonuçta yargının takdirine bağlı".Peki böyle konuşan Kılıçdaroğlu’nu bu düşüncesinden bu kadar çabuk vazgeçiren nedir ?

Kılıçdaroğlu’nun fikir değiştirmesinde etkili olan bazı sebepler şunlardır:

1- CHP, Kılıçdaroğlu’nun sıkça bahsettiği "Yeni CHP"ye tekamül edememiştir.
2- Kılıçdaroğlu, malum medyanın gazına gelmiştir.
3-Kılıçdaroğlu’nun Haberal’a böylesine büyük önem göstermesi Demirel’in akıl hocalığı yaptığını gösteriyor.
4-CHP’de çok yeni ve tecrübesiz isimlerin milletvekili olması yanlış karar alınmasında etken olmuşlardır.
5-Kılıçdaroğlu’nun bu kadar çabuk fikir değiştirmesi, parti içi otoriteyi muhafaza edemediğini gösteriyor.

Sonuç olarak CHP tarihi bir yanlış karara imza attı, kendi sonunu hazırladı. Umarız ki en yakın zamanda bu yanlıştan kurtularak sorunların asıl çözüm mercii olan TBMM’ye iştirak eder.

MHP ise kendinden bekleneni yaptı. Yemin törenine eksiksiz katıldı. "Biz arkadaşlarımızı satmayız" diyen CHP’lilere karşı tepkisini göstererek onların peşinden gitmedi. CHP’nin peşinden gidilecek bir parti olmadığını geç de olsa idrak etti. 12 Eylül 2010’da da idrak etmiş olsaydı çok daha güzel olabilirdi. Yine de zararın neresinden dönülse kârdır.

Umarız ki meclis bu krizleri atlatır ve "Yeni Anayasa" ve "Yeni Türkiye" için uzlaşma ile çalışmalar başlar...