Wikileaks’in yayınladığı ABD diplomatlarınca hazırlanan kriptolu belgeleri hemen, hemen herkes değerlendirdi. Değerlendiriyor ve üzerinde günlerce konuşulacağa benziyor. Yaygın değerlendirmelerin dışında işçi ve emekçi penceresinden yapılan değerlendirmelere pek rastlanmıyor veya yer verilmiyor. Bugün wikileaks belgelerinin emekçe değerlendirmesini yapmaya çalışacağım.
        Öncelikle belgeler emperyalist kapitalizmin ekonomik krizi ile iç içe diplomatik ve siyasal krizini de gözler önüne seriyor.
        ABD emperyalist zenginleri ve mali sermayedar gruplarının dünya çapındaki “elçilerinin” bulundukları ülkelerin zenginleri, devlet ve hükümetleri hakkında geçtikleri gizli yazışmaların, kirli ilişkilerin kırıntılarının, o da sulandırılıp sansürlenerek deşifre edilmesi dahi, dünya çapında diplomatik-siyasal kriz ve sarsıntılara yol açıyor.
        Wikileaks sarsıntılarının arka planında ne olduğu konusunda rivayet muhtelif.Hemen her kafadan Çin,İsrail,ABD li neocom vb.komplo teorileriyle ,liberallerin “işte internet demokrasisi”, “artık hiçbir şey gizli kalmayacak” türünden vaazları bir yana itersek Wikileaks belgeleri konusunda emekçiler nezlin de bilinmesi gerekenler:
            Wikileaks’e sızdırılan belgeler, emperyalist kapitalizmin, yayınlandığında savaş veya ayaklanma çıkarmaya kadar gidebilecek birinci dereceden gizli ve kirli ilişkilerine dair değil. İkinci, üçüncü gizlilik ve kirlilik derecesindeki belgeler. Onların da ne kadarının hangi ölçüde deşifre edileceğine kimin neye göre karar verdiği halen oldukça belirsiz. Wikileaks’in elinde milyonlarcasının bulunduğu belgelerden yayınlamayı seçtiklerini önce ABD medyasına gönderdiği, medyanın bunları ABD yönetimi ve ilgili devletlere danışıp sansürleyerek yeniden Wikileaks’e gönderdiği tarzda bir mekanizmanın da olduğu biliniyor.
            Başta ABD olmak üzere birçok burjuva devlet Wikileaks yayınlarından hasar görse de, Wikileaks yayınlarının emperyalist kapitalizm ve mali sermaye gruplarının veya onun şu veya bu kesiminin denetiminden ve dolaylı yönlendirmesinden tümüyle bağımsız değil. Bunu bilmek, liberallerin Wikileaks sarsıntılarıyla hemen yaymaya başladığı, “saydam ve kitle denetimine açılmış emperyalist kapitalizm” bönce hayallerini ve beklentilerini yıkmak için gerekli.
         Wikileaks sarsıntılarının, sermayenin küresel birikim düzeyine geçmesi, son kriz devresiyle de sarsılan egemenlik, hiyerarşi, hegemonya ilişkilerinin güç ve enformasyon savaşımları içinde bu temelde zorla yeniden örgütlenmesiyle bir ilgisi var. Dünya çapında kapitalist entegrasyon arttıkça, karmaşıklaşan egemenlik ve rekabet ilişkileri içinde kimin eli kimin cebinde kestirmek daha zor hale geliyor. Emperyalist kapitalizm ve mali oligarşisinin şu veya bu kesiminin birbirinin gizli bilgilerine ulaşması, içinden patlatması kolaylaşıyor.
           Ancak tabii, emperyalist kapitalizminin eşitsiz, dengesiz ve kesintili gelişimi, kriz ve egemenlik-hegemonya mücadeleleri içinden geçerek yeniden yapılanması sürecinde, kendi kendini kitlelere de teşhir eder göründüğü enformasyon savaşlarının da sistem içi sınırları var. Bu belgeler “kamu hayrına” yayınlanmıyor. İşçi sınıfının ve emekçi kitlelerin devrimci savaşım ve basıncıyla da yayınlanmıyor. İşçi sınıfı ve emekçiler, bu enformasyon savaşları sürecine de doğrudan kendi sınıf çıkarları temelinde müdahil olma ve karar verme, emperyalist kapitalizmi ve kirli ilişkilerini yargılama olanağının tümüyle dışında tutuluyor. Neyin ne kadar kitlelere açılacağını, yine kitleleri manipüle edip “saydam devlet ve bilginin demokratikleştirmesi” beklentisi yaratmayı da gözeterek, doğrudan ya da dolaylı olarak belirleyen emperyalist kapitalizm ve mali oligarşisi oluyor. Tıpkı Türkiye’deki Ergenekon operasyonlarıyla vb olduğu gibi, bu kez dünya çapındaki egemenlik ilişkilerinin önceki döneminin kirli işlerinin alt düzeyden kamuoyuna servis edilmesi, krizin ağırlığı altında bunalan kitlelerin sistemin azami kar ve azami egemenlik ilişkilerini yeniden yapılandırılmasına yedeklenmesinin, yeniden sistemden beklentiye sokulmasının bir aracı olarak da kullanılıyor.
         Wikileaks’in neoliberal demokrasisine karşı emek demokrasi!
“Saydam, kitlelerin denetim ve katılımına açılmış devlet”, “bilginin demokratikleşmesi”, “küresel demokrasi” gibi liberal ütopik-reformist hayallerin emperyalist kapitalist sistem içinde gerçekleşme şansı yoktur. Çünkü uzlaşmaz (antogonist) sınıf karşıtlığı vardır. Wikileaks tarzı neoliberal demokrasi de, işçi sınıfı için demokrasi değildir; sermaye güçlerinin eşitsiz ve dengesiz gelişimi içinde dünyayı değişen sermaye çıkarları için yeniden yapılandırma demokrasisi olduğuyla kalmaktadır.
Wikileaks’in yarattığı sarsıntılardan, saçtığı enformasyondan kuşkusuz sınıf mücadelesinde yararlanmalıyız. Fakat emperyalist kapitalizmin önceki dönemine karşı yeniden yapılandırma manipülasyonuna, şu kesimine karşı bu kesiminin manipülasyonuna düşmeden, ona cepheden bir sınıf karşıtlığıyla, çürüyen ve geleceği olmayan kapitalizm olarak teşhirinde, kitleleri kızıştırmakta yararlanmalıyız.
Bununla birlikte, bilginin gerçekten işçi sınıfı için bilgi haline gelebilmesi için, önce işçi sınıfının kendisi için sınıf olması ve zenginlerin sınıf egemenliğini yok etme mücadelesine girmesi gerektiğini bilmeliyiz. Emekçi saydamlık ve bilgi demokrasisi için bile, emekçilerin zenginlerin tahakkümünü yıkarak ya da yıkma mücadelesi içinde açığa çıkardığı çürüyen kapitalizm bilgisini dünya çapındaki sınırdaşlarıyla doğrudan paylaşması gerektiğini bilmeliyiz.
Bunun tarihteki iki büyük örneği şunlardır: Rusya’da işçi sınıfının ve emekçilerin Bolşevik Devrim’le yıktıkları Çarlık Rejimi’nin tüm devlet sırlarını, diğer emperyalistlerle yaptığı bütün gizli-kirli savaş ve paylaşım anlaşmalarını dünya emekçilerine ve halklara açıklamaları… Bolşevik Devrim’in bu gerçek enternasyonal emek demokrasisi örneği, kendi devletlerinin ve emperyalist savaşın iç yüzünü anlayan diğer ülke emekçilerinin ve halklarında, emperyalizm ve egemen sınıflara karşı büyük bir öfke dalgası ve Bolşevik Devrime ise sempati yaratmıştı… Ve 1971′te Vietnam halkından yediği şamar ve dünya emekçilerinin kabaran öfkesi karşısında              ABD’nin Vietnam’daki kirli savaş suçlarını açıklamak zorunda kaldığı Pentagon ifşaatları…Wikileaks’in neoliberal demokrasisine aval bir hayranlık yaymaya çalışanların da karşısına, işte bu gerçek enternasyonalist   emek mücadelesinin ve demokrasisinin örnekleriyle “internet demokrasisi” yalanlarını yüzlerine vurmalıyız.