Devlet Kapatılalı...

Bu yazı yazıldığı dakikalarda polisimiz, jandarmamızı bastı...

Güvenlik kuvvetlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimize daldı, aramadan sonra polisimiz askerimizi gözaltına aldı...

Asayişimiz, güvenliğimizi yakaladı bir bakıma...

*

Hapishaneye kapatılan Genelkurmay Başkanı’mız geçen gün daha “O zaman devleti kapatın” derken, sandı ki kendisi kapatıldı da devlet açık kaldı...

*

Gidin devlete anlatın anlatabilirseniz...

Bulamazsınız çünkü...

Devlet kapalı...

*

Bu sırada devletin Cumhurbaşkanı ile devletin Başbakanı, devletin özel mahkemelerini kapatıp kurtulmak istiyorlar mesela...

Kurtulamıyorlar...

Neden?..

Çünkü devleti kapattıklarında kendileri de içeride kaldı...

*

Çok oldu devlet kapatılalı...

Diyelim ki Deniz Baykal kasetleri çıkınca “karıştığı” için devlete kızmadı... “Karışmadığı” için cemaate teşekkür etti...

(Unutmayın bunları...)

Başbakan da zaten seçimler “huzur içinde yapıldı” diye devletin Yüksek Seçim Kurulu’na değil, cemaate şükranlarını sunmadı mı?..

Biri muhalefet, biri iktidar...

Demek ki ikisi de devleti bulamadı...

Cemaat açık da...

Devlet kapalı...

*

Diyelim ki kürtaj, sezaryen ile ilgili kararı kim verdi?..

Devletin Sağlık Bakanlığı mı?..

Hayır...

Eskiden devlet karar vermişti, şimdi İslama göre uygun bulunmadı...

*

Devletin neresi kaldı?..

Devletin mahkemesi...

Devletin polisi...

Devletin üniversitesi...

Devletin hastanesi...

Devletin okulu...

Devletin bankası...

Devletin TRT’si, devletin RTÜK’ü, devletin AA’sı, devletin TÜİK’i, devletin THY’si, devletin tiyatrosu, devletin Anayasa Mahkemesi, devletin Yargıtay’ı, devletin Danıştay’ı, var mı?..

*

Onun için zaten devletin Genelkurmay Başkanı, silahlı terör örgütü başı olarak kapalı olduğu hapisten “O zaman devleti kapatın” diyor size...

Kapalı zaten...

*

İmama teslim ettiniz...

Devlet mi kaldı?..