Tayyip Erdoğan, millet, milliyet ve milliyetçilik konusundaki çelişkilerini düzeltmeye çalışırken, Çanakkale zaferine, şehitlere yani kendi ifadesiyle “kelle”lere, İstiklal Marşı’na ve Mehmet Akif’e sığınarak “Türkiye aslına rücu ediyor. ‘Bir zamanlar bizde millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.’ Biz şimdi bu hale döndük” diyor.
Bu sözlere kimsenin bir diyeceği yok ama, Erdoğan’ın kafasındaki millet, Türk Milleti değil. Ona göre, Türkler de milletin etnik unsurlarından biri.. Peki milletin adı ne? Erdoğan, kafasındaki milletin adını henüz telaffuz etmedi ama konuşmalarının içeriğinden milletin adını “İslam milleti” diye tanımladığı belli.
***
Meseleye İslam dünyası açısından bakacak olursak.. “İslam dininin tebliğinden itibaren geçen 1434 yıl içinde meydana gelen savaşlarda en kısa zamanda en çok Müslüman, hangi Müslüman liderin yardımlarıyla öldürülmüştür?” diye soralım. Irak savaşında Müslümanlar, Türkiye’nin hava sahası üzerinden bombalanmadı mı? Irak’ta 1.5 milyon Müslüman öldürülmedi mi? Tayyip Erdoğan, Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua etmedi mi? Yine, Afganistan’daki, Libya’daki katliamlara kim destek verdi? Suriye’de, aralarında katillerin barındığı çeteleri kim destekliyor? Bu mudur İslam milliyetçiliği?
***
AKP’nin gerçekte İslam dini ile de hiçbir ilgisinin olmadığını Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Moskova’da ispatladı ve “Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar yüzünden ülkemizi terk etmiş Hristiyan ve Yahudiler var. Hepsine ‘Ülkenize geri dönebilirsiniz’ diyoruz” dedi.
Ermeniler ve Rumlar, Türkiye’den niçin gitti? Ermeniler, savaş sırasında isyan etti, katliam yaptı, bu yüzden tehcir edildiler. Rumlar da çeteler kurdu ve aynı yola başvurdu. Lozan’da karşı tarafın önerisi ile mübadeleye başvuruldu ve bu çerçevede anlaşmalı olarak Yunanistan’a gittiler.
Ömer Çelik, bu konuda bireysel bir çıkış yapmış değil. Genel Başkanı olan Tayyip Erdoğan da bir Ortodoks manastırını ziyaret ederek patriğe yardım sözü vermiş ve Hıristiyanların Türkiye’den kovulmalarının “faşistçe” bir uygulama olduğunu söylemişti?
Şimdi Türkiye’yi Ermeni ve Rum yerleşimine açmak mı İslam milliyetçiliği?
Yine 2009’un Aralık ayında Patrik Bartholomeos’un sözcüsü Dositheos Anagnostopulos, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinde yazan Kai Strittmatter’e “Hıristiyanlar için böylesine girişimde bulunan bir Başbakan görmedim” demişti? Bu mudur İslam milletinin milliyetçiliği?
***
Yine Tayyip Erdoğan bir müjde verdi ve “Türkmenistan Devlet Başkanı Muhammedov’un isteği üzerine, Türkmenistan’ın Merv şehrinde bulunan Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ın mezarını tespit edip burada bir türbe yapılması konusunda çalışmaları başlattık” dedi.
Çok güzel de Alparslan için tarihçiler, “Türklere Anadolu’nun kapılarını açan adam” der. Tarihçiler, Tayyip Erdoğan için ne diyecek? “Türk devletinin anayasasından Türk adını çıkarmak istedi, Türklere Anadolu’yu dar etmek için çalıştı ama başaramadı” diyecekler.. Başka ne diyecekler? “ABD’de, 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da alınan bir kararı uygulayıp Türk Silahlı Kuvvetleri’ne diz çöktürmek istedi. Sahte deliller uydurup, Türk subayları ve aydınlarının şahsında Türk Milleti’nin direnç gücünü yok etmek istedi ama, millet onu affetmedi” diyecekler.
Bakın, çok zaman milliyetçileri pasifize ettiği için eleştirdiğim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bile daha şimdiden “AKP Çanakkale’de durdurulanların elçisi, Sakarya’da tekmelenenlerin ileri karakolu, Dumlupınar’da kovulanların ta kendisidir” diyor..