Miladi takvim zaman dilimine göre bir koca yılı daha geride bırakıyoruz. Biz emekçiler, işçiler, ezilenler, dışlananlar ve yoksullar için geride bıraktığımız yılın yaşam koşulları neyse gelecek yeni yılın yaşam koşullarının bizim açımızdan daha beter olacağını ön görmek hiç zor olmasa gerekir. Evet, yeni yılın barış, sağlık ve mutluluk getirmeyeceği belli, çünkü asgari ücretinden tutunda üniversitelere ve sokaklara yönelik baskılamanın daha da artarak siyasal iktidar tarafından yürütüleceğini ön görmemek için at gözlüğüyle yaşama bakmak gerekir.
 
    Bitirmekte olduğumuz yılı siyasal iktidar yasal-yapısal değişiklik hamleleriyle (4+4+4 yasası, sendikalar yasası, yerel yönetimler yasası, üniversiteler yasası), başbakanımızın kişisel özlemleri (başkanlık, bürokratik oligarşinin geriletilmesi vb.) ve sıkıntılarıyla (yargı-yasama-yürütmenin uyumsuzluğu) ve elbette sokak muhalefetinin bir türlü vazgeçirilemeyen (gaz bombası, biber gazı, hapishane) “dinamizmi” ile geçirdik. 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece ile kuşkusuz bu tablo değişmeyecek hatta tam tersi siyasal iktidarın baskılama yol ve yöntemleri artacak. Elbette zıddını yani işyerlerindeki, sokaklardaki ve üniversitelerdeki muhalefet dinamikleri de büyüyecek.

    Ustalık dönemi manevraları 2012 de olduğu gibi 2013 yılında da çokça yapılacak. Yasama-yürütme-yargı ergler ayrılığı,3 çocuk, dindar nesil, başkanlık sistemi vb. söylemler bizi yönetenler tarafından yeni yılda da bol, bol servis edilerek dilimize pelesenk ettirilecektir. Siyasal iktidarın burjuva demokrasisi kurallarına bile tahammülü olmadığı, daha keyfi uygulamaları ve yaptırımları devreye süreceği bir yeni yıl bizleri beklemekte.
 
     Tipik “ölümü göster, sıtmaya razı olma” durumlarını da, “iyi polis, kötü polis” rollerini de, “böcek bulundu” türünden mağduru oynama hallerini de 2013 yılında AK Partisi kurmaylarından sıkça göreceğiz. Elbette yeni yılda Uludere (Roboski) Katliamı gibi özgün gündemlerde sıkça ele alınacak. 19’u çocuk 34 Uludere insanının katledilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olay ve faillerinin aydınlatılmayıp, başbakanımız ağzından bir özür bile dilenmemesi, hala hiçbir soruşturmanın tamamlanmaması 2013 yılında da kanayan yaramız olarak devam edeceğe benzer.
    Yeni yılda artarak devam edecekler listesinin en istikralı bölümü hiç kuşkusuz sermayeye verilecek hizmet kalitesi ve kesintisizliğidir. Siyasal iktidarın 10 yıllık pratiği sermaye ye verilecek “hizmet”te sınır tanılamazlığı üzerine kurulu desek yeridir. Bilinen son gösterişli örnek köprü ve otoyolların özelleştirilmesinde yaşandı. İstanbul Boğazı üzerindeki iki köprünün ve otoyolların gelirleri 25 yıllığına Koç Holding’in de içinde olduğu bir sermaye ortaklığına 5 milyar 720 milyon dolara satıldı. “Kimin malını kime satıyorsun” çelişkisi bir yana, bu satış sermaye grubu için “kaymaklı ekmek kadayıfı”. Bunun dışında elektrik dağıtım ihaleleri olsun, halen elde kalan birkaç kamu bankası ve Milli Piyango/İddia ve benzeri kamu kurum ve kuruluşlarının da sermayeye devredileceği siyasal iktidarca vaaz edilerek, hizmet kalitesi ve kesin tizliği yönünde garanti üzerine garantiler verilmekte olduğuna tanıklık ediyoruz. 
 
    Tüm bu yaşanacakları ön gererek ve fakat Çetin Altan sözü olan “enseyi de fazla karartmadan”  bu günden 2013 yılı için diliyorum ki;
  “2013 Emeğin ve emekçinin Mücadele Yılı Olsun"
   2013, "Başka bir yaşam, başka bir Türkiye, başka bir dünya" için hepimizin mücadele yılı olsun.
   2013, “tüm dünyada kapitalist küreselleşmenin bir bütün olarak geriletildiği bir yıl olsun.”
   2013, savaş çığlıkları yerine demokrasiye, hukuk devleti düzenine ve özgürlüklere sahip çıkma mücadelesinin yılı olsun.
   2013, çatışma ortamına; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasi; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşam için mücadelenin yılı olsun.
   2013, dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği bu dönemeçte, insanlığın yok oluşa sürüklenmesine karşı özgürlüğün, barışın, kardeşliğin hâkim olduğu yepyeni bir dünyayı bugünden yaratma mücadelesinin yılı olsun.
  2013, halkların barış içinde, bir arada ve kardeşçe yaşayacağı günler için mücadele yılı olsun.
  2013,  İşçilerin, emekçilerin. Ezilenlerin, yok ve hor görünenlerin, tüm gadre uğrayanların yani kısacası bizim yılımız olsun dileğiyle mutlu yeni yıllar.