Bazı insanların nereli olduğunu yaptığı meslekten çıkarmak mümkündür.  Örneğin İstanbul balık halinde balıkçıların çoğu Erzincanlıdır. Genelleme yapmadan söylersek, Midyeciler Mardinli, simitçiler Tokatlı, fırıncılar Rizeli, kuruyemişçiler Çorumlu, pazarcılar Karslı, müteahhitler Trabzonlu, kahveciler Malatyalı, yufkacılar ise Kastamonuludur.

Köyden çıkıp şehre gelen bir insanin öğrendiği yaptığı bir mesleği kendisinden sonra gelen akraba ve hemşerilerine öğretmesi ile belli başlı mesleklerde bazı yörelerin ağırlığı ortaya çıkmıştır. Bu iş silsileler halinde devam ederek geleneksel bir hale dönüşmüştür. Mengen’de doğan bir insanın etrafında hep aşçıları görüp aşçı olması buna örnek gösterilebilir.

Ülkemizde Niğdeliler geri dönüşüm mesleğinde açık ara öndedirler. Hurdanın alım sürecinden işlenme sürecine sektörün her alanına Niğdeliler damgasını vurmuştur.

Ayrıca basın yayın sektörünün Cağaloğlu’nda olduğu eski dönemlerde hamalların çoğunun Niğdeli olduğu bilinmektedir. Hatta 6 ocak 1959 yılında Sirkeci’de meydana gelen bir patlamada o bölgede hamallık yapan Niğdelilerden vefat edenler olmuştur. Bu patlama tarihe sirkeci infiali olarak tarihe geçmiştir.

Esasında Niğdelilerin İstanbul’a gelip çalışmaları çok eskiye dayanır. Osmanlının son dönemlerinde bilhassa gayri Müslim vatandaşlarımız İstanbul ticaretinde önemli bir konumdadırlar. Örneğin; Kurdunus Köyü'nden gelenler sabun tüccarı, Aravan'dan gelenler kuruyemişçi, Uluağaç'tan gelenler kabzımal, Niğde'den gelenler zahireci ve peynirci, Fertek'ten gelenler şarapçılık yapmışlardır.

Sebze meyve ve bakliyat işleri açısından geçmişte Niğdelilerin çoğunlukta olduğu Küçük Pazar'da ve Bayrampaşa halinde şimdilerde daha ziyade Siirtli işletmecilerin ağırlığı görülmektedir.  İstanbul’da kâğıt ticaretinde yine Niğdelilerin ağırlığı vardır. Bu kâğıtçıların önemli bir kısmı 1950'lerden sonra hamallık yapmaya gelip daha sonra bu sektöre geçenlerdir. Sultanahmet ve Cağaloğlu bölgesinde halen birçok Niğdeli kâğıtçı vardır.

Bunun dışında birçok şehirde Koyunluların Fesleğenlilerin işlettiği halı ve mobilya mağazaları vardır. Yine birçok ilde mobilya üreten Niğdeli vatandaşımız çoktur. Halı ve kilim ticareti ile uğraşan Niğdelilerin sayısı fazladır. Çamardılılar ise ülkemizin her şehrinde her mahallesinde kendi üretip sattıkları dondurma dükkânlarını işletmektedirler. Ayrıca Çamardılı vatandaşlarımız seyyar tezgâhlarda satış yaparak yıllar içinde halka tatlıyı tüm Türkiye’ye yaygınlaştırmışlar. Ayrıca Çamardılılardan yazın mısır yazın ise sıcak salep satanlarda vardır. Doğu ve güneydoğunun birçok ilçe ve kasabasında Niğde’den kamyonlarla patates satmaya gelen Kömürcü köyünden vatandaşlara rastlamak mümkündür. Bunun dışında Adana’da pazarcılık yapan Çukurova’nın köy ve kasabalarında elma kaysı vb. yöresel ürünler satan Niğdelilerde vardır. Bor merkezde kıska üretip ve satanlarda vardır.

İzmir’de kelle söğüş yapanların çoğu Niğdelidir. Patates hallerinde işletmecilerin çoğu Niğdelidir. Ayrıca Niğde ve köylerinde hatırı sayılır şekilde bir kamyoncu esnafı vardır. Yollarda elli bir plakalı kamyonların sayısı azımsanamayacak kadar fazladır.

Meşhur Niğde bağları türküsünde geçen “ bize mesken oldu gurbet illeri”  sözünün gerçekliğini gurbette ekmeğinin peşinde koşan Niğdelilerin çokluğundan anlayabiliyoruz.

Konuyla ilgili yazılabilecek daha çok şeyler vardır fakat biz bu burada kısa bir değini yaparak yazımızı tamamlıyoruz.