Alpaslan Düzgün yazdı.


 Kimin bayramıdır NO - EL?  Bizim olmadığı kesin. Kimin olduğu da belli.  “NO - EL bayramı bizimdir” diyenlerin kesinlikle bizimle ilgisi yok.  Olmaz da, olamaz da. Nihayetinde bayram onların. Kime ne?  Bize ne? Hele hele bana ne… Ne yapayım başı ‘NO’ sonu ‘EL’ olanı?


Bizim dışımızda gelişen sözünü ettiğim bayram yaklaştıkça içinde derin fırtınalar kopanlar o kadar çok ki. Say say bitmez. Yaz yaz yetmez.  Onları umursamıyor ve iplemiyorum. Bu kendi görüşüm. Böyle devam edecek. Böyle de kalacak.


NO- EL’i fırsat bilip, Zennube misali kıvırtanları anlamakta ve algılamakta gerçekten zorlanıyorum. Yahu arkadaş, biz bu işin ne başında varız, ne sonunda. Hiçbir zaman da olmadık. Biline ki, bizim olmayanın peşinde koşuyoruz. Biline ki, elin iğnesi ile delik arıyoruz. Olur mu bu? Bize yakışır mı? Baba parasıyla ahkâm kesen, harcama limitleri olmayan soytarı kılıklıların NO-EL gününde deli danalar misali sabahlara kadar “salya - sümük eğlenmesi” ağrıma gidiyor.


Para onların değil ya nasılsa. Kazanan onlar değil ya. Ter akıtmıyorlar ya. Emek harcamıyorlar ya. Beyinlerini yormuyorlar ya. Hazıra konmak tüm uzuvlarına işlemiş ya. Fakir, fukara, garip guraba onlar için bi HİÇ ya. Varsa yoksa kendileri ve yılışık sevgilileri ya.


Yalan, riya, vıcıklıklarla dolu bir dünyayı tercih etmişler ya. NO-EL babalarından kalmış ya kendilerine. “Baba mirasıdır” diyerek, sahip çıkıyorlar bu özel güne (!)


Ben ve benim gibi düşünenler oturmuş çözmeye çalışıyoruz onları. Zorluyoruz, olmuyor…

Yırtınıyoruz, başaramıyoruz. “Bizim olmayan neden bu kadar tatlı gelir?” sorusuna cevap arıyoruz. Bu-la-mı-yo-ruz. Ey Niğdeli kardeşim. Analarım, bacılarım, dayılarım, emmilerim. NO- EL’de ne yapacaksınız? Yoksa sizler de, “ Ne yapayım başı ‘NO’ sonu ‘EL’ olanı” deyişinde  mi olacaksınız? 



Editör: TE Bilişim