Hacı Ağabey’i seksenlerin sonu doksanlı yılların başı gibi kamu emekçilerinin sendika kurma mücadelesi içerisinde tanıdım. Dost yürekli, problem çözücü tavırlarıyla, devrimci cüret ve cesaretiyle kendi farkındalığını yaratan ender sendikal yönetici kadrolarımızdı. O günlerin üzerinden çokça zaman geçmesine, memleketi Ulukışla da iki dönem belediye başkanlığı yaptığı o yoğun dönemlerde dâhil tüm buluşmalarımız kucaklaşmayla ve tanış olduğum ilk günlerin sıcaklığıyla süre geldi.

 

        Dünkü buluşmamız da aynı sıcaklıkla kucaklaşarak oldu. “Siyasetçinin emeklisi olmaz emekli günlerin nasıl geçiyor?” Soruma “kırık dölü sayısıyla doğru orantılı geçiyor” mealinde kendine has üslubuyla yanıt vererek. “Adamlık koltukla makamla olmaz, koltuktan makamdan indikten sonrada aynı saygı ve sevgiyi görmekle halkımızın türlü dertlerini dert edinmekle olur. Söylediğin gibi siyasetçinin emeklisi olmaz hele benim gibisinin hiç olmaz Göksel kardeşim.” Dedi. “Zamanın varsa Soner kardeşime (Soner Çetin Adana Çukurova Belediye Başkanı) geçmiş olsuna gidiyorum. Beraber gidelim dönüşte Çiftehan da sıcak suya da girer belediye başkanıyken gördüğümüz ilgi alakanın devam edip etmediğini gözlerinle görür ve bilirim olduğu gibide köşende yazarsın.” Tatlı sert serzenişine “onlarca yüzlerce kez tanık olduğum bir olguyu bir kez daha test etmeme gerek yok lakin Soner başkanın Çukurova belediyesi üzerinden sekiz ay gibi kısa sürede gerçekleştirdiği “halkçı belediyecilik” uygulamasının rantçı fincancı katırlarını nasıl ürküttüğünü basından takip ediyorum. Çukurova Belediye hizmet binasının kurşunlanmasını haberini de üzülerek okudum. Bende geçmiş olsun dileklerimi sunmak ve bu vesileyle tanışmak isterim.”

 

        Cümlesini tamamlamadan araca binmemiz ve Adana otobanına çıkıp yola koyulmamız bir oldu. 1.5 saat gibi kısa sayılabilecek bir sürede Adana ya vardık. Turgay Develi’nin (CHP Adana 24. dönem milletvekili ve Adana Kent TV sahibi.)  Samimi karşılamasıyla siyasi gündem üzerine sohbet edip, Kent TV idare binasında öğle yemeği yedik. Çaylarımız içerken Geliş amacımızın Soner Başkana geçmiş olsun ziyaretini olduğunu belirten Hacı Ağabey “seni bu gün fazla yormayacağım Turgaycım” demesi üzerine Turgay Develi “Hacı Başkanım senin gibi siyaseten ağabeylerim için yorulmaktan onur duyarım. Benim üzerimde emeklerin büyüktür. Bu gün de yarında her ne zaman istersen senin için yorulmaya hazırım.” Sözü üzerine Hacı Ağabeyin bana doğru ince bir bakış atmasını yakalayıp “cebime” koydum.

 

        Çukurova Belediye Başkanlığı binası otoparkı “vip” girişinden belediye başkanlığı makamı özel kalem müdürü odasına geçişimiz süresince güvenlik görevlilerinden özel kalem müdürlerine “Hacı Başkanım hoş geldiniz” sıcak karşılamalarında cebime koyduğum ince bakış sayısını artırarak Soner Başkan’ın makam kapısında Hacı Ağabeyi kucaklayarak “Adanalı yak Allahın adamı yak Hacı ağabeyimin ayağının turabıyak. Hoş gelmişiniz sefalar getirmişsiniz” sözleriyle yoğun mesai trafiğine ara vererek söylenen çaylar eşliğinde geçmiş olsun dileklerimiz ilettik. “Rant musluklarını kapatınca halkın çıkarlarını koruyunca bir takım tepkiler beklemiyor değildik. Lakin gece karanlığına sığınarak binayı kurşunlayacak denli aşağılaşacaklarını beklemiyorduk. Yürekleri varsa karşıma çıkıp bana sıksın aşağılıklar” Sözlerini Adanalılara has yağızlıkla söylemesi. Zor koşullarda halkımıza hizmeti Hacı başkanım gibi ağabeylerimizden öğrendik kurşun değil bombalara göğsümüzü gererek yürürüz.” Sözleriyle cebimi dolduran ince bakış sayısına bir yenisini daha ekledim.

 

         Dostça kucaklaşmaların ardından dönüş yoluna revan olduk. Pozantı Güney kavşağından halk arasında E5 denilen E90 karayoluna çıkarak Çiftehan istikametine ilerlemeye çalıştık. Çalıştık diyorum. Çünkü E 90 kara yolu otoban açılmadan önceki yoğunluğuna yakın bir trafik yoğunluğuna sahip. Düzinelerce kamyon konvoyu ardında 50-60 km. Sürat ile Çiftehan Çelikhan Otel Spa Merkezi resepsiyonuna ulaştık.

 

        Otel çalışanları resepsiyondakilerden kat görevlilerine, havuz sauna sorumlularından otel müdürüne yemek salonunda aşçısından garsonuna istisnasız tüm görevliler Hacı Ağabeyi saygı ve sevgi çemberine alarak kaldığımız 3 saat boyunca rahat etmemiz için olağan üstü gayret gösterdiler. Sauna yüzme havuzu etkinliğini kısa tutarak duşumuzu alıp yemek salonuna geçtik. Açık büfe self servis olan koca yemek salonunda görevlilerin kendi elleriyle hazırladıkları yemek masasına buyur edildik.

 

       Çelikhan Otel’in dillere destan zengin mutfağından aşçıbaşının özel servisiyle ikram edilen onlarca çeşit mezelerden ve et yemeği seçkisinden müteşekkil soframız yapılan tatlı ve meyve ikramlarıyla haddinden fazla şımartılarak unutulmayacak bir akşam yemeği şölenine dönüştü. Kahvelerimiz içerken “Hacı Ağabey Niğde ye kadar sabır edemeyeceğim ceplerimi burada boşaltacağım” Diye söyleyince. “Ne cep boşaltması. Otel sahibinin özel misafiriyiz Göksel kardeşim cep falan boşaltmana gerek yok” Deyince. Gülerek. “O anlamda değil yola çıkarken ilgi alaka saygı sevgi koltukla makamla değil insanlıkla olur gel de gözlerinle gör demenden kaynaklı biriktirdiklerimi boşaltacağım.” Yanıtını verince Hacı Ağabey kendine has üslubuyla “sen o cepleri yazmadan boşaltmaya boşaltman da dürüstçe yazacağına güvenim tam olduğu için içim rahat ister burada, ister Niğde de nerede istersen boşalt.” Sözü gecenin finalini yaptıran sözü oldu.

 

        Hacı Ağabey iyi ki varsın. Ve ne mutlu bana dost ve arkadaşımsın.