Selim GÖKEL yazdı.

Valiler kararnamesi yayınlandı ve 41 ilin valisi değişti. Herkes gibi kararnamede Niğde ismini aradım, yoktu.

Kararname de bir şey daha aradım, onuda  daha aşağıda bahsedeceğim.

Sayın Valimiz Yılmaz Şimşek Niğde’deki görevine devam edecek. Bu konuda sosyal medya kutlama paylaşımları, basında da haberler çıktı. Biliyorum ki sayın valiyi arayıp ziyaret edip tebrik edenler de olacak… Bende tebrik ediyorum.

Niğde Valisi olarak Sayın  Yılmaz Şimşek atandığında Dalaman’daki ve İstanbul’daki kaymakamlık görevi dahil bütün kendisi ile ilgili haberleri okudum. Bütün muhtarlar, esnaf ziyaretleri, toplantılar vs. videolarını saatlerce izledim. Sosyal medya sayfasına yıllar öncesine kadar baktım. Bunu her vali atandığında, Niğde’ye bir kurum il müdürü atandığında da yaparım. Bir kanı oluşur.

Yıllar evvel atanan Niğde Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci’nin sendika başkanı olduğu zamanlarda yazdığı ama Milli Eğitim Müdürü olduğunda hemen kaldırdığı köşe yazılarının hepsi hala arşivimde var. Geçtiğimiz yıllarda Kültür Müdürü olarak atanıp sessizce ayrılan Basri Akdemir’in bütün şiir ve makalelerini de takip ettiğim gibi, yine kısa süre önce ilimizden ayrılan Müftü Mehmet Sırrı Şık’ın bütün vaazları dahil bütün haber ve videolarını izlediğim gibi…

Benimkisi sadece merak!...

Sayın Vali Yılmaz Şimşek’te tam bir “Devlet Adamı” kavramını gördüm. Eşi Dr. Çiğdem hanımefendinin de sosyal faaliyetlerini takdir ediyorum.

Birkaç gün önce, geçmiş siyaset ve yatırımlarla,  yakın zamanın siyaset ve yatırımlarını da değerlendirdiğim çok yönlü mesaj veren bir yazı yazmıştım. Ardından  geri bildirimlerden çok memnun oldum. (Yazı burada tıklayın)

Şimdi de Niğde’ye bir başka açıdan, eskisine ve bugüne bakalım.

Valiler kararnamesinde Niğde yoktu, ama Niğdeli de yoktu…

Neden Niğdeli bir vali yok!

Bir zamanlar aynı anda görev yapan 5 Niğdeli Vali vardı bu ülkede…

Kaymakamları, Genel Müdürleri, Generalleri, Rektör, İl Müdürleri, Başsavcıları gibi yüzlerce bürokratı vardı bu Niğde’nin

“Meclisin Ağası” Bor’dan çıkmıştı.

Cumhuriyet Döneminden beri Niğde’nin bir şekilde hep bakanı, göreni! olmuştu.

Niğde bürokrat şehri diye ün yapmıştı.

Bırakın Niğde’yi şuan köy kalan Fertek bile bürokratı ile ün yapan bir belde idi.

Peki bu süreç ne zaman bitti? Bu soruyu samimi olarak Ak Partililerin, Ak Parti yöneticilerin sorgulamalarını isterim. Çünkü en büyük sorumluluk ve görev onlarındır.

Bugün, bir elin parmağını geçmeyecek kadar tırmalayarak gelmiş Niğdeli üst düzey bürokrat var.

Oysa diğer illerde bürokrat kulisi yapılıyor. Hükümet ve yöneticileri bürokrat ismi üzerinde yerel stk ve siyasetçiler tarafından tehdit ediliyor. Bunun  örnekleri basınada yansıdı Doğu Anadolu ve Karadeniz illeridir. Bir çok il verdiği oyun karşılığını istiyor. Verdiği desteğin sürekliliğinin bedelini alıyor.

Bir şehre yatırım sadece mali kaynaklarla olmaz, bürokratik kaynaklarla da olur.

Hemşerimiz KOSGEP Genel Müdürü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt’a nasıl bir teklif, proje ile gittik de geri çevirdi?

Politikacılığını kısmen eleştirdiğim ama bürokratlığına söz söyleyemeyeceğim, hemşerimiz MSB yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu’na neden markaj yapılmıyor?

Yükselmeye uygun pozisyonda olan alt seviye bürokratların ellerinden neden tutulup yükseltilmiyor?

Niğdeli iş insanları ile ön koşulsuz bir araya getirilmesi, bir forum, diyalog, gibi oluşumlarla etkileşim içinde neden olunmuyor?

Niğdeli olmayan ama Niğde’de görev yapmış ve yüksek görevlere gelen bürokratlarla fahri hemşerilik ilişkisi neden yaşatılmıyor? Buna sadece bir örnek vereyim; KOP Başkan Vekili Halil İbrahim Tongur’dur. Yıllarca Niğde’de görev yaptı. Güzel işlerde yaptı. Hala eş, dost, arkadaşı var, anıları var. Niğde deyince heyecanlanmayacağına asla inanmam. Diğer illerden heyetler halinde gidip ziyaret ediyorlar, talep ve temennilerini iletiyorlar. Niğde'den Konya'ya sadece eski amiri Milli Eğitim Müdürü Sayın Halil İbrahim Yaşar gidiyor, KOP eğitim desteği alıyor. 

….

Neden Niğde Lobisi yok?

Etkili bir Niğde Lobisi marka kent düşüncesinden daha önemli bence.

Bu sadece vekillerin, siyasetçilerin işi değil, stk ların yöneticilerinin de, yerel muhalefetin de, yerel basının da katkısı gereken konular.

Ama vekil ve yerel siyasetçiler ön olmalı, heyecan vermeli, geniş olmalı!, geniş düşünmeli…

Bir ironi ile de yazımı bitireyim; Bundan 7-8 yıl kadar önce bir partiden aday da olan bir bürokrat, bir üst göreve geldiğinin bilgisini almıştım. Telefon ettim, tebrik ettim biraz sohbetten sonra yeni görevinin haberini yapayım dedim. O da “ Hayır olmaz, ben başımı gelenden gidenden, iş isteyenden alamam, sakın haberimi yapma” demişti… Çok şaşırmıştım. Hala görevde ama kimsesin de hala haberi yok. Böylelerine de dikkat!...

Editör: TE Bilişim