Daha birkaç hafta önce sırf CHP’ye zarar verip siyasi kazanç elde etmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dersim olaylarını Türkiye’nin birliğini tehlikeye atmak pahasına nasıl istismar ettiğini hatırlarsınız.


Tanrı Sarkozy denen zirzopu sanki Erdoğan’a dersini vermek için yaratmış.  Başbakan, oylarını almak için Ermenilerin duygularını istismar eden Sarkozy’ye bakın ne diyor?

“Tarih yazmak siyasetçilerin işi değildir. Konuyu tarihçilere bırakalım.”

Ama Başbakan Dersim olaylarıyla ilgili büyük cehaletine rağmen üç beş oy için Cumhuriyet tarihini yeniden yazmaya kalkışmakta bir beis görmedi, Dersim’i tarihçilere bırakmadı.

Sarkozy ile Recep Tayyip Erdoğan aslında aynı tür siyasetçidir. Aralarında ikiyüzlülük ve istismarcılık konusunda hiçbir fark yoktur. Bu tür siyasetçiler için üç kuruşluk siyasi çıkar için her şey mubahtır.

Türkiye’de Dersimliler kadar Ermeni olsaydı Recep Tayyip Erdoğan ne yapardı?

Çok açık… Ermenistan’dan özür diler, belki de Fransa’da sözde Ermeni soykırımını reddetmeyi yasaklayan yasayı Türkiye’de çıkartmaya çalışırdı. Ne için? Ermenilerin oyunu almak için.

Unutmadan Sarkozy’ye ve Erdoğan’a birlikte icra ettikleri bir olayı soralım. 

Kaddafi’nin doğum yeri Sirte’de NATO canlı insan bırakmadı. O bir katliam mıydı, yoksa soykırım mıydı? Bu olayı çok iyi hatırlamanız lazım, daha dün oldu da…   

Ya Suriye’deki ortaklığınıza ne demeli? Suriye’yi bölüp parçalarken maşallah kardeş gibisiniz.  

İnsan istismarcı olmaya görsün, çıkar için yapmayacağı şey yoktur.

İkiyüzlü ve istismarcı siyasetçilerden o kadar çok var ve insanlar da bunlara karşı o kadar duyarsız ki, şimdilik Tanrı yeryüzünü onlardan korusun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Kim bilir? Belki Tanrı da onlardan bıkmıştır, bunları kafa kafaya vurdurup helak etmeyi planlamıştır. Fransa ile Türkiye arasında yaşananlar belki de bundan ibarettir.

Hadi hayırlısı…

A. Metin Akpınar


Editör: TE Bilişim