Selim GÖKEL yazdı

Adana – Pozantı otobanı yapıldı.  Niğde bölümü tartışmalı idi. Fay hattından dolayı gecikiyor, hat başka yöne projelendirilmişti.  Ama zamanın Niğdeli  Bakanı Akın Gönen,  ısrarla Kemerhisar’a kadarki olan bölümü projelendirdi. 1998 de Pozantı – Kemerhisar otobanı ihalesi yapıldı. 2000 yılında tamamlandı. 

Kemerhisar’da kaldı otoban… 

İzmir’de dönemin bakanı Abdüllatif Şener başkanlığında  İktisat Kongresi yapıldı. Kongreye bir çok bileşen katıldığı gibi, Eski Merkez Bankası Başkanı ve bir çok alanda bürokratlık yapmış İzmir'de yerleşik hemşerilerimiz Cafer Tayyar Sadıklar ve Eski Bakan Akın Gönen’de katılmıştı.  Kongrede  Kemerhisar Otobanın, Niğde ve Ankara ayağının devam ettirilmesi bakan Abdüllatif Şener’e ısrarla bu kişiler tarafından teklif ve teşvik edildi. Fay hattı tekrar gündeme geldi… Bu süreç ve burada yaşananlar Başkent Niğde Vakfı dergisinde yer aldı da zaten… Bu kongrenin ardından dönemin Ak Parti Milletvekilli Mahmut Çetin’de ilgilenerek Gölcük’e kadar yapılması sağlandı.  Kemerhisar Gölcük arası otobanı seçim malzemesi yapılarak o dönem iki ayrı kere açılmıştı. 

Şimdi ise 

Ankara Niğde Otobanı açılışı geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleşti. 

Dün özel aracımla İstanbul’a gittim. Giderken her ne kadar orada da tören yapılmış olsa da Gölcük tarafının yapılmadığını biliyordum otobandan gitmeye yeltenmedim. 

Ama, dönüşte İstanbul’dan  Ankara’ya kadar otobandan geldim,  Otobandan devam ediyorum, Ankara’nın batısı Gölbaşı civarında yeni yapılan  Ankara-Niğde paralı otobanına yön verilmiş ve girmek-devam etmek  zorunda kalıyorsunuz. Diğer seçenek Samsun ve şehir merkezi diyor… 

Mecburen Karayollarının tabelasında yazan  Kırşehir, Niğde, Kayseri, Adana yazan yöne devam ettim. 

Otobanın üzerinde bulunan üst geçitlerde Karayolları Genel Müdürlüğünün “Ankara-Niğde Otoyolunu Tamamladık” şeklinde bir çok afişi var. 

Onlarca yön tabelası var. Ankara’dan girişte ilk  tabelada “Niğde” var, onlardan sonra hiçbir tabelada “Niğde” gösterilmiyor. İçinden geçmeyecek, Nevşehir yazıyor, Kırıkkale yazıyor, Konya yazıyor, Kayseri yazıyor ama ilk tabela hariç onlarcasında “Niğde” yazmıyor. Bu sorun sadece bu yola mahsus değil… Niğde’nin çevresindeki her yerde var… Niğde’yi hep unutuyorlar, yada karayollarının Niğde fobisi var. 

Neyse, şüphe ediyoruz, yolda durup çalışma yapan Erg firması çalışanlarına soruyoruz.

- “Kardeş bu yol Niğde’ye gider mi?” 

- “Gider” diyorlar… 

Yol sakin… Yol yağ gibi tabir edilir şekilde… 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş… Asfalt ve çevre koruma dışında daha eksiklikleri var. Ama kısa sürede tamamlanır, faaliyet yoğun... Allah var görüntüsü ile yolu beğendim. 

Basıyorum gaza... 

Ama şüphe ediyorum çünkü yön tasavvur ediyorum… Normal E-90 yolundan çok uzaklaşıyorum. Daha önceden yüklenici firmanın hazırladığı kuş uçuşu Gölbaşı – Niğde arasını gösteren videonun tamamını izlemiştim.  Haritaları incelemiştim.  Buna göre yeni otoban ile E-90 yolu arasında 45 derecelik bir açı vardı. Tedirgin oldum. 

Tam üç ayrı kere daha sordum…  Yanıtlar aynı. 

- Dümdüz devam et… 

- Gider gider devam et…

Devam ediyorum…  Akaryakıt ibresi bir çubuk kaldı tedirginim de çünkü petrol istasyonu yok. Konaklama yeri yok, hatta tali yollara ayrılma da yok. Demek ki yerleşim alanı da çok yok bu civarda.  Anadolunun bozkırındayız, in yok cin yok…  Basıp gidiyorum… Ama çok kilometre yaptım. 

 Ankara-Kırşehir sınırına yakın Acıkuyu civarında otoban kapalı. Şereflikoçhisar tabelası var ve o yöne gitmek zorundasınız. Ama otoban değil zaten yeni  yapılıyor, zaman zaman tek yöne veriliyor, çalışma var. Otobanın bu yön çıkışında hemen gişeler var. OGS ve HGS olmasına rağmen gişede bayan görevli var zaten "gel bakalım" der gibiydi. Kabin içinde görevliyi görünce ücret yada kartla ödeme zannettim ama “Etiketten okudu ücretlendirildi  devam edebilirsiniz” dedi… Ücreti de öğrenemedim… Bakalım karta ne yazacak…

Ve onca kilometre yaptık, saatler geçti ve Şereflikoçhisar’a gelmeden E-90 karayoluna yani eski yola çıktık. 

Yolu uzattık, otoban gezintisi yaptık, döndük dolaştık Şereflikoçhisar’a eski yola çıktık ve birde ücret ödeyeceğiz. 

İyi mi?

Tecrübe ettim… Gittim geldim…

Ankara – Niğde otobanı henüz Kırşehir’e kadar bile gelmemiş… Bırakın Niğde’ye gelmesini…

Peki neden o tören yapıldı. Hadi Kırşehir’e kadar gelse anlarım bir şehre ulaşım sağladınız. Ama o yola Ankara çıkışından girdiğinizde hiç de yolu kısaltmadan üstelik uzatarak birde para ödeyerek Şereflikoçhisar’a çıkıyorsunuz. Bunu sadece Niğde’ye, Kırşehir’e gidenler yaşamıyor. 

Ankara’da otobandaysanız  E-90 yani eski E-5 karayolundan hangi ile gidiliyorsa bütün illere gidecekler yönlendiriliyor. Adana, Kayseri, Kırşehir, Konya, Niğde, Aksaray, Kırıkkale, Nevşehir bu illere gidecek bütün araçlar yönlendiriliyor ve döndürüp dolaştırıp Şereflikoçhisar’a çıkartıyorlar… Yolu uzatıp para alıyorlar…

Tam bir komedi… Gittim yaşadım… Gazetecilik direksiyondaydı biraz da o yüzden oldu. 

Keriz gibi hissettim kendimi… 

Hadi yol tamamen açılsa bu yoldan gitmek biraz mantıklı gelebilir ki yolun kısalmadığını burada tıklayın Ömer Fethi Gürer anlatmış… Yol açık değil, döndürüp dolaştırıp aynı yola ücretli olarak çıkartıyorsunuz. 

Tamamlanmamış bir yol niçin törenle açılır… 

Aynı yolun açılmamış kısmı Niğde Gölcük kısmında neden aynı anda tören yapılır.  

...

Bu yol ihale edildiğin beri sadece meraktan araştırma içindeyim… Bir çok veri topladım. 

Bunlardan birkaç not-bilgi  iletmem lazım, kafa göz yordum… 

Tamamı bitmemiş paralı yol için   Cumhurbaşkanı iletişim Başkanı Fahrettin Altun Tweet atarak  “Ankara-Niğde yolu mesafeyi o kadar kısaltmış ki Cumhurbaşkanımız dönüş yapmasa kendimizi bir anda Niğde'de bulacaktık” diyor. Pes artık... 

Yap,  9 yıl işlet olarak ihale edildi. Diğer köprü ve yollar gibi geçiş garantisi verildi mi? Hem de Euro olarak bilemiyoruz ama ip uçları aşağıda… 

İhale ERG İnşaat ve Seza İnşaat ortaklığında alındı. Seza İnşaat Ticaret Sicil Gazetesindeki bildirimde Ak Parti ile yaşıt görünüyor. 

Ortağı ERG İnşaat Artvinli aile şirketi.  Gölbaşı’ndan geçerken gördüğünüz Pİ Makine ayrı bir iş kolu…  ERG bir çok devlet  ihalesine giriyor. Çevrecilerin çok kızdığı Akkuyu Nükleer santral ihalesine de giriyor… Ama aile bir yandan da TEMA vakfı gibi çevreci bir STK’nın da kurucuları çıkıyor… İlginç…

Milli Piyongo’ya talip oluyor… Tepki çeken bir çok HES leri de yapıyor. 

Ankara-Niğde otoyolu pandemi sürecinde sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen inşaat süreci devam ettiriliyor. Bu durumdan işçiler rahatsız oluyor, şikayet ediyorlar. 

ERG İnşaat  sahibi dünyanın en pahali malikanesi olarak gösterilen.  İstanbul Yeniköy'deki Şehzade Burhanettin Yalısını 100 milyon dolara (kimden?)  alıyor, resterasyon yapıp Katarlılara 900 milyon dolara satıyor. 

Paralı mı? Geçiş garantili mi? Bugün siz, gelecek de torunlarınız mı borçlanacak? Ne? Nasıl? Nasıl kazanılıyor? Nasıl kaybediliyor… gibi sorulara ait bilgilerde  kısmen aşağıda. 

Yüklenici firmalar,  Credit Suisse, İş Bankası, Yapı Kredi, Kuveyt Türk ve Vakıfbank’tan 263’er milyon dolar olmak üzere toplam 1.3 milyar dolar kredi çektiler. Bunun tamamına da Hazine kefil oldu. Hükümetin ne kadar gelir garantisi verdiğini bilmiyoruz. Ancak yapım işi için 180 günlük ek süre tanınması üzerine Sayıştay’ın yaptığı itirazdan, kamunun cebinden günlük ne kadar bir meblağ çıktığını öğrendik. Süre uzatımının ihale şartnamesine aykırı olduğunu belirten Sayıştay, günlük 435 bin 500 Euro’dan kamunun 180 günde 78 milyon 390 bin Euro gelir kaybına uğradığına dikkat çekiyor.

Yine… 

Binali Yıldırım hükümetinde Ulaştırma Bakanı olan Ahmet Arslan 24 Haziran 2017 günü, Ankara-Niğde Otoyolu ihalesinde yaptığı konuşmada Araç garantisini eleştirenlerle alay eden Arslan, ‘büyük resim’, ‘dış düşman’ filan derken baklayı ağzından çıkarıyordu: “Kusura bakmasınlar, şirket geliyor neredeyse 10 milyar dolar yatırıyor. Kimse babasının hayrına bu kadar para yatırıp sonra da 3-5 tane araba geçsin, ondan aldığım bana yeter demez.”

Ankara-Niğde otobanımız hayırlı olsun!

Editör: TE Bilişim