Hüsnü TOROS yazdı…

 

31 Ekim–3 Kasım arasında Ankara ilinde 3. Niğde tanıtım günleri düzenlendi. Niğde’nin her kesiminden insanların temsil edildiği bu günlerde Niğde kültürüne hizmet eden şair ve yazarların büyük çoğunluğu yoktu. Bu durum aydınlar şehri imajıyla anılan Niğde için üzüntü verici bir durumdu. Bu yıl ki Niğde günlerinde Niğde’li şair ve yazarlara yönelik organizasyonda yer verilmemesi Niğde’nin sanat ve kültür konusunda ki duyarsızlıkta ne kadar ilerde olduğunun bir işaretiydi. 

 

Niğde’yle ilgili bir  derdi bir sevgisi olanlar bilsinler ki ; Niğde şehri sırf kalsit madeninden sırf elmadan ve patatesten ibaret bir şehir değildir. Bu şehirde yazan çizen okuyan düşünen insanlar vardır. Fakat kendilerinde Niğde adına söz söyleme hakkını elinde bulunduranlar ne yazık ki bu insanları  görmemişlerdir. 

 

Bir il kendini tanıtmak için salatalık turşusuna veya lahanaya gösterdiği önemi sanat ve edebiyata gösteremiyorsa istediği kadar kendini tanıtsa ne yazar. Etli söğürme yemeğinden öteye gidemeyen bir entellektüel seviye şairden ne anlar şiirden ne anlar.

 

Senelerdir kültür adına söz söylemesi icraat yapması gereken insanlar bu şehri kültür ve sanat adına yerinde saydırmaktan ve hatta geriye götürmekten başka bir şey yapmamışlardır. Niğde kültür ve sanat konusunda sahipsizdir. Bir popçunun halk konserine harcanan paranın yüzde biri bir şair için bir ressam için harcanamamaktadır. Ülkemizin birçok yerinde kültür işlerinden sorumlu insanların en önemli sorunu ne yazık ki kültürsüzlüktür. İlimizde sanat ve edebiyat deyince dar bir fikir sahasının boğuculuğundan kurtulmayan bir şehir manzarası vardır.

 

Son yıllarda şehirlerin tanıtım işleri fuarcılık sektörünün veya lobisinin beslendiği iyi bir kaynak haline gelmiştir. Bu noktada Ankara ilinde ki şehir tanıtımlarının çemberi kırılarak bu tanıtımlar başka illere de taşınmalıdır. Her sene aynı ile kendini tanıtmak emeklerin zayi olmasıdır. Ayrıca Niğde’nin tanıtımı yerli malı haftası kutlar gibi yapılmamalıdır. Doğru noktalardan hareketle doğru kararlara varılmalıdır. 

 

En basitinden 600 bin yıllık tarihi diye başlayan bir saçmalık ile Niğde’nin tanıtılması dahi saçmadır. İnsanlığın tarihi bile bu kadar yıl değilken bir şehrin tarihi nasıl bu kadar olabilir diye sormazlar mı bu fikri ortaya atanlara.

 

Biz kalkınma ve gelişme deyince sadece maddi kalkınmayı anlıyorsak bu kalkınma algısı yanlıştır. Şehirleri şehir yapan ruhtan haberi olmayanlar için herşey maddeden ve maddi göstergelerden ibarettir. Fakat küresel bazda baktığımızda dünyada şehirler kendilerinin yetiştirdiği sanatçılar ve aydınlar ile tanıtılmaktadır. 

 

En önemli kalkınma bilimde ve sanatta olan kalkınmadır. Ne yazık ki ilimizin bu konuda desteklenmesi gereken insanlar ısrarla birileri tarafından görmezden gelinmektedir. 

Gün gelecek bu tür organizasyonları yapanlar unutulacaklar fakat sanat ve edebiyatla uğraşan insanlar hatırlanmaya devam edecektirler.  Nasıl bugün Ahmet Kuddusi, Kemal-i Ümmi ayaktaysa yazdıkları eserlerinden dolayıdır. 

 

Bundan sonra ki organizasyonlarda bu konuda daha hassasiyet gösterilse iyi olur kanaati taşıyarak tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 

 

Editör: TE Bilişim