Şerafettin ÇOPUR
*****
Arif Fidan'ın daha 16 Yaşında kalp krizinden vefat etmesi kafalarda bazı soru işaretlerine neden oldu. Ne tesadüf ki bugün 29 Eylül Dünya Kalp günü.
GENÇ YAŞTA NEDEN KALP KRİZİ GEÇİRİLİYOR
Önceki gün yer alan bir haberde; Türkiye Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, ailevi yüksek kolesterolün kalp krizi gelişene kadar hiçbir bulgu vermediğini belirterek, bu nedenle ailesinde, akrabalarında erken yaşta kalp krizi olanların mutlaka kan kolesterol düzeylerini ölçtürmeleri ve eğer yüksekse bu değerin düşürülmesi gerektiğini bildirdi.
Meral Kayıkçıoğlu, Türkiye'de genç yaşta kalp krizlerinin Avrupa ile kıyasladığında çok daha sık görüldüğünün bilimsel bir gerçek olduğuna işaret ederek, "Ülkemizde kalp krizlerinin yüzde 20'si 50 yaş öncesi gelişirken, Avrupa'da erken kalp krizleri yüzde 10'u geçmiyor. Avrupa'da ortalama kalp krizi yaşı 60-65 arasındayken ülkemizde 10 yaş daha genç bir ortalama görüyoruz. İşte ülkemizdeki bu erken kalp krizlerinde ailevi hiperkolesterolemi, önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor."dedi
Peki gençler neden kalp krizi geçiriyor? Kalp krizini tetikleyen durumlar nelerdir? Bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Genç yaşta geçirilen kalp krizi vakalarını değerlendiren Kalp ve Damar Cerrahı Dr. Mahmut Akyıldız genç yaşta yaşanan kalp krizlerini doğumda yaşanan problemlere bağladı.
“GENÇLERDE OLUŞAN KALP KRİZLERİ ÇOĞUNLUKLA ÖLÜMLE SONUÇLANIR”
Kalp krizini kalbi besleyen koroner damarların tıkanması sonucu, tıkanan bölgedeki hücrelerin ölmesi olarak tanımlayan Akyıldız şöyle devam etti:
Gençlerde kalp krizi dendiği zaman 40 yaşından önce ortaya çıkan ve ailesinde kalp rahatsızlığı, şeker hastalığı, yüksek kolesterol gibi nedenlerle de genç nüfusta ortaya çıkabilir. Gençlerde oluşan kalp krizleri çoğunlukla ölümle sonuçlanır. Çünkü yan damarlar gelişmediği için ani krizler gençlerde daha sıklıkla görülür. Bakıldığında genç ölümlere rastlandığında ölüm nedenlerine kalp krizi deniliyor. Doğuştan nedenlere bağlı olarak da ölüm nedenine kalp krizi deniliyor bunlar yanlış tanımlar. Bir ölüm nedeni olarak kalp krizi demek için otopsi yapmak veya bir Kardiyolog tarafından bulguların görülmesi gerekiyor.
“TÜM ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 80’İNİ KALP KRİZİDİR”
Akyıldız, “Daha da erken yaş olan 18-25 aralığındaki ölümlerin asıl nedeni kardiyomiyopati dediğimiz kalp duvarlarının doğuştan kanın donması bağlı olan nedenlerdendir. Tüm ölümlerinin nedeni yüzde 80’ini kalp krizidir ama bu da 40 yaşından sonra, kadınlarda 45 erkeklerde 50 yaşından sonra ön plana geçiyor. 30 yaşından önce görülün kalp krizleri çok ön sırada değil. En ön sırada kardiyomiyopati dediğimiz doğuştan olan problemlere bağlıdır. 30 yaşın altında kalple gelen ölümler doğuştan gelen ölümlerdir.” dedi.
“EN ÖNEMLİ NEDEN KALITIMSALDIR”
“Gençlerde görülen kalp krizinin beslenmeyle de alakası vardır. Ama bundan daha önemli olan şey kalıtımsal nedenlerdir. Anne ve babadan gelen genetik bir yatkınlık varsa bunun üzerine eklenen olumsuz yaşam biçimi de etkili oluyor. Kötü beslenme, sigara, kullanılan yiyecek ve içecekler bu durumu hızlandırıyor. Kötü diye tanımladığımız kolesterol, şeker, yüksek tansiyon ve beslenme bunları olumsuz yönde etkiliyor. Ani ölüm ve bir kalp krizi ortaya çıkmışsa ilk bakılması gereken şey ailesel durumdur. “
“SAĞLIKLI BESLENME SİSTEMİ OLUŞTURMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Kalp krizini yaşamamak adına neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler veren Akyıldız şöyle devam etti:
Kalp krizinin ortaya çıkmaması için neler yapmalı, bunu konuşmak gerekiyor. Küçük yaşta hatta anne rahminde çocuğun iyi, beslenmesi gerekiyor. Bunun dışında anne beslenmesine dikkat etmiyorsa veya erken doğum yapmışsa, doğacak çocuğun ileri ve orta yaşlarda kalp krizi, şeker hastalığı, tümörlerin ortaya çıkma oranı daha yüksektir. Anneden başlayarak sağlıklı bir beslenme sistemini oluşturmak en önemli şeydir. Rafine edilmiş yiyecekler, fast-food ve kalori değeri yüksek besinlerle beslenmek önemli bir etken.
“HER İKİ YILDA BİR CHECK UP YAPILMASI ŞART”
Her çarpıntı için doktora gitmenin bir anlamının olmadığına değinen Akyıldız, “Eğer risk faktöründeyseniz, ailesel olarak bir yatkınlık varsa bunu yanında şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol varsa kadınlarda 45 erkeklerde 50 yaşındaysa bir şikayeti olmasa bile check up yaptırması gerekiyor. Bu check up’lar her iki yılda bir yapılması şart.” Dedi.
“TEDAVİ HASTAYA ÖZGÜDÜR”
Bize başvuran hastalar için uygulanan tedavi hastaya özgüdür. Hastanın şikayeti ve durumuna göre şekilleniyor. Kişinin sağlıklı beslenmesine, hayvansal gıdaları sıfıra endekslemesine, taze besinleri tüketmesine, rafine edilmiş besinlere dikkat etmesi gerekir. İnsan doğasına uygun bir besinleri öneriyoruz. Bunun dışında kişiye özgü ruhsal terapi ve günde en az yarım saat yürüyüşü öneriyoruz.
Editör: TE Bilişim
