Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten, kurban kesiminin gerçek anlamının çocuklar tarafından doğru olarak algılanamayabileceğini belirterek özellikle okul öncesi çağdaki çocukların olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti.


Yrd.Doç.Dr. İşiten, şunları söyledi:

“Bayramlar ailelerin bir arada olduğu, sevdiklerimizle birlikte güzelliklerin paylaşıldığı, dayanışma ve paylaşım günleridir. Kurban Bayramı’nda kurban kesiminin gerçek anlamı çocuklar tarafından doğru olarak algılanamayabilir. Çünkü çocukların bilişsel gelişimleri yaşına göre basamak basamak ilerleyen bir süreçtir.

Örneğin korku öğrenilen bir durumdur. Yaşadığı süreçler, çevrenin gösterdiği tepkiler ve değerlendirmelere göre çocuklar korku ile tanışır ve korkulacak şeyler olduğunun farkına varır. Okul çağından önce çocuklarda tanrı ve ölüm gibi kavramlar henüz gelişmemiştir.

11 yaşından önce de soyut kavramların anlamlarını algılayabilme tam anlamı ile oluşamaz. 11 yaş olgunluğundan sonradır ki bir çocuk soyut kavramları öğrenebilir. Bir çocuğa, savunmasız bir canlının, gücü bunu yapabilecek insanlar tarafından can çekişerek öldürülmesini izletmenin yeri yoktur. Özellikle de bunu yapanın sevdiği ve güvendiği insanlar olması daha da rahatsız edici gelebilir.

Çocuk böyle bir durum karşısında, yine yaşı ve ruhsal olgunluğuna göre farklı tepkiler içerisine girebilir. Hazır olmadan böyle bir durumla karşılaşmasını engellemek gerekir.”


Kurbanın gerçek anlamı anlatılmalı


Çocuğun istemeden de olsa böyle bir durumla doğrudan veya dolaylı olarak karşılaşması halinde yapılması gerekenleri de anlatan Yrd.Doç.Dr. İşiten, şunları söyledi:

“Elbette çocuğun vereceği tepki gelişimine ve içinde bulunduğu ruhsal duruma göre farklılık gösterecektir. Kimi zaman doğrudan travmatik yaşantıya maruz kalmayıp, şahit olanı dinlemek bile travma etkisi gösterebildiğini de unutmamak gerekir.

Çocuklara kurbanın gerçek anlamı, dayanışma, yardımlaşma ve paylaşım gibi değerleri olduğu anlatılabilir. Gerçekte kültürümüzde ve dini birikimimizde bununla ilgili çocuklara uygun öykülerimiz de vardır. Bunlardan da yararlanılabilir.

Eğer çocuklarda gece korkuları, diş gıcırdatma, uykuya dalmada güçlük, yalnız yatamama, gece uykuların bölünmesi, alt ıslatma kaka kaçırma vb benzeri bulgular gelişirse, ısrarlı yeniden ve yeniden gördüğü şeylerden kaygılı biçimde söz etmeye başlamışsa uzman bir yerden profesyonel yardım almaktan da çekinilmemelidir.”

Editör: TE Bilişim