Tarihte ilk kez ölülerin mumyalama işleminin Türklere ait olduğunu, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, İsmail Hami Danişmend, İbrahim Hakkı Konyalı, İbni Batuta, İbn-i Bibi, Hoca Sadettin Efendi, Şevket Aziz Kansu gibi birçok bilim adamı yazdıkları eserlerinde geniş yer vermektedir.
Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Sebil dergisinde, “Konya Alâeddin Camii’nin avlusundaki türbenin içerisinde mumyalanmış Selçuklu sultanlarının cesetleri vardı. Mumyalar çıkartılıp incelendikten sonra çuvallara doldurulup bir kenara atılmıştır. Bu mumyaları Köpeklerin parçaladığını gördüm” diyen Müzeler Umum Müdürü Ahmet Tevfik’in görüşlerine yer vermektedir.
Ayrıca yazar “Niğde-Aksaray Tarihi” eserinde ise; “Kılıçaslan yaptırdığı Aksaray Kalesi önünde savaşırken ölmüştür. Mumyalanan cesedi Konya’ya götürülerek yaptırdığı Kümbet hane’ye konulmuştur.“diyor
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1975 yılında Türk Tarih Kurumu’nun çıkarttığı “Belleten” dergisinde;
Edirne sarayında vefat eden Sultan Mehmet’in cesedi kırk gün sarayda saklandı Hekimler ölünün karnını açarak bağırsak, ak ve karaciğerlerini çıkarıp cesedin içini yıkadılar ve cesetten çıkardıkları maddeleri ölünün bulunduğu odayı kazarak gömdüler ve sonra cesedi “mumyaladılar ıtriyat sürdüler ve kefenlediler ve hayatta imiş gibi yatağa yatırdılar..
Ayrıca;“Sultan Murat’ın cesedi içi boşaltılarak mumyalanmış Bursa’da ki türbesine defnedilmiş, iç organları Kosova’da vefat ettiği yere “Meşhed-i Hüdâvendigâr’a” gömülmüş ve üzerine türbe yapılmıştır” diyor
Adı geçen eserlerde Osman Gazi, Murat Hüdâvendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, İkinci Murad, Emir Süleyman Çelebi, Musa Çelebi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın cesetleri de mumyalandığı ifade edilmektedir
İsmail Hami Danişmend “Tarihi Hakikatler” adlı kitabının ikinci cildinde;“Türk mumyacılığı çok eskidir. Danişmend Hükümdarı Melik İzzettin Mehmet Gazi’nin Aziziye kazasına tâbi Melik Gazi köyündeki türbesinde sekiz yüzyıllık cesedi olduğu gibi duruyor” bilgisini veriyor. Bahsedilen yer Kayseri’dedir.
Ünlü Arap gezgini İbn-i Batuta’a ise; “Sivas, Kayseri, Amasya, Tokat, Kastamonu, Çankırı ve Konya’daki iki katlı olarak inşa edilmiş mumyalı kümbetlerin alt katta cesedin bulunduğu mezar odası yer alıyor
Anadolu Beyinin ölen oğlunun cesedi mumyalanıp kalaylı demir kaplı, tahta tabut içine konduğuna tanık oldum” diyor ve daha önce birçok hükümdar’ında mumyalandığını gördüğünü aktarıyor.
Yakut El-Hamavî: “1200’lü yıllarında Konya Obruğu’nun (yeraltı mağarası) ortasında yer alan havuzun etrafını galeriler ve odalar çeviriyor. Bu odalarda giyinik vaziyette, sarıklı pek çok çocuk, kadın ve erkek mumyalarının oturur şekilde yer aldığını, mumyalı cesetlerin Müslüman Türklere ait olması kuvvetle muhtemeldir” diye naklediyor.
Görülüyor ki, Mumyalama işi Türk geleneğinde çok eski zamanlardan beri kullanıldığı gerçeğini ortaya konmaktadır.