Stratejik Araştırma Enstitüsü Başkanı ve AKP MKYK üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay verdiği bir konferansta, “Esasen Türk diye bir ırk yoktur. Bugün kaçımızın atası, dedesi Orta Asya’dan gelmiş” diyor ve şöyle açıyor: “Sonuçta milletin ne olduğu, siyasilerin kararı ile içeriği doldurulan bir şeydir. Milletin içeriği, muhtevası, tanımı o siyasiler tarafından yapılmış sonuçta. Sana demişler ki, sen Türk’sün. Ne demek Türklük? İşte Orta Asya’dan gelmiş. Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok.”
Yasin Aktay’ın yapmak istediği şey, Milletin ne ve kim olduğuna siyasilerin karar verdiği düşüncesini empoze etmek. Böyle olunca AKP’nin de Türkiye’de yaşayanların kim olduğuna yeniden karar verme hakkı olacak. Kendince çok zekice, ancak sosyoloji ve tarih biliminin temellerine aykırı. Esasen bir sosyologun böyle bir şey söylemesi çok ayıp. Yani Türkiye Cumhuriyetini kuranlar, bizim Ugandalı olduğumuza karar verebilirler miydi? Aktay’a göre evet. Oysa, Türkiye Cumhuriyetini kuranlar, tarihsel çizgiyi izlemekten başka bir şey yapmıyorlar. Selçuklu da bir Türk devleti, Osmanlı da bir Türk devleti. Resmi adı aslında Göktürk değil, “Türk Kağanlığı” olan bir devletin diktiği ve“Türk Oğuz Beyleri” diye başlayan, Orhun Abideleri’ne hiç gitmiyorum. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey 1043’te Halife Kaim’e gönderdiği mektupta kendisini şöyle tanıtır: “Ben, hür insanların evladıyım ve Hunlar’ın kral hanedanına mensubum.” Yani Oğuz Han’ın soyundanım demektedir.
Karahanlı soyundan Prens Kaşgarlı Mahmut, 25 Ocak 1072’de yazmaya başladığı ve 10 Şubat 1074’de bitirdiği Divanü Lügati’t-Türk’te şöyle demektedir: “Allah’ın devlet güneşini Türk burçlarında doğurmuş olduğunu ve Türklerin üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve yeryüzüne hakim kıldı. Cihan imparatorları Türk soyundan çıktı. Dünya milletlerinin dizgini Türklerin eline verildi. Türkler, Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Haktan ayrılmayan Türkler Cenabı Hak tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi.”
Alparslan’ın oğlu Melikşah atını Akdeniz’in sularına sürdüğü zaman yanındaki tarihçi doğru olmasa da “Sultanım bu kadar batıya gelen ilk Türk sultanı sizsiniz” diyor. Osmanlı kaynaklarından Murad Hüdavendigar’ın I. Kosova öncesinde Sırp kralına kızarken, “İnşallah ana Türk erliğini gösterem” dediğini biliyoruz.
Yeniçağ