Sultan II. Murat Han’ın babası Çelebi Mehmet, annesi Emine Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmed'in babasıdır. II. Murad Amasya’da doğdu ve burada Sancakbeyliği yaptı. Babası Çelebi Mehmet’in Edirne’de 1421 yılında ölümü üzerine, 17 yaşındayken tahta çıktı.
Eflak seferinden sonra 1451’de dinlenmek üzere çekildiği Edirne Tunca'daki bir adada felç geçirdi ve 3 Şubat günü öldü. Bursa Muradiye Camiindeki türbesine gömüldü. Öldüğünde Osmanlı Devleti 1402 yılında aldığı darbeden tamamıyla kurtulmuştu.
Onun döneminde Osmanlı devletinin hazinesi zengin, devleti güçlü ve sağlam temeller üzerine yeniden kuruldu. II. Murad oğlu Fatih’e;
Ey Oğul! Akıl, insanları mutluluğa götüren tükenmez bir kaynaktır. Hayata doyum olmaz. Az veya çok olması onun kıymetini azaltmaz. Bir meyve ancak olgunlaştığı zaman güzelce yenir. Bunun gibi insanlar da güngörmüş, tecrübeler geçirmiş olanları her zaman tercih edilir.
Gençlik çağında duyulan zevk ve sefa, uyuz hastalığına tutulana benzer. Bu hastalığa tutulanlar, kaşındıklarında rahatlar, ama sonuçta kötü duruma düşer. Düşünüp taşınmadan yapılan işten hayır gelmez. Az yemek, sindirmek için gezinti yapmak gerekir.
Bu dünyada üç türlü insan vardır: Birincisi, aklı yerinde olan, geleceğini görebilen, anormal davranmayan kişilerdir. İkincisi, yolunun yanlış ya da doğru olduğunu bilmeyen, kendi istekleriyle değil, çevrenin etkisinde kalanlardır. Üçüncüsü, ne kendileri bir şeyin farkındadır, ne de ikaz ve nasihat dinler. Sadece kendi arzularına göre hareket eder, her şeyi bildiklerini zannederler. Bunlar zavallı insanlardır.
Ey Oğul! Yüce Mevla’m, eğer seni sıradan dediğim kişiler arasında yaratmışsa sevinirim. İkinci gibilerdensen, nasihatlere kulak vermeni isterim. Sakın üçüncü guruba girmeyesin. Onlar ne Allah’a ne de insanlara karşı iyi değildir. Padişah ve Sultanlar ellerinde terazi tutmuş bir kimseye benzerler. Sen sultan olunca teraziyi doğru tut” diye öğütte bulunmuştur.
Tarihine yabancı olan bir nesil geleceğine güvenle bakamaz.