Niğde Kayak İl Temsilcisi Mustafa Kılıç; “Niğdeli Milli Biathloncularımızın Erzurum 2011 Üniversiad Kış Oyunları yarışlarına katılmalarının önü kesildi.”
Niğde Kayak İl Temsilcisi Mustafa Kılıç’ın basın açıklamasını sunuyoruz.
Açıklama aynen şöyle ;
19-24 Aralık 2010 tarihleri arasında Erzurumda yapılacak olan Üniversiteler arası Alp disiplini, Kayaklı koşu, Biathlon yarışmalarına katılmak üzere Niğde üniversitesi olarak yarışma öncesi( 14-19 aralık 2010 ) tarihleri arasında hazırlık kampı ve yarışma tavmiyle (19-24 aralık 2010)  birlikte 10 günlük kamp ve yarışma faaliyeti yapmak üzere 9 sporcu , 1 idareci, 1 antrenör ve 1 vaksmen (kayak bakım malzemecisi) ile Erzurum’a gidilmiştir.
14 aralık 2010 tarihinde Niğde’de yoğun kar yağışı varken yola çıkılmış ama Erzurum’a vardığımızda  kar yağmadığını görünce çok şaşırdık.
Türkiye Kayak Kederasyonu’nun Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne gönderdiği ,14-19 Aralık 2010 tarihleri arasında , TKF-4879 sayılı, 08-12-2010 tarihli Biathlon antrenman ve hazırlık kampı yazınıza istinaden sözkonusu milli takım kampına ilimizden 1 bayan 1 erkek milli sporcumuz davet edilmişlerdir.
Ben Niğde Kayak İl temsilci olarak bu yazıyı okuyup bilgi edindim.  14-19 aralık 2010 bu tarihler arasında Mehtap BAŞTUĞ isimli sporcumuz hem üniversimiz sporcusu olması münasebetiyle üniversitemiz tarafından resmi görevlidir.Hemde TKF tarafından resmi izinli sayıldığı için , üniversite aracımızda bu yarışma için tahsil edildiğinden dolayı, Erzurum’a bu sporcumuz bizimle yolculuk yaptı. Çünkü bu sporcularımız eğer milli takım kampı olmasaydı Niğde Üniversitesinin hazırlık kampıyla çalışmalarını yürüteceklerdi. Ahmet ÜSTÜNTAŞ ise TKF tarafından 3 günlük izinli olmasına rağmen milli takım kampına yurt dışından(İTALYA’dan ) yarışmadan döndüğü halde hiç ara vermeden Ankara’dan erken katılmıştır. Samet OĞLAGO isimli sporcumuz ise 3 günlük iznini memleketinde kullanıp milli takım kampına son gün katılmıştır. Daha doğrusu bizim üniversite faaliyeti için Erzurum’a gelmiştir.
Aynı zamanda bu tarihler arasında da Üniversitemiz tarafından da resmi izinli ve görevlidirler. Fakat yasal olarak milli takım kampında görevlendirilen sporcular bu tarihler arasında 14-19 Aralık 2010 tarihleri arasında Türkiye Kayak Federasyonu tarafından da görevli , izinli sayılıp yolluk ve yevmiyeleri TKF tarafından karşılanacaktır. Sporcularım Üniversitelerin yarışma takviminde 19-24 Aralık 2010 tarihleri arasında üniversiteler kafilesinde katılacaklarından bu tarihler arasındaki yolluk- yevmiye ve izinleri ise Niğde Üniversi tarafından karşılanacaktır. Ni tekim öyle olmuştur. Fakat Niğde üniversitesi ve bölgesi sporcularımızın milli takım kampı bitmesine rağmen yolluk yevmiye ve yol harcırahları dahi TKF’nu tarafından ödenmemiştir.
Bütün olaylar TKF (Türkiye Kayak Federasyonu) nun 14-19 aralık 2010 tarihleri arasında kamp bittiği gün başlamıştır. Resmi olarak üniversiteler arası müsabaka toplantısı ve açılış takvimi kısaca üniversiteler arası yarışma takvimi  başlangıcı  19 aralık 2010 tarihindedir. Bu iki sporcumuz Niğde ilini temsilen bu kampa davet edilmiş, yine diğer bir sporcumuz Muş ilini temsilen milli takım kampına davet edilmiştir. Fakat her 3 sporcuda Niğde Üniversisi öğrencileri olup üniversitemizi temsilen Biathlon ve kayaklı koşu branşlarında yarışmalara katılacaklardır.
Ben aynı zamanda Niğde Kayak il Temsilcisi olmamın yanında Niğde üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okulunda öğretim görevlisi olduğum için, bu 3 sporcumuzla birlikte diğer 6 sporcumuzun ,toplamda 9 sporcumuzun üniversite takım antrenörüyüm. Bu sporcuları üniversite listesine ben yazdım. Niğde ilini temsilen çağrılan Mehtap Baştuğ ve Ahmet Üstüntaş’ın da hem kulüp başkanı, hem kulüp antrenörüyüm. Hem de Niğde Üniversiteside kayak ve biathlon antrenörü ve hocasıyım. 6 Sporcum benimle birlikte müsabakalara hazırlık çalışması yaparken, ben sporcumu ben elimle milli takım kampına ben teslim ettim. Diğer Muş bölgesi milli takım sporcusu ise zaten milli takım kampına son günü gelmiştir. Bunu o güne kadar milli takımla birlikte aynı pistte çalıştığımız için bu sporcumuzun hangi tarihte kampa katıldığını biliyorum.
Milli takım Teknik Kurul Üyesi ve Kamp Müdürü Cahit TAŞ’a bu 3 sporcumu 19 aralık 2010 tarihinde alacağımı daha kampın ilk gününde söyledim. O da bana zaten problem yok bu tarihte kamp bitiyor dedi.
Fakat bütün problem 19 Aralık 2010 tarihinde başladı. 19 aralık 2010 tarihinde milli takım sporcularıyla aynı pistte ,üniversite sporcu kafilemizle birlikte sabah idmanını  yaptık. Kamp müdürü Cahit TAŞ sporcuları öğleden sonra otele gelip sporcularımı  alabileceğimi söyledi.
Fakat öğleden sonra saat 15.00 da konakladıkları Erzurum Dedeman Oteline üniversite aracımızla gittiğimizde kamp müdürü kampı uzattıklarını sporculara sıkıntı çıkmaması için dilekçe yazmalarını hatta mümkünse sporcuları almamı söyledi.
       Neden diye sorduğumda , bunların niyeti iyi değil sporcularını zora sokabilirler dedi. Bende bunun nasıl bir uygulama kararı olduğunu ben yasalar gereği bizim kafile listemizde bulunan bu 3 sporcumuzun 19 aralık 2010 tarihinde bizim kafilemize katılmaları gerektiğini çünkü yarışma takviminde bizde olmalarının zorunluluğunu. Çünkü bu yarışmanın TKF ‘nun bir faaliyeti olmadığını Üniversite Spor Federasyonunun bir faaliyeti olduğunu,sporcularımın hem bizde hem milli takım kampında gözükmelerinin yasal olmayacağını söyledim.
  Bugün akşam sporcularımla teknik toplantı yapacağımı sporcularıma yarınki idmanlarını benim yaptırmam gerektiğini ve taktik bilgileri üniversite antrenörü ve hocası olarak benim verebileceğimi söyledim. Yine bu sporcuların yarışmaya benim nezaretimde girebileceklerimi söyledim. Diğer türlü mümkün olmadığını ve yasal olmadığını kamp müdürüne ifade ettim.
20-Aralık -2010 tarihinde yarışa özel teknik ve taktik antrenmanı da benim  üniversite hocası olarak verebileceğimi taktik çalışma yaptıracağımı ve yarışma hakkında bilgi vereceğimi aynı zamanda biathlon yarışma bittikten sonra diğer bir yarışma türü olan Kayaklı Koşu yarışmasına da sokacağımı belirttim. Bunun yasıl olduğunu ve kendilerinin gayri yasal olarak sporcuyu zorla alıkoymak bırakmak istemelerinin doğru olmadığını  ,bu yarışma takviminde milli takım kampını uzatmalarının mantığını anlamadığını ve bunun doğru olmadığını , ayrıca bu sporcuların  benimle yarışmaya girip , yarışma bittikten sonra tekrar milli takım oteline dönüp kalmasının  mantığının ne olduğunu aynı gün içerisinde hem milli takım otelinde olacaklar hemde benimle yarışmaya girecekler, bu yarışma tarihleri arasında milli takım kampında olabilecek, sakatlık,ölüm vb.gibi olaylardan benim ve üniversitemin sorumlu olamayacağımızı aksi takdirde üniversiteme rapor edeceğimi kamp müdürü ve teknik kurul üyesi İlhan Erzuruma  sözlü olarak bildirdim. Ayrıca bu kamp başka ilde olsaydı Sporcularım bir başka ilde üniversiteler arası yarışmaya girecek bir başka ilde olan milli takım kampına nasıl döneceklerdi. Böyle bir durum yok ama sporcumuzun önü neden kesilmek isteniyor ve zorla gidersen atılırsın gibi tehdit yapılıyor mantığını anlamadığımı söyledim. Yine milli takım kampları olduğu süre içerisinde, sporcunun ehliyet sınavı , üniversite sınavı vs. gibi durumlar karşısında izin verildiği halde , Üniversitede okuyan, ve üniversitesi adına yarışmaya katılacak sporcuların yarışma takviminden milli takım kampını uzatmaları ve milli takım kampında bulunmalarını istemelerinin mantığı nedir.?
TKF , nu 2011 Erzurum Üniversiteler arası Kış Oyunları için sporcu hazırlarken bu gibi bahane ve sorunlarla ne yapmak istediğini anlamamaktayım dedim.
      Her 3 sporcumu çağırarak bir açıklama yaptım ve telefonla Üniversitedeki okul müdürümle konuşma imkanlarını sağladım . Sonra bu durumun gayri hukuki olduğunu ve yarışma takviminde bizim üniversite kafilemize katılmalarının zorunluluğunu anlattım. 20 yıldır bu tür faaliyetlere katıldığımı böyle birşey görmediğimide söyledim.
Ayrıca kafilemize katılmadıkları taktirde üniversitemize rapor edeceğimi de söyledim. Bu durum karşısında bu 3 sporcum tabiri caizse anadolu tabiri ile iki arada bir derede kaldılar.
Üniversite kafilesine gelseler milli takım hocaları ve Biathlondan sorumlusu yönetim kurulu üyesi Okan GÜLTEKİN, sporcularımı tehdit ediyor , size ceza veririm diyor, üniversitemiz kafilesine katılmasalar ben üniversiteme bildireceğimi ve rapor yazacağımı söylüyorum. Bu istenmeyen durum karşısın da kendi kulüp spocum, ve kendi antrenörlüğünü yaptığım ve milli takıma soktuğum ve hatta 3 yıldır milli takım antrenörlüğüm süresince bile hiçbir ayırım yapmadığım sporcularıma üzgün olduğumu ve kuralları uygulamak zorunda olduğumu ve hiçbir şekilde olabileceklerden sorumlu olamayacağımı , izinlerinin iptal edileceğini ve yarışmalara katılamayacaklarını söyledim.
Bu arada durumu sağlık kültür spor dairesi başkanlığına telefonla bildirdim. Sonrasında bunun yasal olarak mümkün olmadığını bu 3 sporcumuzun bizim üniversite kampına katılma zorunluluğunu bunun için ödenek ayrıldığını, resmi izinli sayıldıkların resmi izinli olan sporcuların sadece üniversiteler arası müsabakaları  için onay alındığını aynı tarihte TKF nun kamp uzatmalarının mantığının ne olduğunu bilemediklerini,Niğde GSİM ‘ ne sorulduğunda resmi uzatma yazısının gelmediğini , hatta üniversitemize de mili sporcularımızın hakkında kamp uzatma yazılarının gelmediğini bildirdiler .
Ben sporculara bunları anlattım 2 Niğde bölgesi ve üniversite sporcusu benimle birlikte kafilemize katıldılar.Diğer Muş bölgesi ama üniversitemiz sporcu kafilemize katılmak ismediklerini aksi takdirde milli takımdan ceva verilecek korkusuyla gelemeyeceğini sözlü olarak beyan etti ve yazılı bir dilekçe vermedi.
Burada bu 3 sporcumuz alenen milli takımdan atılırsınız tehdiği ve korkusu yaşamıştır. Resmi olarak milli takım kampı 14-19 aralık 2010’ dur. Niğde Genlik ve Spor İl Müdürlüğüne gelen yazı benNiğde Kayak İl Temsilcisi olarak imzalayıp bilgi edindiğim tek yazı budur. Hala TKF nun resmi internet yazısında da bu şekildedir. Bu keyfi uygulamayı hala anlamış değilim.
Bunun üzerine üniversitemiz kafilesine katılan Mehtap BAŞTUĞ ve       Ahmet ÜSTÜNTAŞ isimli iki sporcumuz Milli Takım Kamp Müdürü Cahit TAŞ a dilekçe ile kamptan ayrılış sebeplerini içeren dilekçeyi gözümün önünde teslim etmiş ve vermişlerdir. Aynı dilekçeyi Erzurum Dedeman otelinden TKF na faks çekmişlerdir ki resmiyet kazansın diye faks çekilmiştir. Daha sonra eşyalarını toplayıp aracıma binip kafilemize katılmışlardır.Diğer sporcumuz hakkında da ben rapor düzenledim ve üniversitemize bildirdim. Hakkında üniversitemiz tarafın yasal işlem başlatılmıştır.
       Daha sonra üniversitemizi temsilen üniversitemiz antrenörü ve hocası olarak üniversitelerarası Biathlon Yarışması Teknik toplantısına  , 20-12-2010 tarihinde, akşam saat 18’de Dedeman Otelinde katıldım.Biathlon branşında 2 bayan 2 erkek sporcu ile yarışmaya katılacaktık. Yarışma listesini oluşturmuştum. Fakat sonrasında şok edici olaylarla karşı karşıya kaldım.Toplantıya katıldığımda bu iki sporcumuzun disiplin kuruluna sevk edildiğini ve yarıştırılamayacaklarını bana söylendi. Ayrıca milli takım sporcusu olmayan bir sporcumaza da silah veremeyeceklerini söylediler.Bu durumda 3 sporcumuz yarışmaya katılamayacaktı. Diğer kafilemizede katılmayan milli takımın uzatmalı kampında kalan milli sporcumuz ise üniversitemizin onay listesinden çıkartıldığı için katılamayacaktı.       Böylece hiçbir sporcumuzla yarışmaya katılamadık. Ben toplantıda Üniversite Spor Federasyonu  başkanına bu iki milli sporcumuzun katılamama gerekçesini sorduğumda TKF biathlondan  sorumlu yönetim kurulu üyesi Okan GÜLTEKİN , milli takımı izinsiz terk etmişlerdir cevabını verdi.
       Durumu bir kez daha izah ettim, yanlış yaptıklarını söyledim ve bir sporcu bu tür bahanelerle , kamp uzatmalarla keyfi alınan kararlar doğrultusunda cezalandırılamacaklarını bunu şahsi bir mesele yapmamalarını söyledim.
Ayrıca bizimle birlikte toplantıya 9 üniversite iştirah etmiş, 9 üniversitenin de biathlon branşı için olmazsa olmazı olan ateşli silah olan biathlon tüfeği yoktu, çünkü yasal olarak hiçbir üniversite biathlon tüfeği satın alamıyordu. Çünkü bu sporun silahının alınabilmesi için 2007’ de Türkiye’ye TKF bünyesinde kurulan Biathlon branşı için yasal bir prosüdür hazırlanmamış kulüpler ve üniversiteler silah alımı yapamamışlardır.
Biathlon branşının yaygınlaştırılması için hiçbir çalışma yapılmamıştır. Sadece TKF’ nun insiyatifine bırakılmıştır. Dünyada bu branşı ordu, polis ve gümrük memurları ağırlıklı yapmasına karşın TKF ‘nu Biathlondan sorumlu yönetim kurulu üyesi Okan GÜLTEKİN’in ben ve diğer arkadaşlarıma ordu ve polis teşkilatı bu işe girerse Biathlon elimizden gider sözleri manidar ve düşündürücüydü. Biz milli takımdaki yanlış yapılanma ,uygulama ve bazı açıklanması zor olan durumlar karşısında milli takımı bıraktık ve TKF’nun 2010 yılında yapılan kongresinde bugünkü yönetimi desteklemedik. Bundan dolayı ben ve diğer arkadaşlarım milli takımdan kopmuşlardır.Bu yüzden ben ve diğer arkadaşlarımla birlikte sporcularımıza da bu tür baskılar yapılmaktadır.
       Bu durum karşısında milli takım kampında sporcusu olan 3 üniversite kalmış diğer üniversiteler boşuna masraf edip Erzurum’a gelmiş oldular. Yarışmaya gelen üniversiteler silah alamayacaklarını bilselerdi bu yarışmaya katılırlarmıydı? Boşa masraf yaparlarmıydı? Şimdi bu üniversitelerde zora sokuldular.
Belkide birçok kafile başkanına sırf bu yüzden yarıştıramadığın halde niçin sporcu götürdün diye soruşturma açılacak. İçler acısı bir durum yaşandı.
Geriye kalan 3 üniversiteden de bizim sporcularımız yarışamayınca geriye 2 üniversite kaldı. Bu durum karşısında da bu şampiyona iptal edildi.
        Sayın Üniversite Spor Federasyonu Başkanı Kemal TAMER , organizasyonun düzenlenmesi için en az 3 üniversitenin olması gerekliliğinden dolayı zorunlu olarak yarışmanın iptaline gitti. Sporcularımızın yarışması için elinden gelen bütün konuşmaları yapmasına rağmen ne silah alabildi ne de diğer iki sporcumuzun yarışmasını sağlayabildi. Yine de şahsına gayretlerinden dolayı teşekkür ettim.
Daha sonra sayın Kemal TAMER  hocama sporcularımızın hakkını nasıl arayacağız diye sordum, kendileri bana bütün yasal prosüdürü tüm katılımcıların huzurunda bana bilgi verdi.Kendisine gerekçeli bir yazı verebilirmisiniz dediğimizde verebileceğini söyledi ve verdi.
Bunun üzerine aynı gün akşamı bazı milli takım sporcuları tarafından sporcularımıza telefon açılarak üzüntülerini belitmişler ve ayrıca milli takım hocalarının açıklamarı doğrultusunda bu olayın üzüntü verici olduğu ama bu sporcularımızın ceza alacakları ve hatta milli takımdan atılmalarını ve bir daha bu iki sporcumuzun görev alamayacakları , TKF başkanının özel istediği ve emrinin olduğu milli takım sporcularına iki antrenör tarafından açıklanmıştır.Ama bu açıklamayı TKF başkanı kendisi açıklamamıştır.Milli takım antrenörleri başkanın ağzıymış gibi açıklama yapabilirlermi.?
Ben sayın TKF ‘nu Başkanının  böyle diyeceğini ve emir vereceğini tahmin etmiyorum. Sayın başkan hukuk bilen ve sporcudan yana olan bir başkanken acaba yanlışmı bilgilendirildi veya milli takım hocalarının, başkanın ağzından konuşma yetkisini sayın Okan GÜLTEKİN ‘mi verdiki kendi yandaş antrenörleri böyle açıklama yaptılar.Sayın TKF’nu başkanının bu konudan haberi varmı –yokmu bilemiyoruz.. Acaba Biathlondan sorumlu yönetim kurulu üyesi Okan GÜLTEKİN’in şahsi davranışları veya TKF  başkanı gerçekten bu sözleri sarfettiyse başkanın iki dudağı arasındamı ki , bu iki sporcumuz cezaları kesinleşmeden atılsınlar.Bunun adı hukuk tanımazlık olur. Ayrıca bu iki sporcumuz ne, TKF’nu aleyhinde konuşmamışlar, antrenör ve sporcularla tartışma veya kavga vede  hiçbir küfür, karşı koyma kötü davranış imalı bir harekette bulunmamalarına rağmen , Türkiye’nin en başarılı iki soporcusu ve hatta 11-12 aralık 2010 tarihinde italya’da yapılan IBU -2 müsabakasında  dünya kupası barajını aşan en iyi sporcumuzdur.Ahmet ÜSTÜNTAŞ isimli bu sporcumuz Erzurum 2011 ‘de en büyük  madalya umudumuz. Bu kadar kolay harcanmak ve yıpratılmak istenmesi doğrumudur. Diğer sporcumuz ise dah a 5 ay önce TKF tarafından menisküs ameliyatı yaptırılmış 5 aydır spora kazandırmak için var gücümle ben ve sporcum çalışma yaparken , Erzurum 2011’de en iyi derecemizi yapmak ve ülkemizi temsil etmek amacıyla epey yol almak isterken acaba benim ve sporcularımın önümü kesilmek isteniyor.
Bu organizasyonda Niğde’de kayak tesisleri olmamasına rağmen Türkiye’ni en iyi iki biathlon sporcusunu asfaltta yetiştirdik. Yine Türkiyenin ilk biathlon tesisini Niğde Üniversitesi BESYO kampüsü içerisinde , Bor Belediyesi ve Niğde Üniversitesi işbirliği içerisinde tam olimpik bir yarış pisti yapıldı. Niğde kendi imkanları dahilinde bu çalışma ve projelere imza atarken buradan çıkacak her bir başarılı sporcu TKF , Biathlondan sorumlu , geleceğin federasyon başkanı olacağını ifade eden Okan GÜLTEKİN’i çokmu rahatsız etmiştir. Hatta TSK ve Polis Teşkilatınında bu branşa davet edilmiş olmaması düşündürücüdür.
      Amaçları nedir anlayamadık. Sporcularımızı dinlemeden yetkilileri dinlemeden , kamptan ayrılma sebebini belirten dilekçelerini işleme koymadan ceza kuruluna sevklerini sağlayan yönetimin eline ne geçecek. Doğru, dürüst ve ilkeli çalışan tüm milli takımın beyfendiliği ve hanfendiliğiyle örnek birer sporcusu olan bu sporcularımız neden böyle bir uygulamaya tabi tutuluyor.
 Sayın başbakanımız ülkemizin tanıtımı ve kış sporlarının Türk turizmine ve Türk sporuna kazandırılması için bu kadar çabalarkan bu kadar yatırımı Türk sporuna kazandırırken, acaba TKF bunun aksi davranış ve uygulamalarla nereye varacaklar. TKF yönetim kurulu üyesi Okan GÜLTEKİN , Üniversitemizin önünü kesmek ve sporcularımızın , Erzurum 2011 Üniversiteler kış oyunlarında madalya almalarını istememesi ve önünü kesmek istemesi , Niğde İlimizde yapılmış olan biathlon ve kayak tesislerininde önünü kesmek amacıyla sahsi ve usulsüz kararıyla ülkemizin en başarılı iki sporcusu yok edilmek istenmesi düşündürücüdür.Sayın yönetim kurulu üyesi bilsinki bu ülke sahipsiz değildir ve hukuk devletidir. Üniversitem, GSİM’lüğüm, Kulübüm, ve tüm kamu oyu bu konunun yakın takipçisidir.Sonuna kadar doğruyu yapacağız , yanlış iş yapan  kişilerle hukuk kuralları çerçevesinde mücadele edeceğiz.
       Niğde İli ve sporcuları bu kadar sahipsiz değildir. Sporcularımızın hakkı ve hukuku aranmakta olup hukuki işlemler başlatılmıştır. Başarılı bir sporcu yetiştirmek yıllar almaktadır, bu emek kişilerin şahsi kin ve kuraldışı davranışlarıyla yok edilemez. Bu ülkenin bir devleti ve hükümeti vardır, hukuk kuralları içerisinde yönetilir. Sporcularımız Üniversitemiz ve ilimiz kamu oyu bu işin takipçisi olmuşlardır. Niğde kamuoyuna ve basınına çok teşekkür ediyorum. Ulusal basınımızdan da aynı desteği sporcularım ve ben bekliyorum.Tüm yetkili mercilere şikayet ve taleblerimizi bildirmiş bulunmaktayız. Yetkili kurum ve kuruluşlarımız sporcularımıza yapılan gayri hukuki uygulamalardan dolayı harekete geçmiştir . SAYGILARIMLA
 MUSTAFA KILIÇ – Niğde Kayak İl Temsilcisi , Eski Biathlon Milli Takım Antrenörü ve Anadolu Spor Kulübü Başkanı. N.Ü.BESYO.
 
Editör: TE Bilişim