Balyoz Davasının Yargıtay’da onanmasının ardından, İşçi Partisi Niğde İl Başkanı Z.Cem Yıldırım bir basın açıklaması yaptı.

 

Yıldırım açıklamasında şu görüşlere yer verdi ;

 

Bugün Yargıtay’da görülmekte olan Balyoz Davasında karar açıklandı.

Açıklanan kararlar göstermektedir ki gladyo bu kez de bavul ile Türk Ordusuna bir çuval daha geçirmiştir.

 

Bu aynı zamanda Cumhuriyetimize ve milletimize de balyoz vurulmasıdır.

Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik tasfiye operasyonu olan Balyoz Davası kararlarını kabul etmiyoruz.

 

Sahteliği 28 ayrı bilirkişi raporu ile kanıtlanmış deliller ile mahkûm edilen bu davadaki Mustafa Kemal’in askerlerinin arkasındayız.

 

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Kemalist subayların tasfiyesi amaçlanan bu siyasi davada başından beri zaten adalet ve hukukun uygulanacağını beklemiyorduk.

 

Biz Türkiye’nin en temiz insanlarının sahte belgelerle cezaevinde esir alındığı süreçte açıklanan demokrasi paketlerine de inanmıyoruz.

 

Geçen hafta açıklanan pakette yer alan andımızın kaldırılması, başörtüsünün Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına aykırı olarak serbest bırakılması da Balyoz Kararları ile aynı paraleldedir.

 

Türkiye’nin de bölüneceğini içeren Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı başbakan olduğu, Amerikan Genelkurmay Başkanı ile 2 sayfa 9 maddelik gizli hizmet sözleşmesi imzalayan ve Biz Amerika ile BOP kapsamında birlikte hareket ediyoruz diyen Abdullah Gül’ün Çankaya’da oturduğu, ülkemizi BOP kapsamında bölme amaçlı kurulan enstrüman PKK ile anayasa yapıldığı bir ülkede demokrasi olmaz.

 

Bunun adı karşı devrimdir. Faşizmdir.

 

Demokrasi ancak bağımsız ve egemen bir ülkede olur. Biz bağımsızlığımızı, egemenliğimizi Kurtuluş Savaşıyla kazandık. Biz kurtuluş savaşını cepheye geri dönmemek üzere giden atalarımız sayesinde kazandık. Dışta emperyalizme içte de ortaçağ kurumlarına karşı zafer elde ettik ve millet olduk.

 

Demokrasi tarikatların ülke yönetiminde söz sahibi olmadığı, toprak ağalarının bulunmadığı, köylümüzün milletimizin efendisi olduğu,

yerli sermayenin emperyalist kapitalizmle çıkar bağının bulunmadığı, işçilerin sendikalı olduğu, iş güvencesinin bulunduğu, sanatına kültürüne küfür edilmeyen bir ülkede olur.

 

İşçi Partisi olarak mafya-gladyo-tarikat yönetimine, demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde son verecek, Ankara’da milli meclisi kuracak, milli hükümeti hayata geçireceğiz.

 

Komşularımızın bağımsızlığı temelinde, yurtta sulh cihanda sulh diyerek, bozulan ilişkilerimizi düzelteceğiz.

 

Biz görevimizi ülkemizin kurucu önderi Atatürk’ten, devrimlerinden, gençliğe hitabesinden ve Bursa Nutkundan aldık.

 

Atatürk’le, Andımızın yazarı Reşit Galip’le, İsmet İnönü’yle, Balyoz ve Ergenekon esirleriyle gurur duyuyoruz.

 

Biz Türk’üz doğruyuz, çalışkanız.

 

Küçüğümüzü koruruz. Büyüğümüzü sayarız.

 

Binlerce yıldır bu topraklarda hür doğduk hür yaşadık bundan sonra da

hür yaşayacağız.

 

Tek dişi kalmış medeniyetin haçlı saldırısına tek vücut olup karşı duracağız.

 

Türkiye’nin en temiz insanlarını esir aldınız.

 

Atatürk’ü, Türk Devrimlerini, Türk Tarihini, milliyetçiliği, laikliği ayaklar altına almaya kalktınız.

 

Lakin yıkılacaksınız. Yıkılacaksınız. Yıkılacaksınız.

 

Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.

 

Ya İstiklal Ya ölüm.

 

Ne mutlu Türküm Diyene.

 

 

Editör: TE Bilişim