Öncelikle bir önceki yazımda bahsettiğim hastalığın ne olduğunu bulduğunuzu düşünüyorum. İpucu da vermiştim. Ama ipucundan bulamayanlar olabilir, onlar için hastalığın ismini söylemek istiyorum. 

Hazır mısınız!

Hastalık  ‘’OLMAZ’’ hastalığıdır.

Peki, bu nasıl bir hastalık?

Bu hastalık yeni bir  fikir,  yeni bir düşünce ve yeni bir projeden,  şehrimiz de yaşayan bu hastalığa yakalanmış hemşerilerimize bahsettiğiniz an, onların ağzından çıkan ilk kelime ‘’OLMAZ’’ kelimesidir.  Sonrasın da söylediğiniz düşüncenin olmaması için bir ton olumsuzluk duyarsınız.  Olmaz kelimesini kullanıyor iseler bilin ki bu hastalığa yakalanmışlardır.

Geçmiş olsun!

Fakat  ‘’Neden olmasın! ‘’,  Peki, ‘’Nasıl yapabiliriz?’’, gibi olumlu sözleri bu insanlardan duyamazsınız.

Şimdi gelelim 20 yıl sonraki vizyonumuza,

Yıl 2011 + 20 = 2031

Peki, 2031 de durum ne?

Bor şeker fabrikasını alan yabancı sermayeli özel bir şirket,  artık şeker fabrikasının işletilmesine gerek olmadığını, hükümet politikası gereği Brezilyadan ithal edilen şeker kamışı şekerinin daha ucuza mal olduğu için fabrikayı kapatma kararı almıştır. Artık Şeker fabrikası yoktur.

Şeker pancarı yetiştiren çiftçiler de yeni seçilecek belediye başkanın, hükümetin partisinin adayı olması gerektiğini, eğer hükümet partisinden olur ise kendilerini, belediyeye işçi sıfatında alarak,  ailelerinin geçimlerini ancak yapabilecekleri umuduyla her sabah gördükleri rüyaları birbirlerine anlatırlar. Çünkü başka çareleri kalmamıştır.

Buğdayı ise hiç sormayın,  iktidar partisinin politikası gereği hükümet, çiftçinin buğdayını  350 TL/Ton dan alıp,  yurt dışından 800 TL /Ton ithal ettiği için artık Bor’da buğday da yetiştiren çiftçi kalmamıştır.

Zaten bundan 25 yıl önce yani 2006 yılında Niğde milletvekillerinin gösterdiği ciddi çabalar sonucu Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi, Bor’dan da gitmiştir.

Hayvan yetiştiriciliği ile ilgilenen çiftçimiz kalmadığı ve iktidar partisi artık hayvan yetiştirmeyip,  dışarıdan hayvan getirmeyi ve dışarıdan gelen hayvan etini, hiç kontrol ettirmeden halka yedirmeyi hayvancılık politikası olarak gördüğü için, etin kilosu ‘’100$’’ a ulaşmıştır. Dolar diyorum çünkü et ithal edilmektedir.

2031 Yılında Bor’da yeni bir traktör alan hiç çiftçi olmamıştır.

2031 Bor’da gübre satan ticaret haneler artık kalmamıştır.

2031 Hayvan yetiştiren olmadığı için kasapçılık bitmiş ve taze ette kalmamıştır.

2031 Artık oturup çay içecekleri sohbet edecekleri ve bu yıl yetiştirdikleri kaliteli pancarı ve buğday çeşitlerini konuşacakları kahvehaneler kapanmıştır.

2031 de Bor da kebapçı kalmamış, sokak aralarında simitçi sesleri giderek yükselmektedir.

2031 de Bor da söğürmenin ne olduğunu bilen çocuk yoktur.

2031 de Bor da düşen ekonomik gelir seviyesi yüzünden, marketler, zücaciyeler, berberler, tuhafiyeciler, ayakkabıcılar ve birçok işletme kapanmıştır.

2031 de Bor da 5 tane ilkokulun kapatılması kararı alınmıştır.

2031 de Bor Devlet hastanesin de hiç ameliyat yapılmamaktadır.

Yapılan nüfus sayımında Bor’un nüfusu yine  % 5 azalmıştır.  Bor’un üniversiteyi kazanan ve okumak için gittikleri şehirde kalan gençleri 30 yıldır Bor’a dönmemişlerdir, çünkü Bor’da çalışacakları ve hayatlarını kazanacakları bir istihdam kapısı veya bir iş sahası kalmamıştır.

Tabakhane de üretim teknolojisi, değişen dünya düzenine ve müşteri beklentilerine ayak uyduramadığı için ve hayvan yetiştiriciliği kalmadığı için tabakhane de ki şirketler kapanmıştır.

36 yıl önce, 1995 yılında temeli atılan Bor Havaalanı, zamanın millettekileri tarafından Niğde dışına taşınmış ve Aksaray ili sınırları için de açılmış ve seferler başlamıştır. Artık Niğde-Bor hava alanımız yoktur.

Hz İsanın doğduğu yer olduğu düşünülen Tyana Şehri yani Kemerhisar kasabasının tanıtımı yapılamadığı için hala Bora gelip döviz bırak bir turist görülmemiştir.

Bu arada Aksaray o kadar büyümüş ve gelişmiştir ki Niğde’yi, Aksarayın ilçesi yapılması kararlaştırılmıştır.

Organize Sanayi Bölgesinde hala ciddi büyüklükte bir fabrika kuran kimseler olmamış,  Yatırımcıyı Bor’a getirebilmek için Borun yöneticileri tarafından Bor’a hiçbir cazibe katılmamıştır.

Borun sorunlarını çözmek için Bor’da oturma şartı ile milletvekili adayı aranmaktadır. 

Belediye başkanı olması için de Borlu olması yeter şarttır. Ama Bor 40 yıldır hiç değişmemiştir.

Evet, Sevgili Hemşerilerim

Nasıl buldunuz Bor un 20 yıl sonraki vizyonunu?

İçinizden ‘’OLMAZ öyle şey’’ diyenleri duyar gibi oluyorum.   OLMAZ diyenler, lütfen sizden rica ediyorum, Bor’un 20 yıl öncesi ile bugününü yani 2011 ile 1991 yılları arasını bir karşılaştırın.

Ve nelerin gerçekten OLMADIĞINI, DEĞİŞMEDİĞİNİ bir görün.

  

Bir dahaki yazımda nelerin değişmesi gerektiğini yazıyor olacağım.

 

NOT:  Gerçek liderler, geleceği öngörmeye çalışmaz. 

Gerçek liderler geleceği oluşturabilmek için nelerin yapılabileceğini ve nelerin yapılması gerektiğini araştıran, düşünen hayal eden ve vizyon sahibi nitelikli insanlar olması, daha da önemlisi ise kimsenin öngörmeyeceği ve öngöremeyeceği değişimleri yapabilen insanlar olması gerekir.

 

NOT:  Gerçek liderler, geleceği öngörmeye çalışmaz. 

Gerçek liderler geleceği oluşturabilmek için nelerin yapılabileceğini ve nelerin yapılması gerektiğini araştıran, düşünen hayal eden ve vizyon sahibi nitelikli insanlar olması, daha da önemlisi ise kimsenin öngörmeyeceği ve öngöremeyeceği değişimleri yapabilen insanlar olması gerekir.

Bir dahaki yazımda nelerin değişmesi gerektiğini yazıyor olacağım.
Editör: TE Bilişim