BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Cumartesi günü Ekoanaliz programında yaşanan provokasyona dair TRT’nin haber yapma tarzını değerlendirirken, "Devletin yayın organı, olayları olduğu gibi vermelidir. TRT’nin taraflı ve yanlı yayın yapma hakkı yoktur. Çamur atanlara hukuken hesap soracağız" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, geçtiğimiz Cumartesi günü Ekoanaliz programında meydana gelen provokasyon olayının başta TRT olmak üzere medyada yer alış biçimi üzerine açıklama yaptı.

Olaylardan son derece rahatsız olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, “Başımdan bu tür geçen ilk hadise olmadığı için bu tip olayları da normal karşılıyorum.

TRT ve diğer yayın organlarının olaya taraflı bakmasının altında yatan sebep, bu olayı organize eden insanlarla ilişkileri bulunmasından kaynaklanmaktadır. Mesela Kanal D’nin kimlerle irtibatı var, buna bakmak lazım.

Haberi çarpıtarak veren internet sitelerinin kimlerle alakası var, onu araştırmak lazım. TRT’nin kimlerle alakası var, kimler burada çalışıyor? Bunları araştırmak lazım.”

Aslında farkında olmadan faillerin de ortaya çıktığına işaret eden BTP Genel Başkanı, diğer yayın organlarının menfaatleri icabı bu operasyonda yanlış yerlerde yer alabileceğine dikkatleri çekerek, devlet kanalı olan TRT’nin bu tarz yayın yapmasının asla kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Olay ustalıkla provoke edilmiş

Prof. Dr. Baş, gelişmelere ilişkin şunları söyledi:

“Çünkü devlet toplumun varlığını devam ettiren ana unsurdur. Devletin yayın organı da olayları olduğu gibi vermelidir. Olay öyle basit bir provokasyon değildir. Adam geliyor, bu davanın bugüne kadar öncülüğünü yapan bir kişiye hakaret ediyor. Benim bu konuda 7 tane eserim var: İslam’a İtirazlar ve Kuran-ı Kerimden Cevaplar, Cenab-ı Peygamber Efendimizle ilgili 2 ciltlik Rahmeten lil Alemin, Hz. Ali Kerremellahu Vechehu ile ilgili İmam-ı Ali, Hz. Fatıma Anamız, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin. Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı eserim ise sırf bu olayları deşifre etmek içindir.

Şimdi provokatör bunun tamamen tersi olarak sahneye çıkıyor ve haşa ‘Peygambere hakaret ettiğimiz’ tarzıyla ‘Sen dinsizsin, kafirsin, şeytana uydun’ şeklinde bana saldırıyor. Çok açık bir provokasyon.

Esasen o çocuğu buraya gönderen bu ekip şu düşüncedeydi:

Bu çocuğu öldürsünler, bunların meşru hareketini biz gayrimeşru hale getirelim’. O çocuk bir kelime söyledi, Cenab-ı Hak beni ayıktırdı. Görüntüleri izleyin, göreceksiniz ki ‘hiç sinirlenmedim, kızmadım bilakis çocuğa acıdım. Onu getirenler onu yemek için getirdiler. Nitekim soruyoruz, kim bu işi yaptı? Bu çocuğa kim şamar attı, ortada kimse yok. Diyorlar ki, sahnenin arkasına çektiler orada onu bağırttılar. Olay ustalıkla provoke edilmiş. Bu amatörce yapılacak bir iş değil. Şimdi burada sanki mağdur olan oymuş, ben değilmişim gibi; tüm oyunlar bizim üzerimize oynanıyor.

TRT bütün çıplaklığı ile meseleyi ortaya koyması gerekirken, yanlı bir yayın yapıyor. Ben herkesle hesaplaşırım. Ben 1982’de dava açarak askerden o günün parasıyla 67 bin TL tazminat almış adamım.

Bunu herkes iyi bilsin. Ben hiç kimseye hakkımı yedirmem. Bunlar kim oluyor? Bunlar vatana, devlete, dine, memleketin kaynaklarına sahip çıkma diyor. Yani ‘kaç’ diyorlar. Yağma yok. Burası benim dedemin, babamın ve atamın. Sülalemden çok sayıda şehit var. Benim sülalemin kanıyla yoğrulmuş toprağa ben sahip çıkarım. Ancak bunu yaparken illegal sahip çıkmam, hukuk zemininde sahip çıkarım.

Bizimle birlikte olan arkadaşlarımızın tamamı efendi, dürüst, çalışkan, aklı başında, fikir ve iş üreten insanlardır. Sen hiç benimle alakası olmayan bir haber yapıyorsun.

Bugüne kadar bize bir kelime yer vermeyen haber siteleri 190 haber yapmışlar. Nereden çıktı bunlar?

Şimdi kim bunlar: Size bir kopya vereyim. Dünya devletleri içinde okul açmaya çalışıp o insanların evlatlarını Amerika’ya ajan yapmak isteyen hareketin bir sonucudur bu.

Bize kim düşman? Kim bizimle uğraşıyor? Elimizle koyduğumuz gibi biz bunu görürüz ve biliriz.

Düşmanını tanımayan bir lider, lider olamaz.

Ama benim üzüntüm iktidarın bu adamlara çanak tutmasıdır.

Yeminle konuşuyorum bunlar iktidarı da harcayacak. Açılım adı altında Güneydoğu meselesini geniş bir zemine oturttular, olayın önüne bunları fırlattılar. Şimdi Sayın Başbakan geri kaçmak istiyor. Ama çok geç kaldı. Söz dinlemedi.

Biz hiç bir kimseyi incitmeyiz. Bizim yolumuz eşkiyalık yolu değil. Bunların yaptığı çamur at, izi kalsın! Hakaret edilen benim, programı bozulan benim. Sonra orada partili bir Allah kulu yok ki. Oraya gelenler sıradan vatandaşlarımız. Sevdiler, Allah razı olsun geldiler, bizi izlediler.

Hukuken çamur atanlara hesap soracağız. Olay kovuşturulmaktadır. Biz medya kuruluşlarına bu konu hakkında geniş bilgi vermemize rağmen, bir kelime bile yayınlamadılar. TRT Selim Kotil’i dinlemesine rağmen, 3 gün sonra haber yapıyor ve Selim Kotil’in açıklamasına yer vermiyor.

Bunun izahı mümkün değil. Kamuoyu bizim yanımızda olsun. Bunların hortumlarını hep beraber keselim. Bütün mesele hortum meselesi. Yeraltı kaynaklarıdır, yerüstü zenginlikleridir.”

BTP’nin görüşleri millete mal oldu

Bu tür bir provokasyonun seçim öncesine denk gelmesi konusunda değerlendirmelerde bulunan BTP Lideri, şöyle konuştu:

Bugün vatandaşlarımız BTP’nin görüşleri dışındaki görüşlerle Türkiye’nin kurtulmasının mümkün olmadığını gördü. Bunu engellemek için ne yapacaklar? Provoke edip, devre dışı bırakmaya çalışacaklar. Niye? BTP’nin görüşleri millete mal oldu. Biz oyuna gelmeyiz. Bunu çok iyi bilsinler. Açtıkları kuyuya kendileri düşecekler.

Editör: TE Bilişim