Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen üyesi bir grup sağlık çalışanı, Niğde Hükümet Meydanında bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasını Sağlık-Sen  Şubesi Sekreteri Rıdvan Yeşildal okudu.

Niğde Şubesi’nin basın açıklaması;
 
“Ülkemizin dört bir köşesinde   günün 24 saatinde her türlü olumsuz   şartlara rağmen kendi sağlığını ailesinin ve çocuklarının sağlığını bir kenara bırakıp 73 milyon insanımıza hizmet götüren sağlık ve sosyal hizmet çalışanları kamuda en düşük maaşı almaya devam ederlerken adalet ve hakkaniyet ölçülerinden uzak bir döner sermaye yönergesi nedeni ile mağduriyetleri devam etmektedir. Adalet ve hakkaniyet ölçülerinden uzak bu döner sermaye yönergesinin bir an önce çalışanların temsilcilerinin de katkısı ile düzeltilmelidir. Yaklaşık sekiz yıldır uygulanmaya çalışılan sağlıkta dönüşüm projelerinden biri olan ve ilimizde de on mayıs 2010 tarihinde uygulamaya geçilen aile hekimliği sisteminin ülkemiz şartlarına uyarlanması sağlık ve hizmet çalışanlarının devam eden problemlerine yeni problemler oluşturmaması, hizmet alan vatandaşımızın yanında hizmet veren sağlık çalışanları arkadaşlarımızın da maddi ve manevi yönden memnun olması şartı ile olumlu baktığımızı ifade etmiştik. Ancak mevcut uygulama kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, sevdiriniz nefret ettirmeyiniz    düşüncesi yerine sürekli zorlaşan ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını sıkıntıya sokan bir sistem haline dönüşmüştür. Sağlık ocağı sisteminde en az üç ,dört kişin yaptığı hizmetler sadece bir personel tarafından yaptırılmaya çalışılmaktadır. Dolayısı ile aile hekimleri ile anlaşma yapan arkadaşlarımız anlaşmalarını iptal ettirmektedirler.   Geçici görevlendirmeler yapılmaktadır.bir ilçede görev yapan personel isteği dışında başka bir yere tayin edilirken boşaltmış olduğu yere kanunen görevlendirilmelerin mümkün olmamasına rağmen ben yaparsam olur mantığı ile   hukuk devleti ilkesi hiçe sayılarak görevlendirilmeler yapılmaktadır bu görevlendirmelerin biran önce iptal edilmesi gerekmektedir. Yapılan bu görevlendirmelerde aynı hastaneden aynı unvanda aynı yere görevlendirilen arkadaşlarımızdan birine iki bin lira geçici görev yolluğu ödenirken diğerine dokuz yüz lira ödeme yapılarak adaletsizlikler oluşturulmaktadır. Aile hekimliğine geçiş nedeni ile kapatılan birimlerdeki sözleşmeli arkadaşlarımızın aile durumları da dikkate alınarak hak ve hakkaniyet ölçüsü içerisinde yerleştirilmelerinin gerçekleştirilmesini istiyoruz.
 
Bu gün burada sayamayacağımız kadar çok problemler ve olumsuzluklar mevcuttur. Ancak bunları bundan sonraki süreçte zaman zaman basınımız   aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılmaya devam edilecektir.
 
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının bu problemlerine sözde sendika olduğunu iddia edenler gibi ellerimizi ovuşturarak çaresizliğimizi ifade etme yerine bu problemlerimizi her platformda diyalog kurarak kendimizi ifade ederek ve haksızlığa uğradığımızı, başkalarının da hak ve hukukunu çiğnemeden anlatarak yirmi birinci asrın iletişim ve bilgi asrı olduğu gerçeği ile bu çağın sendikal vizyonunu oluşturmaya çalışırken tüm çalışanların özelliklede sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının bir çok problemi çözüme kavuşturulmuştur. Bu gün bu problemlerin bir kısmı konuşulmuyor artık. Bunlardan bazılarını zihnimizi tazelemek adına sayacak olursak sözleşmeli personellerin doğum ve askerlik dönüşü göreve  sıkıntısız başlaya bilmeleri, doğum iznine ayrılan personellere maaşlarının tamamının ödenmesi, karşılıklı yer değiştirme olan becayiş hakkının verilmesi ,eş durumu tayinleri, her ne kadarda ilimize uygulanmasa da (mahkeme kararı istenmekte)    becayişte sürekli görev yolluğu ödenmesi, giyim kuşam hakkının nakden ödenmesi, hastane personellerinden alınan öğle yemeği ücretinin kaldırılması gibi bir sürü problem sendikamızın girişimleri sonucunda çözüme kavuşturulmuştur. Sendika olarak önemsediğimiz sağlık çalışanlarının izinli ve raporlu oldukları dönemde de bu gün itibarı ile en az dört yüz yirmi lira ödeme yapılmasını sağlayacak olan aylık mahsuplaşma ve her yıl sözleşmeli personellerden tahsil edilen sözleşme ücretlerinin kaldırılması ve yine sözleşmeli personellere aile yardımı ödenmesi sendikamızın girişimleri neticesinde Türkiye büyük millet meclisinde görüşülmekte olan torba yasaya konmuştur.bizler memur sen olarak bu güne kadar hep çalışanların yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz .çalışanların problemlerinden nemalanan malum sendika her üye tespit döneminde türlü oyun ve iftiralarla sendikamızı hedef almakta ve olmadık yalanları ile kamu oyunu yanlış bilgilendirmektedir üç yıl önce planlı bir şekilde sağlık sen şube başkan ve yönetimlerini çalışanlara baskı yaptığı gerekçesi ile cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunmuşlar ve yapılan soruşturma neticesinde yalanları ayaklarına dolanarak bize tazminat ödemeye mahkum olmuşlardır. Aynı anlayış sağlık çalışanlarının umut kapısı olan sendikamıza inanarak gösterilen teveccüh nedeni ile son iki yılda sendikamızı yetkiye taşınmış olmalarından rahatsızlık duyarak yapmış oldukları yalan dolu basın açıklaması ile emek vererek geldiğimiz bu noktayı gölgelemeye çalışmaktadırlar. Malum sendika il sağlık müdürünün çalışanlar üzerinde baskı kurarak sendikamıza üye kazandırdığı iftirasını atmıştır. Madem il sağlık müdürü sağlık çalışanlarına baskı kurarak sendikamıza üye kazandırmaktadır makam şoförü olan arkadaş kimin üyesidir? İl sağlık müdürü herkese baskı kurarken makam şoförüne sözü geçmemiş midir? Yada bu arkadaşımız il sağlık müdürünün baskılarına boyun mu eğmemiştir? Yalancının mumu yatsıya kadar bile sürmemiştir. İl sağlık müdürünün sendikamız lehine baskı uyguladığını söyleyen bir kişi varsa bunu ismi ile kamu oyuna açıklamaları gerekir. İsteği dışında ataması yapılan ve geçici görevle görevlendirilen personellerin çoğu bizim üyelerimizdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir hukuk devleti olduğuna inananlardanız hukuksuz yapılan her işlem yargı yoluna taşınacaktır. Darbelere çanak tutan ve darbecilere ev sahipliği yapan malum sendika temsilcilerinin demokrasi adını ağızlarına almalarını ise yetmez ama olumlu bir gelişme olarak görmekteyiz.”
 
 
Editör: TE Bilişim