Saadet Partisi Niğde İl Başkanı Ahmet Binici; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vatandaşlık görevlerini yapmak üzere sandığa gideceklerini ama boş oy kullanacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Saadet Partisi’nin tutumuyla ilgili kamuoyuna gerçeğe aykırı haberler yayıldığını, halkı doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapma gereği duyduklarını belirten Binici; “ Saadet Partisi’nin tutumuyla ilgili olarak genel merkezimiz bundan takriben bir ay kadar önce karar vereceğini açıklamıştı, ancak İsrail’in Gazze saldırısı ortaya çıkınca bir süre bekleyerek adayların bu konudaki tutumunu görmek istedi. Gelinen süreçte adaylardan hiç birisinin ‘Milli Görüş’ ün beklentilerini yerine getirmediği görüldü. Şöyle ki, AKP adayının icranın başı olması sebebiyle İsrail’e diplomatik ve ticari yaptırımlar yapılması, askeri konularda Kürecik Radar İstasyonu’nun kapatılması, İsrail’i korumak amacıyla ülkemize Nato’nun yerleştirdiği petriot füze rampalarının geri gönderilmesi, 2005 yılında Başbakana Amerikan Yahudi Lobisinin verdiği üstün cesaret ödülünün iade edilmesi gibi birtakım uygulamaları partimiz talep etmişti, bunların hiç birisi gerçekleşmedi. 12 yıllık iktidar boyunca İsrail’le yapılan ticaret hacmi 2.5 milyar dolardan 15 milyar dolara çıkarıldı. Irak’ın üçe bölünmesine göz yumuldu, bölgesel Kürt yönetiminin merkezi Erbil’e Konsolosluk açılarak dolaylı yolla ‘Kürdistan’ olarak tanındı ve AKP hükümeti tarafından dolaylı olarak tanınan sözde Kürdistan petrolleri ve uçak yakıtı ülkemiz üzerinden İsrail’e gönderildi ve gönderilmeye devam ediyor. Güney Amerika ülkelerinin uyguladığı diplomatik yaptırımların bile hiçbirisini uygulayamadı. Buna karşılık Başbakan Gazze konusunu mitinglerde hamasi nutuklarla sadece istismar etti ve milletten bu şekilde oy alma gayretine düştü. Başbakanın bu istismar konuşmaları karşısında ödülü geri istedi Başbakansa ‘Veririz’ diyerek geçiştirdi ama iade etmedi. 12 yıllık AKP iktidarına genel bir bakış yaptığımızda ABD,AB ve İsrail yanlısı çok vahim bir politika izlendiği görülmektedir. Başbakanın Cumhurbaşkanı olduktan sonrada siyasete müdahale edeceğini söylemesi bu vahim dış politikanın da devam edeceği anlamına gelmektedir. Milli bir duruş sergilenememektedir” dedi.



CUMHURBAŞKANINI MİLLETE DEĞİL MECLİSE SEÇTİRMEKTEDİR



CHP ve MHP’nin çatı adayının ise ne yazık ki uzun yıllar İslam İşbirliği Teşkilatında Genel Sekreterlik yaptığı halde Müslüman ülkelerin İsrail’in bu tutumuna dur diyecek bir tavrın sergilenmesinde rol oynamak yerine İsrail’in elini güçlendirecek açıklamalar yaptığını söyleyen Binici; “İslam ülkelerinin İsrail’e ortak yaptırım sağlamasına yönelik beklentilerimizi yerine getirememiştir.


HDP adayının da Öcalan’ın hapisten kurtulması için harcadığı çabanın binde birini dahi Filistinlilere her ramazanda soykırım yapan İsrail’e karşı sarfetmemiş olması sebebiyle, her üç adaya da ‘Milli Görüş’ cülerin oy vermeyeceğini seçildikleri takdirde yapacakları yanlış icraatlarının veballerine ortak olmayacaklarını Saadet Partimiz en yetkili ağızlardan basın toplantısı ile dile getirmiş bulunmaktadır.


Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçim kanunu mecliste görüşülürken aday teklif etme yetkisinin sadece mecliste gurubu bulunan partilere tanınmasının demokratik olmadığını, hiç değilse belirli sayıda seçmen vatandaşında cumhurbaşkanı adayı teklif edebilmesinin önünün açılmasını parti olarak talep etmiştik. Bu talebimizde dikkate alınmadı. Önceki Cumhurbaşkanlığı seçim kanununda ‘aday teklifi’ diye bir şey yoktu. Yüksek tahsil yapmış, kamuda belli bir süre görev almış ve 45 yaşını doldurmuş her Türk vatandaşı meclis içinden veya dışından olmasına bakılmaksızın bizzat kendisi aday olabilmekte idi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin önünü açtığını söyleyen hükümet aday olma yetkisini vatandaşın elinden almış ve sadece Mecliste Gurubu bulunan partilere vermek süratiyle aslında yine Cumhurbaşkanını millete değil meclise seçtirmektedir. Böylece bu ülkenin en köklü siyasi hareketi olan milli görüş hareketinin partisi Saadet Partisi’nin aday göstermesinin önü kesilmiş ama PKK adına siyasi çalışma yürüten HDP’nin aday göstermesinin önü açılmıştır. Bütün bu yanlışlıklar karşısında, bu yanlışlıkları dile getirerek, hiçbir Cumhurbaşkanı adayının milli görüş ilkelerine uygun düşünceye sahip olmadığından dolayı icraatları da bu yönde olduğundan dolayı vatandaşlık görevimizi yapmak üzere sandığa gideceğiz ama oyumuzu boş kullanacağız” diye konuştu.



Editör: TE Bilişim