Niğde Milletvekili Aday Adayı Cafer Kılıç Neden HDP’den aday olduğunu açıkladı. 

 

HDP’den Niğde Milletvekili Aday Adayı olan Cafer Kılıç açıklamasında;     Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en önemli kanayan yarası olan Kürt sorununu demokratik/barışçıl yollara çözebilecek iradeye sahip olduğu için HDP’ de siyaset yapma kararı aldım. Ayrımsız tüm ezilenlerin; Sömürülenlerin ve yok sayılan bütün halkların/inanç toplulukların.. Kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin LGBT bireylerin.. Göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin; Aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün bu kesimlerle birlikte mücadele yürüten güçlerin her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere HDP’yi seçtim.

 

      HDP sadece bir bölgenin bir etnik kimliğin, bir sınıfın değil; bütün halkların demokratik özgürlüklerini korumayı hedefliyor.. HDP, Türkiye halklarının partisidir ve bu konuda tüm Ortadoğu halklarına da örnek oluşturmakla, demokratik, barışçıl bir uygar dünya tasarısına katkı sunmakta, sadece Türkiye halklarına değil; demokratik geleneği henüz gelişmekte olan ülke//halklara umut vermekte ve pratik sunmaktadır..

 

     HDP'nin bağımsız adaylarla değil de yüzde 10 barajına karşın parti olarak seçimlere girme kararını da olumlu buluyorum..

 

    HDP'nin bir Türkiye Partisi olması yönündeki siyasetini benimsiyor, Türkiye'de örgütlenmesine katkı sunmak toplumu temsil eden bir yalın vatandaş olarak, üstüme düşen görevi yapmak için NİĞDE’DEN ADAY OLDUM.

 

     7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkacak her sonuç, ülkemizdeki mevcut siyasi dengeleri ve genel politik atmosferi gözle görülür biçimlerde sarsıp değiştirmeye aday. Bu yüzden, seçimler konusunda tavır belirlenirken her şeyden önce onun bu özgün yönünü/önemi göz önünde bulundurarak hareket etmek gerektiğini düşündüm. 

 

     AKP’nin seçim stratejisini, fiilen uygulamakta olduğu Nazizme özgü “parti devleti” ve onun da tepesinde bulunan mutlak otoriteye sahip “tek adam” rejimini meşrulaştırıp pekiştirecek bir sonuç elde etme üzerine kurduğu ortada. Bu en azından mevcut oy oranını ve meclisteki sandalye sayısını üç aşağı- beş yukarı korumayı gerektiren bir hedef.  

 

      Dolayısıyla AKP’nin bu seçimden de oy oranını ve milletvekili sayısını korumuş hatta artırmış olarak çıkması, ceberut devlet yapısını ve yaşamsal alanı dini kurallarla göre örme fütursuzluğunu artıracağı, pervasız neo-liberal talan ve sömürü uygulamalarını tırmandırmak için kendi mevzisini ikame edeceği gerçekliğini gören yerden baktığımızda; 7 Haziran sonrasının işçi ve emekçi kitleler başta olmak üzere ilerici-demokrat toplumsal muhalefet güçleri ve dinamikleri içinde yeni bir moral çöküntüye, kendi gücüne güvensizlik, karamsarlık ve yılgınlık eğilimlerinin biraz daha güç kazanmasına yol açacağını görmekte olduğum için HDP saflarından A.adayı olmaya karar verdim.

 

       Partim HDP’nin yanı sıra CHP ve MHP gibi düzen partilerinin alacakları sonuçlara bağlı olarak bu kaybın daha çok olma olasılığı vardır.. Her iki halde de bu gerileme, bu kez AKP ve destekçileri saflarında moral bir çöküntü ve muhtemelen yeni iç kapışmalara yol açarken, buna karşın toplumsal muhalefet saflarında genel bir moral coşku ve özgüven artışı yaratır. Bunun sokağa yansıması da farklı olur, özellikle cesaret ve özgüven eşiklerini aşmakta zorlanan kesimlerin tutukluğunu aşmasına katkısı da büyük olur. 

 

      Birey olarak ve has bel kader içerisinde yer aldığım STK üzerinden bugünün somut koşullarında bu seçimin kilit partisi HDP’nin gücüne güç katmak için HDP saflarından milletvekilliğine aday adayı oldum. Çorbadaki tuzumun yâda okyanusa kattığım bir kadre suyun daha anlamı olması için mikro milliyetçiliğin pik yaptığı, sosyal şoven politikaların daha rahat zemin bulduğu iç Anadolu illerinden Niğde ilini tercih ettim.

 

      Niğde tercihimde yanılmadığımı 15 ayı aşkındır Niğde de tüm olumsuz şartlara rağmen HDP politikalarını duyurmaya çalışan il ve ilçe yöneticilerinin samimi duygularla şahsımı kucaklamalarından, gözlerindeki mücadele ışıltılarından anlamış oldum.

 

      Evet, 7 Haziran 2015 milletvekilliği seçimleri ülkemiz emekçi insanlarının geleceği için hayati bir öneme sahip olduğunu bilerek HDP saflarını sıklaştırmak, Türkiye emek ve demokrasi mücadelesinin ivmelenmesini sağlamak bu anın düşünen, üreten, sistemden ve düzenden rahatsızlık duyan insanlarının birincil dereceden sorumluluğudur. 

 

      Bu sorumluluk bilinciyle aday adayı olduğum Halkların Demokratik Partisi ve onun ilkeleri etrafında hareket eden yığınların içinde olmaktan onur duyduğumu belirtir bu vesile ile Ortadoğu ve Asya halklarının yeni gün bayramı olan Newroz Bayramını Kutlar selam ve sevgilerimi iletirim.

                                                                            


Editör: TE Bilişim